Seni düşünmek güzel şey,
Seni düşünmek ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden,
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Bu dünyadan; bir Nazım, bir Ömer bir Leyla geçti.
Geçerken savundukları ideolojilerini, hayatlarının baharında yaşanamayan umutlarını,yüzlerinde gülümsemelerini, gözlerinde özlemlerini, kollarında hissedemedikleri sıcaklıkları geride bırakarak...
Putlar Yıkılırken kitabında bizlere Nazım hikmet'in hayatının 1929-1945 yıllarını anlatırken nazım'ın o yıllarda yaşanılanları değerlendirmesini ve kendisi ile yüzleşmesini okuyoruz.
O dönem Türkiye'sinde ve dünyada; Hitler, 2 Dünya savaşı, sscb, İspanya iç savaşı ve Türkiye'nin bu olaylar karşısında izlediği yol ve aldığı kararları, sorgu odaları yapılan işkenceleri ve yıkılan hayatları ruhunuz acıyarak okuyacaksınız.
Osman Balcıgil' den Nazım hikmet'i anlattığı harika bir biyografi kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
En güzel deniz;
Henüz gidilmemiş olandır.
En güzel günlerimiz;
Henüz yaşayamadıklarımız
ve sana söylemek istediğim en güzel söz;
Henüz söylememiş olduğum sözdür.
Keyifli okumalar.
Putlar YıkılırkenOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20191,085 okunma
Nazım Hikmet'in yakın arkadaşı, dostu Vâlâ Nureddin tarafından kaleme alınmış, Nazım'ın ilk gençlik yıllarını, öğretmenlik yaptığı zamanları, Rusya'ya gidişlerini geniş bir biçimde ele alıyor. Bu ilk kısımlar Vâ-Nû'nun otobiyografisi gibi anlatılıyor. Memleketimizin o zamanlar ki durumunu yakından resmetmesi açısından çok önemli ve güzel buldum. Kitapta Nazım Hikmet'in hangi durumlar karşısında hangi meşhur şiirlerini yazdığını da öğreniyoruz. Şiirlerin hikayesini öğrenmek çok keyifliydi. Son kısım tamamen Nazım Hikmet'e ayrılmış.
Bu kitapta beni özellikle etkileyen şairin Türkçe'ye olan sevdası. Onu yaygınlaştırma ideali. Türk şiirindeki boşlukları doldurma çabası ve onu geliştirme isteği ve azmi...
#nazımhikmet i bilmeyen yoktur heralde. Kim olduğu, neye inandığı, neyi savunduğu, nasıl yaşadığı ve nasıl öldüğü… Birçoğumuz bunlarla ilgili az da olsa fikir sahibiyiz. Ben Nazım’ı en iyi #pirayeyemektuplar kitabında tanıdım. Neyi neden yaptığı daha iyi kavradım. Zaten şiirlerinde Nazım havası o kadar belli ki. Kitap dışında bir yerde herhangi bir şiirine denk gelseniz bunu yazsa yazsa Nazım yazmıştır dersiniz. Bu dünyadan bir Nazım geçti ve ben onu anlayabildiğim için mutluyum.
Tavsiyemdir. Şiirle kalın
Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
Iyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
"Ne fırtınalar koptu, benim hayat dallarımda,
Hiç birinde vazgeçmedim umutlarımdan,
İçimde kıyametler kopsa da,
Ben baharıyım yarınlarımın,
Çiçek açarım her kışın ardından!"
Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
yok edin insanın insana kulluğunu,
bu davet bizim...
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim!