Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
458 syf.
1/10 puan verdi
·
33 günde okudu
Bengal Ormanlarında yaşam mücadelesi veren bir Bordo Bereli
7 koca yıl boyunca kütüphanemde beni bekleyen bu kitabı 7 yıl sonra okudum ve kitaba bakıp şöyle dedim "değil 7, 15 yıl da kalsan yinede bir şey kaybetmezmişim..." İşte şimdi bitti. Velev ki kendime yaptım bu saygısızlığı. İnceleme yaparak bu saygısızlığı perçinlemek istedim. İnceleme üstüne hiç düşünmedim. Hatta yazmak bile istemedim.
Siyah Kan
Siyah KanJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 201512,2bin okunma
Neden? Niçin? Niye? Sebep?
Bir olay koptuğunda hemen ardından yazılan, çizilen "kardeşlik edebiyatı" samimiyetini o kadar yitirmiş ki, gerçek ile sahte artık kendini belli edemez oldu. 20 yaşında bir genç öldürülüyor, hemen ardından bir açıklama getiriliyor "Yüksek sesle şarkı dinleyenleri uyardı diye öldürüldü." Kullanılan açıklama dili o kadar duygusuz
Reklam
93 syf.
2/10 puan verdi
·
24 günde okudu
ekmeği avutmak
Kötü kitaplar okudum, kendisini seksi zanneden mide kaldırıcı kitaplar okudum lakin hiç duygusuz yoksun bir kitap okumamıştım sonunda onuda yaptım. Yav arkadaş bir kitap içinde hiç mi hiç duygu barındırmaz? Azıcıkta olsa okuyucusunu kitaba dahil edecek tek bir unsur barındırmaz. Gözümün önünden gidip gelen sayfalar kendisine bu kadar mı lakayıt
Gümüş Patenler
Gümüş PatenlerMary Mapes Dodge · Serhat Yayınları · 19831,467 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Türk dizi sektöründe diziler iki sınıfa ayrılabilir: normal sezon dizileri ve yaz dizileri. Bunlardan yaz dizilerinde format, fakir bir kızın, bir şirkette işe girmesiyle başlayan sürecin işlenmesinden ibarettir. Şirketteki ilk gününde zengin, kibirli, kaslı genç patronla kavgalı bir tanışma anı bulunur; ardından ise gelişen süreçte genç patron
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815,7bin okunma
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Hatırlıyorum, 5 yaşlarında falan olmalıyım. Mahalledeki çocuklarla kovboyculuk oynayacağız. E haliyle, her kovboya bir silah lazım. Koş­tum eve, üç dört tane oyuncak silahım vardı, hepsini al­dım geldim. Bir ona bir buna derken, bir de baktım bana silah kalmamış. Sen de şurdan bir tahta al dediler. İşaret parmakları tarladaki tahta parçalarını gösteriyor­du. Ben de ordan bir tahta aldım. Ne yapsaydım yani? Ulan şerefsizler siz benim silahlarımı aldınız ben tahta­dan uyduruk bir silahla mı oynayacağım? Denir mi. Den­mez. Ben de ordan bir tahta parçası alıp onunla ateş aç­tım ve hepsini öldürdüm. Benden yana olanları da öl­dürdüm. Bunu niye yaptığımı anlamayıp salak salak gül­düler: kendi adamlarını da vurdun. Hah ha. Farkındayız herhalde. Bir şekilde bu durumu protesto etmem lazımdı: ben de kendi adamlarımı vurdum saklandıkları yerde: ye­nildik tabi. Oh olsun. Ulan, insan bu kadar mı alçak, bu kadar mı yüzsüz olur ya! Biraz da benim saflığım ama: bu insanlar da az değil hani. Çocuk getirmiş işte üç dört silah. Yani en azından bir tanesinin onda kalması ge­rekmez mi? Fırsat vermeye gelmez bu insanlara. Bunu o zaman bilmiyordum tabi. Ne bileyim. Benim silahlarımın birini de bana verirler sanıyordum. Meğer öyle değilmiş.
Reklam
·
Puan vermedi
Yahu İrem Demirbaş bu kadar saçma salak insanı bir kitaba nasıl doldurdun.Tebrikler. Şimdi gereksiz aşk hikayemiz başlasın. Güzeller güzeli,dik başlı ve feminist Alya başka şehirden okulu için geliyor.Yurtta oda sıkıntısı olunca Enes'in ve Sarp' ın kiralık odası olduğunu öğrenince orada kalmaya karar veriyor.Buraya kadar herşey normal
Tenimdeki İmza
Tenimdeki İmzaİrem Demirbaş · Epsilon yayınları · 2018584 okunma
Ellerimde Yârin Elinin Değil Cetvel İzi Var
#27543469 Ali öğretmen kapıdan giderken yalvardım: ''Öğretmenim nooolur gitmeyin. Biz hiç şımarmayacağız. Sizi hiç üzmeyeceğiz.'' Benimle birlikte ağlayan koca bir sınıf var tabi arkada. Hepimiz cıvıltılarla oturacağımız sıralarda zırıl zırıl ağlıyoruz. Hoca baktı. Ve ''Hoşçakalın'' dedi, çantası elinde, hıphızlı çıktı
332 syf.
9/10 puan verdi
8/10 ilk olarak serinin kesinlikle abartildigini dusunuyorum ya da herkes begendigi icin beklentimi gercekten yuksek tutmustum ve altinda kaldi, belki de asla bekledigim gibi bi kitap cikmadigi icin on yargimi kiramadim bu yuzden de olumsuzluklar cok gozume batti bilemiyorum ama okudugum kitaplarin yarisina 10 puan vermeme ragmen bu seriden
Bana Dokunma
Bana DokunmaTahereh Mafi · DEX Yayınları · 20181,382 okunma
"İnsan doğanın bir parçası. Beyni de öyle. Dolayısıyla insan beyninin ürünleri de doğanın bir parçası. Toprağa karışan plastikten doğanın dengesini bozacak kadar şiddetli hidrojen bombasına kadar, her şey doğal. Kimse insanın doğaya zarar verdiğini bana anlatmasın. Çünkü bu imkânsız. Çünkü doğaya zarar veren doğanın kendisidir. Düzeneği böyle çalışır. İçinde barındırdığı insan zekâsıyla, depremleriyle, harekete geçen volkanik dağlarıyla, doğa kendine zarar verme eğilimi olan yaramaz bir çocuk gibidir. Bir nükleer santralın, bir ağaçtan farkı yoktur. İkisi de doğaldır. Çünkü ikisi de doğanın içinden gelir. Biri insandan, diğeri topraktan. Teknolojiyi doğallıktan uzaklaşma olarak görenlerin salak olduklarını düşünüyorum. Tabii bunlar işin teknik yanı. Bir de bu tekniğin psikoloji ve sosyolojiye yansımaları var. İnsanların çırpınırcasına savundukları gibi, doğallık, yemeği elle yemek, sahte mimiklerden kaçınmak, dürüst olmak, sosyal maskeler takmamak değildir. Doğallığın bütün bunlarla hiçbir ilgisi yoktur. Mağaralarda ya da saraylarda yaşamıyoruz. Her çağın kendine ait doğallığı vardır. Bu çağın doğallığı da insanın üzerinde bir karakter taşımamasıdır. Doğal olmak isteyen insan çağın gereklerine boyun eğecek ve karakterini her sabah yenileyecektir.
304 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.