Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İsmet Özel'in "Sor gücün sormaya yetiyorsa var mıymış gönlümü bin parçaya böldüğünün bir sebebi" sözünü anımsattı. :) Keşke olsaydı önemi Kalbimi parçalamayı seçmenin Gene de seni seven bu kalbi Nasıl parçalamaya karar verdin
Sayfa 454Kitabı okudu
İntihar eden adama atlıcaksan atla trafiği kapama diyen kadını anımsattı
Ah, bugünün insanları ne kadar da gaddar! Ne merhamet, ne iyilik… Hepsi zalim! Burda adamın biri boğulurken, onlarsa “Hey elini çabuk tut, boğulacaksan boğul! Seni seyredecek fazla vaktimiz yok, işimiz var!” diye bağırıyorlar. Bir ip atmaya gelince; laf mı bu… Para eder ip, para!
E-kitap, sayfa 9/88Kitabı okudu
Reklam
Çok özledim seni. Diğer günlerden biraz, özlemekten çok daha fazla. Rahatlatmıyor artık sonbahar yapraklarının eziliş sesi. Yetmiyor rüyalarım. Gökyüzüne baktığımda seninle birlikte baktığımız yıldızları bulamıyorum. Sen nasılsın? Uzaktasın ve bir şehrin telaşlı ışıklarının dağlara dökülmüş birer sime benzeyen görüntüsüne bakarak, aldırmadan gözlerini kapatıyorsun. Gözlerini kapattığında nasıl tatlı olduğundan habersiz. Tane tane savrulan duygularını toplamaya çalışırken duygusuz kalmaktan korkuyorsun. Duygusuzluğun en çok yakıştığı insanın sen olduğundan da habersiz. Tek başına gökyüzünü seyrediyorsun ya bazen sessizce, işte seni oralarda bekleyen yıldızın ben olduğundan habersiz. Bu gece ay daha bir güzel gülümsüyor diyorsun benim bakarak gözyaşlarımı sildiğim aya. Aynı anda bakabileceğimiz tek yer diye ağlaya ağlaya baktığım aya... Şaşkınlık mı hayal kırıklığı, hayal kırıklığın acılar mı? Herkesten uzaklaşmak istediğin anda yüzüne çarpan gökyüzü, susarak ilerlediğin anda kulaklarında uğuldayan rüzgâr sana hiç beni anımsattı mı?
Sayfa 429Kitabı okudu
"Gel seni yıldız yapayım," demişti. Clarisse'in ağzı bir karış açık kaldı, bankacının meteliği kalmamıştı ki; buna karşılık Prulliére gitmeye başladı ve bu aşağılık Yahudi'nin, Landes Tuz Madenleri'nin hisselerini ortaya sürdüğünde Rose'la dolaştığı günleri anımsattı. Zaten o sırada kafasında yeni bir proje vardı, Boğaz'ın altına bir tünel açılacağını söylüyordu.* *Sultan Abdülaziz'in İstanbul Boğazı tüp geçit projesi (Tünel-i Bahri). (e.n)
Sayfa 281 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARIKitabı okudu
Aspidistra
"Eskiden Tanrı neyse, şimdi para oydu. İyi ve kötü artık anlam taşımıyordu, yalnızca başarı ve başarısızlık söz konusuydu. Son derece önemli olan 'işini başarıyla yürütmek' söyleminin kaynağı buydu. Tanrı buyrukları ikiye indirilmişti. Biri işverenler -güzide para rahipleri- için 'Para kazanacaksın'; diğeriyse çalışanlar -yani köleler ve
Bu seni anımsattı :)
Anılarımı hatırlıyorum ve sizin duygulu inceliğinizin yanında bir de köylü kızlara benzeyen canlılığınız olduğunu görüyorum.
Reklam
Unutulmuş Diyârlar-Forgotten Realms Etkinliği :))
Tek başına... Malice yeniden yanlış anladı. “Seni dövüşürken gördüm,” dedi. “İki büyücü! Kendini küçümsüyorsun.” Malice’in sözlerindeki ironi üzerine, Drizzt neredeyse yüksek sesle gülecekti. Drizzt’in de Zaknafein gibi başarısız olacağını, önceki silah ustası gibi Malice’in ağına, asla geri çıkmamacasına düşeceğini sanıyordu. “Beni küçümseyen sensin, Malice,” dedi Drizzt tehditkar bir sükûnetle. “Saygıdeğer!” dedi Briza, ama sahnelenen oyun devam ederken Drizzt’in ve diğerlerinin, ona dikkat etmediklerini görerek geri çekildi. “Uğursuz amaçlarına hizmet etmemi istiyorsun benden,” diye sürdürdü Drizzt. Hepsinin gergin bir şekilde silahlarını okşadıklarını ya da büyüler hazırladıklarını ve bu hürmetsiz budalayı öldürmek için uygun anı kolladıklarını biliyor, ama umursamıyordu. Yılan kırbaçların verdiği acıyla ilgili çocukluk anıları ona davranışlarının cezasını anımsattı. Drizzt’in parmakları dairesel bir nesneyi kavradı ve daha da cesaretlendi, ancak bu olmadan da sözlerine devam ederdi. “Bütün bunlar bir yalan, tıpkı halkımızın-hayır, senin halkının-bir yalandan ibaret olduğu gibi!” “Senin derin de benimki kadar kara,” diye anımsattı Malice Drizzt’e. “Sen bir drowsun, her ne kadar bunun anlamını asla öğrenemediysen bile!” “Oh, ne anlama geldiğini biliyorum.” “O halde, kurallara göre hareket et!” dedi Saygıdeğer Malice.
Sayfa 313 - ARKA BAHÇE YAYINCILIK
Unutulmuş Diyârlar-Forgotten Realms Etkinliği :))
“Onu gönderme,” diye karşı çıktı Zak, cüret edebildiğince kesin bir tavırla. Başını kaldırıp Saygıdeğer Malice’e, taştan ve siyah kadifeden yapılmış yüksek tahtında oturan ve kendiyle gurur duyan kraliçeye baktı. Briza ve Maya, her zaman olduğu gibi, itaatkar bir biçimde Malice’in iki yanında duruyorlardı. “O bir drow savaşçısı,” diye yanıtladı
Sayfa 118 - ARKA BAHÇE YAYINCILIKKitabı okudu
Unutulmuş Diyârlar-Forgotten Realms Etkinliği :))
Drizzt... Menzoberranzan'da yüce bir rahibe hakkında bu tür dedikodular düşünmek, gerçek olsun ya da olmasın, ağır cezalar gerektirirdi. Annesi gözlerini kısınca Vierna yakalandığını düşündü. "Onu sen yetiştireceksin," dedi Saygıdeğer Malice Vierna'ya. "Maya daha genç," diyerek karşı çıkma cüretini gösterdi Vierna.
Sayfa 42 - ARKA BAHÇE YAYINCILIKKitabı okudu