Xu Sanguan ve 2 arkadaşının kan satma deneyimi ile başlıyor kitap.Köyde yaşayan insanlara göre kan satmak çok mühim, hatta kanını satmayana kız bile verilmezken,şehir yaşantısında ise kanını satmak atalarını satmak olarak değerlendiriyor.Xu Sanguan'da kanını ilk kez sattığında kazandığı para ile çok önemli bir şey yapmak ister ve evlenir.Bu onun ilk deneyimidir fakat son olmayacaktır.
Çin'in Mao Komünist Kültür Devrimi döneminde halkının yaşadığı zor koşullarda kan satmanın ahlâkî olmasa da mecbur kalınması gözler önüne seriliyor.
Yer yer gülmekten kendinizi alamazken,Sanguan'ın çocukları açken "ben ağzımla yemek pişireceğim,siz de kulaklarınızla yiyeceksiniz"dediği sayfada onların açlığını hissetmemek ne mümkün.
Sanguan'ın fedakarlığı,güzel yüreği,çaresizliği yüreklere işliyor.
Bu kitap hakkında sayfalarca yorum yazabilirim ama kitabı okumak isteyenlere haksızlık etmek istemem.
Ben elimden bırakamadım ve sanırım 3 günde bitirdim.Akıcı ve eğlenceli anlatımı ile beraber dönemin siyasi olaylarına da parmak basıyor Yu Hua.Anlatımı biraz farklı ama okudukça alışılıyor.
Değişik bir kitap.Mutlaka okuyun.
