Bu kadar depresif ve bıkkınlıkla dolu bir kitap genelde hiç tarzım olmadı. Oldum olası sevemezdim. Ama bu kitabı okurken kendimde de fark ettiğim şu oldu: Okumayarak sadece gerçeklerle yüzleşmekten kaçıyormuşum hepsi bu. Virginia Woolf'u geçen senelerde bir kere okumuştum ama hayatını nedense hiç araştırmadım. Bu kitabını okurken merak ettim ve ruhsal çöküntüden dolayı intihar ettiğini öğrendim - ki kitapta da bu fazlasıyla hissettirilmiş. Kitap içeriği bakımından da okuduğum hiçbir kitapla benzerlik kuramadım. Olay örgüsü, kurgu gibi şeylerden uzak, tamamen anlatım şekliyle öne çıkan bir kitap. Durağan ve psikolojik açıdan da fazla yaralayıcı olduğunu düşünüyorum. Kitabın ilk elli kadar sayfası bir türlü ilerlemedi çünkü konu bütünlüğünden uzak sadece derin bir anlatıma sahip. Fakat ilerledikçe, yazarın tarzını da kavradıkça, daha akıcı bir hal almaya başladı diyebilirim. Hatta en son bende de az biraz darbe etkisi yaratan alıntısını burada paylaşmak istiyorum. "Yenilmeden ve boyun eğmeden, kendimi sana doğru savuracağım, Ey Ölüm!"
Ayrıca değinmek istediğim bir şey de bu kitabın hak ettiği ilgiyi görmemiş olması yönünde. Belki anlatım açısından belki tarzı açısından bilmiyorum ama kesinlikle daha fazla okunmayı hak eden bir eser.