"Rivayet edildiğine göre Hz. Yakub (a.s) ölüm meleği ile dosttu. Bir gün Azrail, Hz. Yakub'u ziyarete gider. Hz. Yakub ona 'Ya Azrail görüşmeye mi geldin, yoksa canımı almaya mı' diye sorar. Azrail 'gelişim ziyaret içindir' cevabını verir. Hz. Yakub 'Senden bir ricam var' der. Azrail 'nedir' der. Hz Yakub 'ölümümün yaklaştığını, canımı almaya hazırlandığını bana önceden bildirmeni istiyorum' der. Azrail 'hay hay sana iki veya üç haberci gönderirim' karşılığını verir. Hz. Yakub'un ömrü dolunca bir gün yine ölüm meleği karşısına dikilir. Hz. Yakub yine sorar 'ziyaretçi misin, yoksa canımı mı almaya geldin' Azrail 'canını almaya geldim' cevabını verir.
Hz. Yakub 'Sen bana daha önce iki veya üç haberci göndereceğini söylemedin mi' diye sorar. Azrail şu cevabı verir 'Söylediğimi yaparak sana üç haberci gönderdim: Önce siyah iken ağaran saçın, güçlü iken halsizleşen vücudun ve dimdik iken kamburlaşan vücudun, ey Yakub işte bunlar benim adem oğullarına gönderdiğim ön habercilerdir.'
Şair bu durumu şöyle tasvir eder:
Geçti yıllar, günler, günahlar üremekte
Geldi ölüm habercisi, fakat kalb gafil
Dünyadan nasibin aldanmak ve pişmanlık
Dünyada kalman ise imkansız ve boş kuruntu."