“Bir uçurumdan aşağı atladığında, cesaretini korumak dışında bir şey yapmak için artık çok geçtir. Ve uçurumun dibinde, düşeceğin yerde bir saman yığını olduğunu ummak dışında.”
Hayatları boyunca duydukları her şeyi bir süreliğine unutuyorlardı:
Evladım, üniversiteye gitmelisin, şu saçını kesmelisin, sakın anneni babanı utandırma yoksa insanlar (insanlar mı?) sana hiç terbiye vermediğimizi söylerler, bu dinlediğin şey müzik DEĞİL, artık iş bulmanın vakti geldi, biraz kardeşini örnek alsana, bak senden küçük olmasına rağmen canının her istediğini yapacak kadar para kazanıyor, bizden tek kuruş almıyor...
Ailelerin bitmek bilmez yakınmalarından uzakta, özgür insanlara dönüşüyorlardı.
Herkes bilir ki, mükemmelliğe giden yol taşlıdır ve erdem de bu yolda her zaman engellerle karşılaşır, günahı ve kötülüğüyse şans öylesine destekler ki...
Hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz! İnsanın bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesindendir.
Eğer bir şey bulmak istiyorsanız yapılabilecek en iyi şey aramaktır. Eğer ararsan mutlaka bir şey bulursun, ama bu her zaman peşinde olduğun şey olmaz.