Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Herkese merhaba ve iyi geceler arkadaşlar. Yeni yılımız kutlu olsun. Bugün benim için çok önemli bir gün yani doğum günüm. Ve uzun zaman sonra kendimi çok mutlu hissettiğim bir gün oldu. Bu hem kişisel olarak bir dönüm noktası olması hem doğum günümün denk gelmesi hem de kutlayanların hepsinin de değerli insanlar olması nedeniyle oldukça anlam
Herkese Selammm
Sizlere kitap yorumunu 21 Haziran günü paylaşacağım dedim ve nihayet o gün geldi. Bugünün sebebini merak ediyorsanız söyleyeyim. Bugün benim doğum günüm
Kitabın filmini daha önce milyonkez izlesemde emin olun kitabını okumakta bir o kadar eğlenceliydi. Normalde filmini izlediğim bir kitabı okurken sıkılırdım lakin bu kitapta hiçte öyle olmadı. Kitabı filme birebir uygulamışlar birkaç sahnesi hariç tabi. Ama kitap o kadar eğlenceli ki buna takılmadım tabi ki
Efsun 30 yaşında kitaplarla arası iyi olan, bir yayınevinde kitap yayıncılığı yapan biri. Yani anlayacağınız Efsun'un en büyük hobisi, severek yaptığı bir işe dönüşmüş. Bunu sevdim. Yıllardır ailesinin evlen baskısından dolayı yanlış kişilerle hayatını birleştirmeye çalışıyor ama bir türlü olmuyor. Sonra birgün geçmişten gelen bir dost..
Bir cümle okumuştum " ait olduğun seni bulunca fırtına diniyor, her şey yolunda gidiyor " diye. Kitapta bunu gördük efenim. Ve filmde Efsun'un elinden bırakmadığı bir kitap vardı sürekli onu arıyordum. Aşkı En İyi Anlatan Yazar diye geçiyor.. O kitap Kürk Mantolu Madonna'ymış meğerse buda ufak bir bilgi sizler için
Komedi kitapta çok iyi harmanlanmış. Tavsiye ediyorum okuyun ve sakin olun birgün her şey güzel olacak. Ama önce biraz imtihan taabiii
Merhaba
Bugün sizlere Önemli Kitap yayınlarından Oğuzhan Karagül kaleminden Bir Cuma Günü Âhi kitabı ile geldim.
Yazarın kalemiyle tanışma kitabım oldu ve çok severek okudum Sıla kitabını da en kısa zamanda okuyacağım
Kitabın kalitesine bayıldım o kadar özenli ki okurken ayrı bir keyif veriyor
Kitaba başlayınca elimden bırakamadım o kadar
Herkese merhaba (2023/32)
Bugün, duayen Doğan Cüceloğlu’nun ölümünden sonra eşi Yıldız Hacıevliyagil Cüceloğlu hazırladığı; Doğan Hoca’yı tanıyan ünlü/ünsüz pek çok kişinin onunla anıları ve düşüncelerinden oluşan bir kitapla geldim.
Doğan Cüceloğlu; herkesin içindeki iyiyi gören, onlar için ne yapabilirim diye düşünen, trajik durumları bile gülecek hale getiren,günümüz Sokratesi diye adlandırılan, kendi gözüne hesap ver diyen,-mış gibi yapmayan, kumbarasında insan biriktiren, merak ve heyecanı asla bitmeyen; amacını ‘Ülkemde doğan her bir çocuğun çocukluğunu doya doya yaşamasına ve olabileceği en iyi insan olmasına yardımcı olmak istiyorum.’ diye açıklayan çok değerli bir üstat.
Pek çok kitabını okudum ama beni en çok etkileyen şey; 80 yaşına gelmesine rağmen ‘Annen yoksa, kimsen yok’ diyerek ağladığı videosuydu. Ruhu şad, mekanı cennet olsun
Peki ben Pazar Pazar, etkileşim olmayan günde instagrama meydan okuyarak neden bu postu paylaştım
Çünkü bugün benim doğum günüm
bu kitap geçen yıl dosttan öte kardeşimin bana doğum günü hediyesiydi.
Okumak için bugünü bekledim
Canım kardeşim sen de iyi ki
·
Puan vermedi
"Selam baba, bugün benim doğum günüm. Bu özel bir doğum günü çünkü bana geri döndüğünde aynı yaşta olabileceğimizi söylemiştin. Ve bugün gittiğin zamanki yaşındayım."
“Umut etmek dışında tutunabileceğim bir şey yok.”
Bugün 15 Kasım, benim doğum günüm. Böyle bir günde sizlerle bir doğum hikayesini paylaşmak istiyorum.
Daha annesinin karnında, annesi ile babasının boşanmak üzere olduğunu ve annesinin babasına ihanet ettiğini bilen bir fetüs. Annesi ile sevgilisinin, babasına karşı büyük bir cinayet planı
iyi ki doğdum da okuyorum iyi ki doğdum
Hevesle aldığım bu kitabı,biraz elimde sürünmüş de olsa bitirdim.Büyükada'da bilinen tek kitapçıda iki tane kalmıştı ve benim param sadece buna yetiyordu.Ada ile olan bağımı adadan izler taşıyan bu kitapla kuvvetlendirmek istedim. Başarılı oldum mu,sanırım.
Feryal Orhon Basık,adalı bir yazar.Heybeliada. Orayla oldum olası bütünleşemedim belki kitap gidip bir de bu gözle görmeme vesile olur bilemiyciğim. Şuanda ben bu satırları yazarken bir çocuk ağlıyor ama ne ağlamak,polisi aramalı mıyım bilmiyorum,çok fazla mügeanlı izlemiş de olabilirim fakat dikkatim feci şekilde orada o yüzden ne yazacağımı seçemiyorum.
Yazarın dili güzel,hoş bir öykü/öyküler kitabı olmuş. Hatta dili akıcı ve hoş olmasa 'ra' adlı bölümü okur muydum,inanın okumazdım.Fabıl benlik değil anlaşılan ya da pek sevgili hanım lafontane değil.
Adaya ve adalılara dair güzel bir kitap,rumlarla ilgili bilgilerle donatılmış hissediyorum. Genel olarak keyifliydi ve 1000K 'ya ekletmiş olmaktan haz duyuyorum,belki biraz da bu sorumlulukla yazıyorum. Ya da bugün doğum günüm olduğu içindir.
Evvet,doğru bugün benim doğum günüm.Koskoca 23yılı geride.bıraktım.Kitap hediyem var,almaya gitmeliyim.Mutluyum,kendimle ve kitaplarımla dolu harika bir yaş geçirdim,iyi ki doğdum.
Yol'unuza çıkarsa okuyup keyifli zaman geçirebilrsiniz.Vapur köpüğünün bana getirdiği sevgi ve huzur titreşimnden selamlıyorum sizleri,Hoşça,sağlıkla ve aşkla kalın.
GECE YOLCULARI GORDİOS ' UN GİZEMİ
GECE YOLCULARI GORDİOS ' UN GİZEMİ
Sonra... annem öldü Kaan... ve ben vazgeçtim Hem korsan olmaktan Hem çocuk olmaktan vazgeçtim... Günlerce annemin kapıdan girmesini bekledim. Her gün ve her gece bekledim... ama gelmedi... bu çok ağır geliyor... çok acımasızca... Biliyor musun bugün benim doğum günüm... ve annemin ölüm günü...
Önce akıl
Çamur Çocuk
“Çamur bugün kuru, kabuk kabuk ve gözlerimin içine doluyor. Bugün aynı zamanda benim doğum günüm.”
Çamur Çocuk kitabını kitap kafede gördüğümde tasarımı dikkatimi çekmişti ve incelemiştim. Kitabın içeriğinin kapakta başlaması alışık olmadığımız bir durumdu ve bu bence gayet güzel.
Çamur Çocuk, mülteci kampındaki bir çocuğun kamptaki zorluklarını, arkadaşlarıyla birlikte neler yaşadıklarını anlatıyor. Kendisi de mülteci bir babanın çocuğu olan yazar bize en sonunda kitaptaki geçen olayların kendi başından geçmediğini ancak gerçek hikayeler olduğunu söylüyor. Kitabı okuduğumuzda değişik duygular hissediyorsunuz. Kitabı okuduğumuzda biraz yüzeysel de olsa bir çocuğun o kamplarda neler hissettiklerini anlayabilirsiniz.
''Sadece ait olmak istiyoruz. Sadece aç kalmamak istiyoruz. Sadece gülüp oynayabilmek istiyoruz. Var olmak istiyoruz.''
''Bombalar kalbimin içinde güm güm güm diye patlıyor. Sakince nefes al; uzun, yavaş yavaş nefes al, sakinleş diyorum kendi kendime. Paniğe kapılma. Bunun başka bir oyun olduğunu söylüyorum kendime. Saklambaç oyunu.''
Düşün Peşinde
Bir düş ne kadar gerçeğe yakın olabilir onu gördüm diyebileceğim bir kitap oldu.
Sabahlara staja gidip gelirken bitirdiğim 3. kitap fakat şimdi anlıyorum ki bu ve bunun gibi üzerine düşünülecek,nispeten diğer kitaplara göre daha ağır dili olan kitaplar sabah uyku haliyle bir yere kadar anlaşılıyor,tavsiyem temiz bir berrak bir zihinle okumanızdır.
Sevgili Sinan Canan'a teşekkür etmek istiyorum hayatında okuduğu en iyi roman olduğunu söylediği üzerine aldım fakat benim anlatım biçimi ve betimlemesine pek hayran olamayacağım bir tarzı vardı,ben daha çok dostoyevski tarzında duyguyu yoğuran betimleyle harmanyalan romanları okumayı severim.
Yazarın okuduğum ilk eseri oldu ileride başka bir eserini okumayı düşünüyorum açıkcası ama daha müsait zamana denk getirmeye dikkat edeceğim.
Bugün benim doğum günüm, ben yılda kaç kitap okuduğumu bu iki tarih arası hesaplarım,bu yıl okuduğum 23. kitap ile noktaladım bu yılı.Seneye daha kaliteli kitaplar ile idrak seviyemi yükseltirim umarım.
Tarık Tufan kitabı okumak eski bir dostunu yıllar sonra görüp sohbet etmek demek benim için. Kalemini çok seviyorum. Daha çok yazsa keşke, her kitabında mutlaka kendimden bir şeyler buluyorum.
Hakan, Yıldız, Sonay ve Reha İleri..
Kahramanımız Hakan 40. yaş gününde 40 yıllık hayatının yalan olduğu gerçeğiyle yüzleşiyor ve kitap böyle başlıyor;
Bugün benim doğum günüm, kırk yaşıma girdim ve kayboldum.
Böyle başlayan bir kitap nasıl okunmaz ki? :)
Hakan ve on beş yıllık karısı Yıldız’ın yaşadıkları kötü çocukluk zamanları, evliliklerinde yaşadıkları sorunlar ve tüm bunların içinde Hakan’ın ilk aşkı hayat ışığı Sonay.. Tüm yaşanan olaylarla yüzleşmeler geçmişle gelecek sizi bekliyor. Gerçekte kim olduğunuzu sorguladığınız bir kitap. Kesinlikle okuyun :)
Bitti... Ne yazacagimi da bilemiyorum etkilendim. Aslinda yeni cikmis kitaplari bir muddet kutuphanem de bekletip oyle okurum. Ama konu #tariktufan olunca tutamadim kendimi..
Gelelim kitaba Tarik Tufan, hatiralarla yuzlesmenin, ilk askin ve kendini aramanin evrensel hikayesini anlatiyor.
"Bugun benim dogum gunum, 40 yasima girdim ve kayboldum." diye basliyoruz bu seruvene. "Herkes hayatinda en az bir kere deliriyor, dusuyor, kayboluyor ve hic kimsenin delirmesi, dususu ve yahut kaybolusu bir baskasininkine benzemiyor." diyerek bizi hikayeye cekiyor yazar. Hakan oluyoruz kitabi okurken, akintiya kapiliyoruz farkinda olmadan
Aidiyet duygusu, aile travmalari, dususlerden sonra tekrar kalkip hayata tutunma cabalari insani etkiliyor. Ve su kaybolma hissi ne yalan soyliyim kendimi hic bu kadar derin sorgulamamistim simdiye kadar kitabi kapattim. Ama icimde uzun sure kapatamayacagim bir sorgu zinciri basladi.
Hakan i zor da olsa cikisi buldu gibi, Peki ya ben ? Ben de cikisi bulabilecek miyim dersiniz;)