BUHRAN!..
Yıl, 1950. Yirminci asrın ortasomdayız. Bu asrın çocukları olmakla övünüyoruz. Maddenin bütün sırlarını keşfettik. Artık şu çağıl çağıl akan sular boşuna akmıyor. Onun karşısında şiirler söylemiyoruz. Her şeyi faydaya, paraya tahvil ettik. Suya beyaz, kömüre siyah elmas dedik... Bunları enerjiye, ışığa, harekete