Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mutsuz insanların kentte yaşamaları daha iyidir. İnsan kentte yüz yıl yaşar da çoktan öldüğünün ve çürüdüğünün farkında bile olmaz. Bunu kendiliğinden anlayacak zamanı yoktur, hep meşguldür. İşler, sosyal ilişkiler, sağlık, çocuklarım hastalıkları, eğitimleri. Kâh birilerini konuk etmek, birilerine gitmek gerekir; kâh filancayı seyretmek, falancayı dinlemek. Ne olsa kentte her an bir, bazen de bir anda iki, üç görmezden gelinemeyecek ünlü kişi vardır. Kâh kendinizin, aileden birilerinin, kâh öğretmenin, yardımcı öğretmenin, dadının hastalıklarının tedavisi gerekir; hayat boş, bomboş işlerle doludur. İşte biz de bu şekilde yaşıyorduk ve birlikte yaşamanın sancısını daha az hissediyorduk. Ayrıca ilk zamanlar yeni bir kente, yeni bir daireye yerleşmek gibi harika bir uğraşımız vardı, bizi oyalayan bir başka şey de kentten köye ve köyden kente gidip gelmelerdi.
"İnsan kentte yüz yıl yaşar da çoktan öldüğünün ve çürüdüğünün farkında bile olmaz. Bunu kendiliğinden anlayacak zamanı yoktur, hep meşguldür. İşler, sosyal ilişkiler, sağlık, çocukların hastalıkları, eğitimleri. Kah birilerini konuk etmek, birilerine gitmek gerekir; kah filancayı seyretmek, falancayı dinlemek... Kah kendinizin, aileden birilerinin, kah öğretmenin, yardımcı öğretmenin, dadının hastalıklarının tedavisi gerekir; hayat boş, bomboş işlerle doludur. İşte biz de bu şekilde yaşıyorduk ve birlikte yaşamanın sancısını daha az hissediyorduk."
Sayfa 63 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mutsuz insanların kentte yaşamaları daha iyidir. İnsan kentte yüz yıl yaşar da çoktan öldüğünün ve çürüdüğünün farkında bile olmaz. Bunu kendiliğinden aniayacak zamanı yoktur, hep meşguldür. işler, sosyal ilişki­ ler, sağlık, çocukların hastalıkları, eğitimleri. Kah birilerini konuk etmek, birilerine gitmek gerekir; kah filancayı sey­ retmek, falaneayı dinlemek. Ne olsa kentte her an bir, ba­ zen de bir anda iki, üç görmezden gelinemeyecek ünlü kişi vardır. Kah kendinizin, aileden birilerinin, kah öğretmenin, yardımcı öğretmenin, dadının hastalıklarının tedavisi gere­ kir; hayat boş, bomboş işlerle doludur.
208 syf.
1/10 puan verdi
Yahu kitabın içinde ben nazara inanıyorum yazıyor. İnsan bir fikir bekliyor. Bir vecize bekliyor. Ekonomi kategorisinden satıyorsunuz. Bir numara bir formul. Bir denklem bekliyor. Kitap ekonomi kategorisinde. Sığ düşüncelerle dolu kişisel gelişim zırvası tadında. Yemin ederim kahve muhabbetinden farkı yok. Ilkokul çocuğunun hayat görüşü daha vizyonerdir. Kitabı bir insan evladı ciddiye alıp az biraz oturup incelese içinden yüzlerce tutarsızlık çıkarır. Bir sayfada diyor ki ben disleksiyim. Okuduğumu anlamıyorum. Diger sayfada diyor ki bilmem ne kolejine burslu girdim. Arada bir sayfa var sadece. Planlarınızı anlatmayın nazar değer diyor. E kitap yazmışsınız. Ya nazar değerse? Olmadık yerlerde sanki çarpıcı bir şey söylüyormuş gibi ünlem işaretleri kullanılmış. Örnek olması açısından bir tane de ben yapayım. "Günlerce, evet günlerce uğraştım bunun için. Çalıştım çabaladım. Ve sonunda buldum. İki kere iki dörttü! Evet 4!" Bir konu üzerine konuşuluyor. Ilginizi çekiyor. Acaba diyorsunuz nedir bu isin aslı. Nasip, kader, kısmet gibi yerlere bağlanıyor. Bomboş metaforlarla donatılmış. Kitabı merak eden olursa ben ozetleyeyim. Diyor ki parayi yemeyin. Yatırım yapın. Sonra yeyin.
Küçük İşler Büyük Özgürlükler
Küçük İşler Büyük ÖzgürlüklerMert Başaran · Butik · 0915 okunma
416 syf.
3/10 puan verdi
Chestnut Springs Serisinin üçüncü kitabı fazla bekletilmeden okundu bitti. Offf yaaaa, çok büyük üzüntü içerisindeyim yani tamam okuduğum uzun soluklu her kasaba serilerinde mutlaka bir nazar boncuğu çıkar ama kendimi bu duruma hazirlamamışım! Bomboş bir kitaptı. Hiç öyle diğer kitaplardan aldığım keyfi (yarısının yarısını bile) almadım ne yazık ki. Kavuşamadıkları on sekiz yıl içinde meğer içlerinde ne çok şey biriktirmişler! Ve bunu bir otel gecesi ve bir günlük araba yolculuğunda sayfalarca tükettiler ama yine bitiremediler. . Kitabı, serinin nazar boncuğu olarak adlandırıyorum.... . Dilek Kuyusu Çiftliğinde işler yolunda, herkes mutlu mesut yaşarken ailenin yanında büyüyen Jasper ve Eaton'ların kuzeni Sloane'in hikayesine giriş yapıyoruz. Aslında ikilinin hikayesi yillar yillar öncesine dayanıyor lakin, Jasper'in hayatındaki zorluklar ve Sloane'in varlıklı bir vâris oluşu birleşmelerine imkan sağlamamış. Akılları başlarına, Jasper'in, Sloane'in kendi düğününden kaçmasına yardım etmesi ile gelmiş olabilir. Sonrası neden birlikte olamadık, neden sadece arkadaş kaldık, neden neden neden soruları ile bitti kitap. . Zaten bu nedenleri bir kere de söylemiş olmak yetmedi kendilerine bir de uygulamalı okuduk. . Bu arada kitabı sevmemiş olabilirim ama bu diğer kitapları alıp okumayacağım anlamına gelmesin. Çünkü hala canım serimmmm olarak kitaplığımdaki yerini koruyor... . Okumak Iptiladir Müptelalara Selam Olsun...
Çaresiz
ÇaresizElsie Silver · Nemesis Kitap · 2024213 okunma
Seni öyle bir ezeceğiz ki, geridönüşün olmayacak. Başına öyle işler gelecek ki, bin yıl yaşasan düzelemeyeceksin. Bir daha asla normal bir insanın duyumsadıklarını duyumsayamayacaksın. Yüreğindeki her şey ölmüş olacak. Bundan sonra sevgi nedir, dostluk nedir bilmeyeceksin; ne yaşama sevinci ne gülüp eğlenmek ne merak ne cesaret ne de dürüstlük, hepsinden yoksun kalacaksın. Bomboş bir adam olacaksın.
Sayfa 279 - O'BrienKitabı okudu
Reklam
Antonia'yı kızdırtma :)))
ADAM: Evet, aptalca bir eğlence, bunun bomboş bir dü­züşme kolleksiyonculuğu olduğunu kabul ediyorum ... ama inan, seninle başka ... (Kadına aşk dolu sokulur) sensiz yapamayacağım, tek kadın sensin!!... Dünyada sahip olduğum en tatlı kadınsın... sığanağımsın be­nim ... sen tıpkı ... annem gibisin ... ANTONIA: (Çığlık atarak) Annen! Biliyordum! Annen! Be­ni terfi ettirdin! Sağ ol canım! Karılar, devlet bakanlık­larındaki bürokratlar gibidir tıpkı. İşe yaramadıklarında terfi ettirilirler. Bazı yararsız kurumlara başkan seçilir­ler: "Fahri annelik" Hayır canım, ben o gelip geçen sevgililerden biri olmayı yeğlerim. Yatağa atılan ... ar­zulu... sana sıcak çorba pişirmek umurumda bile de­ğil... şefkat yuvası anne! Ne kadar aşağılayıcı kaba ol­duğunun farkında değil misin? Nasıl da gururumu kırı­yorsun. Neyim ben? Helaya atılacak eskimiş bir çift ter­lik mi? Anne! Bana bak, dilediğim ve istediğim gibi er­kekler bulabilirim ben de. (Adam sadece gülümser) Bu kocalığından emin gülüşünün sonu geliyor artık. Ben sana gösteririm. Başına ne işler açacağım. Evet, hemde işyerinin önünde ... elime pankart alıp kaldırımda bir aşağı bir yukarı turlayacağım ... Pankartta şöyle ya­zacak: Mühendis Mambretti'nin yıkanmış, parfümlen­miş karısı özel indirimle sunulur: İşçi Yardım Derneği, Milli İşçi Yardım Kurumu ve İtalyan Kültürü'nü Kalkın­dırma Derneği ÜYELERİNE SÜPER İNDİRİM YAPILIR!
Pdf
248 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.