Bitti... Ne yazacagimi da bilemiyorum etkilendim. Aslinda yeni cikmis kitaplari bir muddet kutuphanem de bekletip oyle okurum. Ama konu #tariktufan olunca tutamadim kendimi..
Gelelim kitaba Tarik Tufan, hatiralarla yuzlesmenin, ilk askin ve kendini aramanin evrensel hikayesini anlatiyor.
"Bugun benim dogum gunum, 40 yasima girdim ve kayboldum." diye basliyoruz bu seruvene. "Herkes hayatinda en az bir kere deliriyor, dusuyor, kayboluyor ve hic kimsenin delirmesi, dususu ve yahut kaybolusu bir baskasininkine benzemiyor." diyerek bizi hikayeye cekiyor yazar. Hakan oluyoruz kitabi okurken, akintiya kapiliyoruz farkinda olmadan
Aidiyet duygusu, aile travmalari, dususlerden sonra tekrar kalkip hayata tutunma cabalari insani etkiliyor. Ve su kaybolma hissi ne yalan soyliyim kendimi hic bu kadar derin sorgulamamistim simdiye kadar kitabi kapattim. Ama icimde uzun sure kapatamayacagim bir sorgu zinciri basladi.
Hakan i zor da olsa cikisi buldu gibi, Peki ya ben ? Ben de cikisi bulabilecek miyim dersiniz;)