Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
Listedeki kitapların yorumunu dinlemek isterseniz: youtu.be/4ub09udsIk0 1. İnce Memed, Yaşar Kemal✅ 2. Tutunamayanlar, Oğuz Atay✅ 3. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar✅ 4. Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar✅ 5. Kara Kitap, Orhan Pamuk✅ 6. Bereketli Topraklar Üzerinde, Orhan Kemal 7. Aylak Adam, Yusuf Atılgan✅ 8. Aşk-ı Memnu,
Ateş düştüğü yeri yakar.
Acilde çalışırken 112 ile arrest(kalbi durmuş) hasta gelmişti. Artık dayanacak gücümüz kalmayana dek müdahale ettik ama kurtaramadık. Sadece kocası ve kadın yaşıyorlarmış. Kocasına artık hayata yalnız devam edeceğini söylemek zorundaydım. Bunun nasıl zor olduğunu anlatmak imkânsız gerçekten. Tek hekim olduğum için diğer hastalar naaş dışarı çıkana kadar beklediler ve ben bütün bu yaşadığım seylerin ardından yeniden muayenehaneye girdiğimde ilk sıradaki hasta bana "çok beklettin" diye sitemde bulundu. İnsaf dedim bütün olanları sen de gördün sonra öldüyse napalim bizim de işimiz var dedi. İşte insanoğlu bu kadardır... Çevremizdeki bu iyilik timsalleri, utanmasa melek olduğunu iddia edecek kisilerin bir de bu hallerine tanık olduğumuz yerdi acil servis. Bütün bu ikiyüzlülüğün dirilip karşımıza çıktığı yerdi.. O yüzden belki yüzümüz gülmez...
Reklam
Azeri degil Azerbaycanliyimm!!!!!!!!!
azar: farsça "ateş"(od) demektir. paijgan: farsça "yer, yurt, mekan" demektir. azarpaijan: ateş yurdu demektir. yani odlar yurdu.. bugün Azerbaycan'ın sloganı hala Land of fire'dir.. yani Odlar yurdu.! ateşe tapan fars zerdüştlere azari denmiş.. yaşadıkları yere de azarpaijgan. Azerbaycan, şu an Azerbaycan türkçesinin
NE ÇIKAR ATEŞ BÖCEĞİ SANSALAR BİZİ... Düşünüyorum da, Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek. Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, Naif yönlerimizin keşfedilmesi, Cesaretsizliğimizin anlaşılması, Korkularımızın paylaşılması, Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti. Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız. Ve
Rabb'im, benim güzel Allah'ım. Kendimi sana şikayet etmeye geldim. Ben güçsüzüm, yorgunum sen imtihanlarımı kolaylaştır Ya'Rab. Ben Yusuf (as) değilim bu kuyu derin, ben İbrahim (as) değilim bu ateş beni yakar, ben Yakup (as) değilim bu keder beni tüketir, ben Yunus (as) değilim bu karanlık beni boğar, ben acizim, ben güçsüzüm yardım et Allah'ım..🌼
Yol bu yol, dem bu dem, gün bugündür!..
Hayat sonu mutlu biten masallar gibi değildir çoğu zaman. İyiler sonsuza dek mutlu yaşamazlar. Bazen çırpınırken görürsünüz onları; dev dalgaların arasında bir oraya bir buraya sürüklenirken, bazen öfkeli görürsünüz onları;haksızlığın kalp burkan acısıyla gözleri dolarken.Bir bakarsınız hınçları volkan olmuştur gökyüzüne taşar. Bi bakarsınız can
Reklam
Men say " I love you." but, •Alaz Altuğ Sipahi said "Sen kazandın. Ben Alaz Altuğ Sipahi başbelası, küçük bir kadına karşı kaybettim."
Yaralasar - 1
Yaralasar - 1
•Yankı Sarca said "Herkese soğuk, bana sıcaksın. Sen benim yuvamsın."
Sokak Nöbetçileri
Sokak Nöbetçileri
•Tugay Demir Çeviker said "Mahkum değil, senin mahkumunum." Beyaz Leke •Kunt
Buluşmak istediğim herkesle buluşmak. Tabi kalbim dayanırsa..
Günaydın 1K. Edit: Kimse yaptıklarımı yapmasın:) En çok da 1. Şık. Bu bir hayal. Yalnız hayal edin:) Bu gün sizinle bir sırrımı paylaşmaya karar verdim. Ama yargılayacak olanlar yazmasın, yorumu kaldırırım. Ölmeden önce yapmak istediklerim listesi var aklımda. Hiç bir yere kaydetmedim. Buraya yazacağım ki, her satrım gibi burada dursun.
Karaladım işte bir şeyler... (:
BİR DEFTERİN SONU Bir defterim vardı benim. Adı Aşk'tı. İlk kapağı açıp da bir şeyler yazmadan önce, nasıl da masum ve korkaktım. Bir süre açmadım o defteri. Sonra bir gün aniden açıvermiştim ve doldurmaya başladım. İlk satırlar güzeldi, mutluydum, keyifliydim yazarken. Biraz daha yazmaya devam ettikçe bana acı vermeye başladı bu satırlar,
Dünya Kadınlar Günü'ne Bir Mektup
Tarihin en suçlu bilinmeyeninden, daha çok ölümleriyle bilinene... Ben, erkek. Bir çocuktum zamanında, öyle de kalmam gerekirdi. Sonraları artık büyümem gerektiği anlatıldı. Masumluğumu kaybettiğim nokta işte tam da o kırılma noktasıydı. Anlatılması gereken hikaye ise benim değil, unutulanlara ve anlatılmayanlara ait olan yarım kalmış
Reklam
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin ondan, gönül zorla tutuştu
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Yolların Sonu
Yolların Sonu
Bilinmeyen Bir Erkeğin Mektubu
Tarihin en suçlu bilinmeyeninden, daha çok ölümleriyle bilinene... Ben, erkek. Bir çocuktum zamanında, öyle de kalmam gerekirdi. Sonraları artık büyümem gerektiği anlatıldı. Masumluğumu kaybettiğim nokta işte tam da o kırılma noktasıydı. Anlatılması gereken hikaye ise benim değil, unutulanlara ve anlatılmayanlara ait olan yarım kalmış
"Yarın itibariyle başlar Alevi düşmanlığı"
"Alevi miyim değilim, kalender bi alevi hocanın elinde yetiştim, ayrıca bana göre tek bi ırk vardır zaten oda ; İNSAN. Her Ramazan ayında oruçtan dolayı yine bi alevi düşmanlığı başlar, bi diğer konuda "Alevilerin yemeği yenmez" olur! Yav arkadaş illa da bir şeylerin yemek istemiyorsanız eğer önce haklarını yemeyin. Dünyaya kötülük penceresinden bakanlar, anlayamaz Alevi'lerin aşkını. Düşkünler yanamaz bu aşkın ateşiyle, sürekli iftira atarak bastırmaya çalışır. Alevilik çoğunluk olarak insanı merkez alır. Kırmaz bir kalbi, incitmez dostu. Doğaya saygı duyar, hayvana sahip çıkar. Kalbi kurum bağlamışların, asla anlayamayacağı bir Alevi duası paylaşacağım. Bir ölünün arkasından okunan duanın içerisinde ki insan sevgisine, barışa olan hasrete, dikkat edin. Yoldan çıkmışlar anlamaz yolcunun derdini ! "Erenler, canlar, dostlar, yârenler Yüzümüz yerde, özümüz dârda Elimiz bağlı, yüreğimiz dağlı Gözümüz yaşlı, bağrımız ateşli Yaşam bitimli, acılar bitimsiz Yer anamız, gök atamız Doğada doğduk, topraktan var olduk Bir tende can bulduk, bir bilinçle özgür olduk. Kişi kötü demeyelim, işi kötü diyelim Bağışlamak en büyük emek Emeğiniz varsa bağışlayın Toprak ana bir canı bağrına basıyor Ateş külde söner, acı yürekte diner. Acı paylaşıldıkça azalır, Sevgi paylaşıldıkça çoğalır. Acılar azalsın, sevgiler artsın. Kinler bitsin, dostluklar pekişsin. Yeni yaşamlarda yeni çiçekler yeşersin. Allah kalanlara uzun esenlik dolu yaşam versin. Erenlerin, evliyaların ruhu sinsin Gerçeğin demine HÛ! :)
"Nemrut, İbrahim peygamberin yakılması için büyük bir ateş hazırlatmış. Bunu gören karınca sırtında taşıyabileceği suyla ateşe doğru koşmaya başlamış. Yukarıda, ağzında ateş için çalı taşıyan karga küçük karıncayı görmüş ve sormuş: Sen mi söndüreceksin bu ateşi diye. Karınca adımlarını hızlandırarak cevaplamış: Söndüremesem de safım belli olur!"
İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ KAHRAMAN ORDUMUZA 👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL) İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.