Kalplerin özünü bilen Allah Azze ve Celle insanlara mükâfat ya da azap vereceği zaman, onların makam, mevki, şan, şöhret ya da maddi üstünlüklerine itibar etmez.
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem haccederken bir kadın soru sormak için yanına yaklaşmıştı. Kadın soru sorarken Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin devesinde beraberinde bulunan Fadl bin Abbas, kadına bakmaya başladı. Kadın da ona bakıyordu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem eliyle Fadl'ın yüzünü ters tarafa çevirerek yanlış işe müdahale etti.
(Buhari, Hacc, 1513; Müslim, Hacc, 1334)
Ebû Hüreyre (r.a) şöyle dedi:
Resûlullah’ın (s.a.v) yanına bir adam geldi ve:
- Ey Allah’ın elçisi! Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür? diye sordu.
Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu:
-“Güçlü-kuvvetliyken, sıhhatın yerindeyken, cimriliğin üzerinde, fakir düşmekten endişe etmekteyken, daha büyük zengin olmayı düşlerken verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür. Bu işi can boğaza gelip de “falana şu kadar”, “filana bu kadar” demeye bırakma. Zaten o mal mirasçılardan şunun veya bunun olmuştur.”
(Buhâri, Müslim)
“Allah’ım! Ey Rabbimiz! Bize dünyâda da iyilik ve güzellik ver, âhirette de iyilik ve güzellik ver ve bizi cehennem azâbından koru!”
(Buhârî, Tefsîr 38, Deavât 55; Müslim, Zikr 23, 26, 27; elBakara, 201)
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Gerçek babayiğit, güreşte rakîbini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan kimsedir.” Buhârî, Edeb 102; Müslim, Birr 106-108
( بُنِيَ الإِسْلاَمُ عَلَى خَمْسٍ شَهَادَةِ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللّه وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللّه، وَإِقَامِ الصَّلاَةِ، وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ، وَالْحَجِّ، وَصَوْمِ رَمَضَانَ )
" İslam, beş şey üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Rasulü olduğuna şahadet etmek ,namazı dosdoğru kılmak ,zekatı vermek ,haccetmek ve Ramazan orucu tutmak ."
(Buhari,İman,2; Müslim,İman,5)
"Kulum bana bir karış yaklaştığında ben de ona bir arşın yaklaşırım. Kulum bana bir arşın yaklaştığında ben ona bir kulaç yaklaşırım. Kulum bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak gelirim."
- Buharı, "Tevhid",15
- Müslim, "ez-Zikr ve'd-Du'a'",2
Îmâm Buhari ve Müslim'in Ebû Hüreyre'den (r.a.) ittifakla rivayet ettikleri bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır:
*Ademoğlunun üzerine zinadan nasibi yazıldı. Şüphesiz o, buna (varıp) yetişecektir. İki göze gelince bunların zinası (harama) bakmaktır. İki kulağın zinası (fuhuşa dair konuşmayı) dinlemektir. Dilin zinası (fuhuş) söz (ünü konuşmak)dır. Elin zinası (yabancı kadının bir yerini şehvetle). tutmaktır. Ayaklara gelince, onların zinası (şehvani yolda) atılan adımlardır. Kalb (zinayı) sevip arzular, ırz bunu ya doğrular veya yalanlar.»