İthaki yayınlarından çıkan dünya klasiklerine bakarken karşılaştım "Bizden biri"yle. Klasik olmasına rağmen ne romanı ne de yazarı duymuştum. Bu yüzden merak edip araştırdım. Pulitzer bile kazanmış olmasına karşın ülkemizde çok az okunmuş olduğunu gördüm. Okuduktan sonra rahatlıkla söyleyebilirim ki hak ettiği değeri kesinlikle görmeyen bir roman. Karakter gelişimi öyle güzel işlenmiş ki Claude Wheeler ile bir oldum okurken. Adeta bizden biri, oldu bana biz...
Yazdığım Pitaya serisindeki ( 
Kaçış, 
Arayış, 
Buluş) gibi insanın benlik yolculuğuna eşlik ediyoruz. Claude kendi eksiklikleri hakkındaki sorgulamalarıyla hayatının amacını arıyor. Bu uğurda birçok yanlış yapıyor. Bu yanlışların ortasında güzel şeyler bulmak için çabalıyor. Hayatı olduğu gibi yaşıyor. 
Willa Cather, romanı kuzeninden esinlenerek yazmış ancak kuzenini video kaydına alsa bu kadar gerçekçi bir eser ortaya koyamazdı. 
Avi Pardo akışı bozmayan bir çeviriye imza atmış. Bu yıl her şeyiyle okuduğum en iyi romanlardan biriydi.
KALBİNİZDE BİR IŞIK YAKACAK...
"Her zaman hatırla ki gerçekleşen tek dilek, kimse duymuyor gibi gelse de dilemeye devam eden cesur çocukların dilekleridir, çünkü bir yerlerde onları duyan biri daima vardır."
Söz konusu kitaplar olduğunda ne aradığımı, ne istediğimi iyi bilen biriyimdir ve bu nedenle de okumakta karar kıldığım kitapları büyük çoğunlukla beğenirim.
Bir Dilek Oyunu ise, Şubat ayından bu yana kitaplığımda okuma sırasının gelmesini bekliyordu. Meğer onu bu kadar zamandır bekleterek ne büyük akılsızlık etmişim!
En son ne zaman kalbimi bu denli yumuşatan ve sıcacık hâle getiren bir kitap okudum, inanın hatırlamıyorum. Kitabın öyle bir atmosferi var ki, en hüzünlü olayları okurken bile o sıcaklık yüreğinizi terk etmiyor. Ve o kadar enteresan bir konusu var ki... Hiçbir doğaüstü, büyü unsurları içermiyor olmasına rağmen büyülü bir evrenin içindeymiş gibi hissediyorsunuz.
Karakterlere gelecek olursak... Christopher ve Lucy arasındaki bağ çok özeldi. Lucy ve Hugo ise beni lise yıllarıma döndürüp, kitaba attığım şapşal bakışlar eşliğinde "yaaa çok tatlısınız ama siiiiz" gibi tepkiler vermeme neden oldu. :) Ve Jack... Başlı başına inanılmaz bir karakterdi ve Hugo ile olan tatlı atışmalarını okumak çok keyifliydi.
Özetle ilgi çekici, merak uyandıran, hem duygusal hem komik, su gibi akıp giden bir kitap arıyorsanız kesinlikle doğru yerdesiniz. Bugün itibarıyla tavsiye edeceğim kitaplar arasında. 
Meg Shaffer
"Sensiz ben diye bir şey yok."
Şimdiii her yerde gördüğüm ve kimsenin kötü bir yorum yaptığını görmediğim 
Dördüncü Kanat ' ı sonunda okuyacak cesareti buldum. Çok korkuyordum çünkü yeni gelen kızı dışlayacaklar işte o da saf olacak kötü adama âşık olacak bende duygusuzca 670 sayfa okuyacağım diye düşünüp önyargılı davrandım. Ama hiç de öyle değildi. Tamam, klişe yerleri vardı
