Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bana her konuda karşı çıkan, hayatta bir kez karşıma çıkabilecek bu şansı bile heba eden bir aptal o — artık benim kızım değil. Güneşin altına koy, iliklerine kadar çürüsün."
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Reklam
Bir gün Hz. Hasan Abdurrahman b. Hars b. Hişam'ın yanına gider ki bu zat Medine'nin fakihi ve hukukçularının lideri idi, Medine'de onun gibi biri yoktu. Hatta Hz. Âişe şu sözleriyle onun yüksek değerini ortaya koymuştur: "Keşke bu yolculuğu yapmasaydım (Hz. Ali'ye karşı gelip Basra'ya gitmesini kastediyor). Bu
işte bu yüzden avukatlık :d
Bu bayan, haftanın üç dört gününü adliyede dava dinlemekle geçiriyor. Geçen gün bir başka bayana şöyle dert yanıyordu: - Kardeş, diyordu, bizim herif öldükten sonra içim içime sığmıyor. Ben çok felaket gördüm hanımcığım! Haftanın üç günü buradayım. Ne anlıyorum, demeyin. Başkalarının derdini dinleyip kendi yalnızlığımı unutuyorum. Böylece, dünyada benden başka insanlar olduğunu hissediyorum. Ah, bilmezsin kardeş! Yalnızlık kötü şey. Benim de derdim var. Kocam öldü. Oğlumun biri üç aylık, öteki dört yaşında gittiler. Bir kızım vardı. Kötü kocaya düştü. Doğururken onu da kaybettik. Çocuk, yani torunum, sağ. Hınzır herif, onu da çok gördü. Aldı götürdü. İzini kaybettim. Kocam da bir meseleden dört ay mahpus yatmıştı. O zaman onun davasına gelmiştim. O günden beri benim derdimden başka dertler olduğunu öğrenmek için buraya gelir, kendi derdimi unutur, elâlemin derdiyle dertlenirim.
24 Temmuz 1923: Lozan antlaşması imzalandı. Lozan'daki görüşmeler esnasında TBMM'de sert tartışmalar oldu. Rauf Orbay'ın başında bulunduğu hükümet de, Lozan'da Türkiye'yi "başmurahhas" sıfatıyla temsil eden ismet İnönü'ye imza yetkisi vermedi. Bunun üzerine imza yetkisini TBMM reisi Mustafa Kemal verdi. 11 Ağustos 1923: TBMM ikinci
Bu ne hız be kızım :D İlk konuşma daha
Ah Romeo, Romeo! Neden Romeo'sun sen? İnkar et babanı, adını yadsı! Yapamazsan yemin et sevdiğine, Vazgeçeyim Capulet olmaktan ben. ... Benim düşmanım olan adındır yalnızca Sen sensin Montague olmasan da. Hem Montague nedir ki? Ne eli bir erkeğin, Ne ayağı, ne kolu, ne yüzü ne de başka bir parçası. N'olur başka bir ad bul kendine. Adın ne değeri var? Şu gülün adı değişse bile Kokmaz mı aynı güzellikte? Romeo'nun da adı Romeo olmasaydı Kusursuzluğundan hiçbir şey kaybolmazdı. Romeo,bırak, at bu adı! Senin parçan olmayan Bu ada karşılık al bütün varlığımı.
Sayfa 39 - JulietKitabı okudu
Reklam
Ekmek Parası mı Kazanayım Şiir mi Yazayım? Evde, yaşı, almış başını yürümüş anam, izliyor her Allah'ın günü, oğlunu, yaptıkları, bir işe yarayacak mı diye, günün birinde;
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur. Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3 Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Sorulmaması Gereken Sorular 2 - Hilmi Yavuz ** 2. 'Merak've 'Tecessüs' farkına ilişkin sorular: Rahmetli Cemil Meriç hocayla yaptığım bir konuşma sırasında kendisine 'merak ettiğimi' söylediğim bir konuyu sordum. Hoca, 'Bu soru, merak değil, tecessüs sorusudur.' dedi ve açıkladı: 'Merak, kayıtlı,
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.