"Hiç kimseyi çılgınca sevmeyin çünkü kaybedersiniz, er ya da geç.."
Kapı
Kapılar..
Kapatmak zorunda kaldığımız, açmak zorunda olduğumuz, geçmemiz gereken kapılar.
Ölüm de bir kapı belki..
Mahremimi gizleyen bir kapıyı hangi güç açmamı sağlayabilir ki?
Ruhuma, çevreme, hayatıma ördüğüm duvarlar ve o duvarların içerisinde,
Tüm kaçış fantezileri gibi bu da imkansızdı. Dünyanın neresine kaçarsa kaçsın, hastalığından kaçamazdı. Nereye giderse gitsin zihnindeki saatli bomba da onunla olacaktı.
Sovyet askerlerinin her an Führer sığınağına girmeleri bekleniyordu. Saat 15.00-16.00 arasında Eva bir hidrosiyanik asit kapsülünü ısırıp önce ölürken, Hitler de zehir kapsülünü ağzına atıp aynı anda sağ şakağına bir kurşun sıktı. Cesetleri başbakanlığın bahçesine götürüldü, üzerlerine benzin dökülüp yakıldı, kalıntıları akşam bahçedeki bir bomba kraterine gömüldü.
Bana dünyanın en büyük meydanı gibi geldi. Gözüne güneş gelmesin diye elini
Siper eden Mehmetçik heykeli ne güzeldi.
Ve büstlerinden yalnız göğsüne kadar tanıdığım
Atatürk
145 Kabartmalıveyüksek
Bir mermerin üstüne çıkmıştı atıyla.
(Böylece tanışmış oldum heykel sanatıyla.)
Baba, ordaki kadın sırtında ne taşıyor?
“Bomba.” Neden? “Türk yurdu topyekûn savaşıyor.”
150 Savaş,cephedebitti(yirmiyılönce).
Oysa, bir türlü bitmez okul kitaplarından ince Sesimle okuduğum
Şiirlerde (Zafer Bayramı münasebetiyle). “Oğlum, Bu ne Şeker ne de Kurban Bayramı,”
Bir coğrafyanın kimliğini, tarihinde neyin tekerrür ettiği, belirler. Ne zaman ki bu ülkede, tarih, tekerrür eden patlamalardan ibaret olmaz, belki o zaman başka hikayeler yazılır... ve de şu soru artık sorulmaz: Bir bomba kaç kez patlar?
Resulullah'a şikayet edilmiş bir müslümanlık. İKİ CİHAN GÜNEŞİNE ŞİKAYET EDİLMİŞ. Vallahi ne kadar şikayet etse yeridir. O masum insanların, offf hele ki çocukların o çığlıkları bambaşka bir şey ediyor beni. O şikayet az bile asıl vahlar olsun bizim halimize.. Yüceler yücesi sen bizi affeyle 🤲🏽. Halbuki biz bilirdik ki geceleri sadece Allah'a ibadet etmek için uyanılırdı. Üstüne bomba yağdığı için korkudan bı hışımla kaçma için değil. Utanıyorum ciddi ciddi utanıyorum bir yerlerde direniş için sesimi çıkardıktan tekrar günlük hayatıma dönmeye. O denli bir YIKIM, SOYKIRIM. Bı nebze rahatlıyorum o büyük hesap günü gelecek ya biiznillah. Ama sonra tekrar aynı mahcubiyetler. Uyku haram zaten. Dön dolaş gözünün önüne geliyo o masum çocuklar, kadınlar, insanlar... En azından vicdanım hatta vicdanımız bı nebze rahat oluyo ki ( yine de olmuyo benim eminim ki sizlerin de olmuyordur.) direnişe devam edebiliyoruz. Susmuyoruz. 😢😢