Yolun iki yanında yemyeşil tarlalar, ara ara da küçük köyler vardı. İşte Anadolu'nun bu tarafı güzeldi. Gece geceye benziyor, gündüz gündüze benziyordu. Kimsenin acelesi yok; karmaşa, gürültü, kalabalık hiçbiri buralara uğramıyordu.
Radyoyu açtım. Şöyle güzel bir şeyler dinlemek zorunda hissettim kendimi. Dinlenmek için güzel bir şeyler dinlemeye ihtiyacım vardı. Çünkü dinlemenin de dinlenmek olduğunu çok eskiden beri biliyordum ben.