Günaydın Yaşamak!
Ceviz ağaçları.
Uzun bıyıklı adamlar
Toz içinde kadınlar.
Cızırtılı bir radyo
Yalnızlığı çalıyor.
Pencerelere kadar kar
Köpekler olmasa herkes ölü.
Puhu kuşları bile.
"Nedenini bilmiyorum ama artık hissizleştim.
Boğucu yalnızlık duygusundan kimse beni çekip çıkarmıyor."
Stefan Zweig | 
Kızıl
Çoğumuz için en can sıkıcı ve boğucu hayat kendimizle yaşadığımızdır.. 
Aldous Huxley
Bir insanın sağlığı, umudu yerindeyse ; yürüyerek yollara düşmenin, yeni ufuklara yelken açmanın hiçbir zararı yoktur. İsterse yağmur yağsın hatta fırtına çıksın. Yollar bozuksa aşılır. Insan iyimser haliyle boğucu sıkılmışlığın ötesinde bir yaşam inşa ederek tekdüzeliği sonlandırabilir.
Üzerinde güz renkleri,
Yüzünde binbir türlü çiçekleri ile
ilkbahar...
Bir sis gibi dağılıyor karanlıklar.
Duruyorsun aslında,
- sadece-
sanki bir fotoğraf karesi
- evet sadece-
sanki tuvalde birbirine girmiş boya renkleri
neler yaptığından haberin yok
Ne rüzgarlar kasırgalar...
Sende bin yıllık bir sükunet,
batıyor boğucu denizler
duruluyor dalgalar.
Sen, sen renklerin mevsimlerin
birbirine girdiği
Ümitlerin, hayal kırıklıklarının, hüsranların birbirine karıştığı dünya tarafı,
nereden aldın bu gücü
Bir ömür
bin ilkbahar.
İçine bile bakmıyorsun artık. Dünya, inandığın o yitik cennet değil.
Durup dururken inciniyorsun. Kötü söz gerekmiyor bunun için. Tam kirpiklerinin ucunda bir yarım ay, dudaklarında bir boyalı söz... bir kırıcı gülüş yetiyor kapanman için. Saygısız ses, kibirli gövde, tüküren gözler... Birisine bir söz söyleyeceksin; sessizlik boğucu; şu uzun ayrılığa bir özür, bir sitem.... kırk cümle kuruyorsun, ağzını açmadan vazgeçiyorsun. İncinme değil bu, insana olan inancını yitirme. Yaranı evde bırakıp çıkıyorsun sokağa.
☆☆☆ 
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya • 
Şükrü Erbaş ☆☆☆
S. 9
resimyukle.io/r/TL1lWHlK8h
Judith Liberman
Bir çocuk dans edince, dansçı olacağını söyleriz. Uzay mı seviyor? Kesin astronot olmalı. Şiir mi yazdı? Şair olacak. Birçok ebeveyn, çocuklarının “yeteneklerine” inandığı için onlara bir iyilik yaptığını düşünüyor ama bu mesleki etiketler özgürleştirici olmaktan çok boğucu olabilir. Özellikle bu iyi niyetler sonradan çocuğun sırtına yüklediğimiz
"Namaz, dünya hayatının boğucu işlerinden bir an olsun kurtulup nefes almaktır."
(
Allah'ım Bana Namaz Kılmayı Nasip Et, s. 72)
Nedenini bilmiyorum ama artık hissizleştim.
Boğucu yalnızlık duygusundan kimse beni çekip çıkarmıyor..
Stefan Zweig
SADECE TANIŞIYORUZ
SADECE TANIŞIYORUZ
Otelin göz alıcı sarı ışıkları alında lobideki masların çoğu doluydu. Giriş kapısının sağ çaprazındaki köşede maslar birleştirilmiş kalabalık bir grup oturmaktaydı. Bazıları kel olmaya başlamış, bazıları ise saçları ağarmış ellili yaşların ortasındaydı hepsi. İçlerinde hiç kadın olmaması dikkatlerden kaçmıyordu. Çok yüksek ses