İnsanları olduğu gibi kabul etmek yerine sanki boş bir deftermiş gibi çizip karalıyorlardı. Oysa insan bir romandı, insan bir hikayeydi ve geri kalan herkes okumakla yükümlüydü. Herkesin kaygısı bir insanı anlamak olmalıydı, değiştirmek olmamalıydı.
Yalnızlığım beni hiç yalnız bırakmaz,
Her sabah uğurlar akşam karşılar.
Tek sorun,
-İnsan yalnızlığına sarılamıyor ki.
.
-Bazılarının insan fobisi var,
Adına yalnızlık diyorlar.-
-Yalnızın kapısı, açılacak olmasından değil,
BAŞKA BİR HAYAT
Gözlerini açtığında başka bir dünyada uyanmanın hissiyle şaşkın şakın etrafına bakınıyordu Gerardo. Hemen kalkamadı ayağa. Sonra kablolarla bir yere bağlı olduğunu anladı. Önce nerde olduğunu ve neden bağlı olduğunu çözmeye çalıştı. Etrafı boş araziydi ve bulunduğu tepenin aşağısında birkaç evden duman tütüyordu. Aslında önceden burada yaşamış da sonradan yabancılaşmış gibi bir histi onunki. Yanına gelen giden biri de yoktu. Farklı hissediyordu ve nedense hemen aklına gelmişti; vücuduna bakmak. Ayakuçlarından süzmeye başladı kendini. Neydi şu anda, neye benziyordu hiçbir fikri yoktu. Yarısı mekanik, yarısı deri gibi duruyordu.
''Beni bir gün unutacaksan bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi boş yere mağaramdan çıkarma beni alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna.''