Fatma Seher
Bu kahraman kadın Amerikalı veya İngiliz olsaydı, yaptıklarının yüzde birini bile yapsaydı, eminim Hollywood'da yüz tane filmi çekilirdi, bütün dünya tanırdı, örnek olurdu, rol model olurdu, hakkında kitaplar yazılır, okullarda ders olarak okutulurdu.
Sayfa 121Kitabı okuyor
Düalitenin Ötesinde
Düalizm (İkicilik) günahı ruhumuzu zedeler.Zihin,beden,ruh;kadın,erkek,çocuk ;hayvan,doğa,ruhaniyet ve siyasi yapılar hakkındaki tavırlarımızı zehirler .Fikirleri ve insanları ;iyi/kötü ,biz/onlar,beyaz/siyah,doğru/yanlış,eril/dişil diye kategorilere ayırmaya başlarız.Maddeden ruhu ,bedenden zihni ,sanattan bilimi,şişmandan zayıfı,sosyalistten kapitalisti,liberalden muhafazakarı ayırırız.Ötekini düşman olarak görürüz ,eleştirimizi ve yargılarımızı makul göstermeye çalışırız ve küstahça “doğru” olanın biz olduğumuzu ve Tanrı ya da Tanrıça’nın bizim tarafımızda olduğunu iddia ederiz.Bu tarz kutupluk bazı kişilerin fakir,cahil ve güvencesiz kalmalarına neden olurken bazılarının da zengin,müreffeh ve güçlü olmalarını sağlamıştır .Kutupluk sayesinde ,güçlü milletler dinlerini ya da dünya görüşlerini beğenmedikleri toplumların üzerinde egemenlik sağlamıştır.Muktedirin;bilgiyi baskılayıp çarpıtmasına ,ifade özgürlüğünü sansürlemesine, “uyum sağlamayanları” temizlemesine ve gezegene çok büyük acılar çektirmelerine imkan sağlamıştır. İnsan kibri hepimizin bir olduğunu ve hayatın sürekliliği içerisinde hep birlikte var olduğumuzu görmemizi engelliyor..
Sayfa 232Kitabı okuyor
Sisifos u mutlu hayat etmek gerekir.
Sisifos'u dağın eteğinde bırakıyorum! Kişi yükünü eninde sonunda bulur. Ama Sisifos tanrıları yadsıyan ve kayaları kaldıran üstün bağlılığı öğretir. O da her şeyin iyi olduğu yargısına varır. Bundan böyle, efendisiz olan bu evren ona ne kısır görünür ne de değersiz. Bu taşın ufacık parçalarının her biri, bu karanlık dağın her madensel parıltısı, tek başına bir dünya oluşturur. Tepelere doğru tek başına didinmek bile bir insan yüreğini doldurmaya yeter. Sisifos'u mutlu olarak tasarlamak gerekir.
Sayfa 141 - Can YayınlarıKitabı okuyor
İyi bir kitabın kriteri bende hiçbir zaman piyasada yok satmış olması olmadı..
Çünkü bu şuna benziyor:
Örneğin ortada bir karıncalar dünyası var ve bu dünya canlılarının zevkleri renkleri ve onu etkileyen şeyler çok belli.
Ama işte sonuçta onlar karınca, potansiyelleri bu kadar.
Bütün dünyanın peşinden koştuğu kitaplar beni çoktan sarmaya biliyor.
O dünyanın varlıklarını etkileyen şeyler ancak o kadar olabiliyor..
Kötü mü? Değil...
Ne zamana kadar buğday?
"Keşke uyansalar da kendilerinin karınca olmadıklarının idrakına varsalar" diyorum...