"GİTTİĞİM HER YERDE ÇİÇEK AÇACAĞIM"
"Öyle geceler var ki sabaha çıkamayacağını düşünüyorsun. Yarın olmayacak, bu gece bitmeyecek, acı hiç dinmeyecek gibi hissediyorsun. Sonra sabah oluyor, hayat bir şekilde yine devam ediyor. Güneş doğuyor. Sonra geçiyor. Her şey gibi, her şey kadar. Bu can yoksa da hep böyle
Yazardan okuduğum ilk kitap ve kalemine hayran kaldım. Sade, anlaşılır ve akıcı bir üslupla ele aldığı Bülbülü Öldürmek eserinde yazarımız; Maycomb adlı eski bir kasabada avukat olan Atticus ve iki çocuğunun hayatından kesitler sunuyor. Belirli bir yerden sonra kitap sizi içine alıyor ve olayları kitabın anlatıcısı olan küçük kızın gözünden
Sultan Fâtih’in (şair Avnî) elden gider redifli gazeli pek dokunaklı gelir bana. Bir başka sultan şair (Kanûnî merhûm = Muhibbî) ve daha sonra Ziya Paşa birer nazîre yazmışlar. Hepsi beşer beyit.
"Yâr için ağyâr ile merdâne cenk etsem gerek
İt gibi murdar rakîb ölmezse yâr elden gider"
– Avnî
[Aşk işinde üç kahraman bulunur daima.
Ah.. beni mahvetti bu hikaye.
O kadar sürükleyici okuması o kadar keyifliydi ki. Çok üzüldüm. Biz okurken bu kadar kırılıyorsak bunları yaşayan insanları düşünemiyorum.
Isabella ve Viann kalbimin en hüzünlü yerinde saklayacağım sizi. Cesur korkusuz yürekli ve bi o kadar da kırılgan kandınlar.
Sonunda göz yaşlarıma hakim olamadan aktı gitti. Kitabın sonu çok vurucuydu çok acıydı. Bilmiyorum unutmayacağım kitaplar arasında yer alacak.
İnsan sadece insan olacak, dil din ırk farketmezsizin. Kim olursak olalım sadece insan olmayı başarabilseydik bu kadar katliam savaş cinayet olmazdı.
Krıstın Hannah okuduğum ilk kitabıydı kalemine yüreğine sağlık. Okuduktan uzun bi süre sonra bile kendinize gelemeyeceksiniz!
Bülbül yine mey'ustu; vatan virandı gülüm
Uğrunda hayallerim bile yıprandı gülüm
Mecnun dahi Leyla'yı anmaz oldu yürekten
Güzeller güzeliydi; hani sultandı gülüm
Yaşamak, sonsuzluğu tattı avuçlarından
Ölüm tomurcuklandı; kabir uyandı gülüm
Bir kafdağı kalmıştı varlığından bihaber
Seni görünce, o da tutuşup yandı gülüm