BİLİNMEYEN ]UNG
Zaman geçti ve dünya değişti; Yedi Vaaz bir zamanlardaki katibi için bir hayret ve merak nesnesi olarak kalmayı sürdürdü. On üç yıl sonra uzak California'da, ölüler bir kez daha hararetli hayranına "geri döndü". Kudüs'ten değil, Zürih'ten geliyorlardı ve Rascher Verlag yayınevi tarafından Erinnerungen Traume Ge­ danken von
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
Reklam
TERKÎB-İ BEND'DEN
Bir katre içen çesme-i pürhûn-ı fenâdan Başın alamaz bir dahi bârân-ı belâdan Asûde olam dersen eğer gelme cihâna Meydâna düşen kurtulamaz seng-i kazâdan Sabit-kadem ol merkez-i me'mûn-ı rızâda Vâreste olup dâire-i havf u recādan
"Rivayet edildiğine göre Hz. Yakub (a.s) ölüm meleği ile dosttu. Bir gün Azrail, Hz. Yakub'u ziyarete gider. Hz. Yakub ona 'Ya Azrail görüşmeye mi geldin, yoksa canımı almaya mı' diye sorar. Azrail 'gelişim ziyaret içindir' cevabını verir. Hz. Yakub 'Senden bir ricam var' der. Azrail 'nedir' der. Hz Yakub 'ölümümün yaklaştığını, canımı almaya hazırlandığını bana önceden bildirmeni istiyorum' der. Azrail 'hay hay sana iki veya üç haberci gönderirim' karşılığını verir. Hz. Yakub'un ömrü dolunca bir gün yine ölüm meleği karşısına dikilir. Hz. Yakub yine sorar 'ziyaretçi misin, yoksa canımı mı almaya geldin' Azrail 'canını almaya geldim' cevabını verir. Hz. Yakub 'Sen bana daha önce iki veya üç haberci göndereceğini söylemedin mi' diye sorar. Azrail şu cevabı verir 'Söylediğimi yaparak sana üç haberci gönderdim: Önce siyah iken ağaran saçın, güçlü iken halsizleşen vücudun ve dimdik iken kamburlaşan vücudun, ey Yakub işte bunlar benim adem oğullarına gönderdiğim ön habercilerdir.' Şair bu durumu şöyle tasvir eder: Geçti yıllar, günler, günahlar üremekte Geldi ölüm habercisi, fakat kalb gafil Dünyadan nasibin aldanmak ve pişmanlık Dünyada kalman ise imkansız ve boş kuruntu."
Neyzen, Hayyam, Şair Eşref, Gürpınar
_Ben sana bok demem. Boklar duyar ar eder. Bir zerren düşse boka, onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş. Anan seni sıçar iken, yanlışlıkla doğurmuş. _Rakı, şarap içiyorsam sana ne? Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye. Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim _Göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan.
Duygu dolu bir olay
Hakîm Senâ’î’nin sultanları övmek ve onların yanına gidip gelmekten vazgeçmeye yemin etmesinin sebebinin şu olay olduğunu söylerler: Bir seferinde Gazne’de sultan Ebû İshak-ı Gaznevî’yi övmüştü. Sultan küffar kalelerini fethetmek için Hindistan’a gitmeye karar verdi. Hakîm de sultana yazdığı kasideyi çabuk ulaştırmak maksadıyla sultanın yanına
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.