Burak İpek

398 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Bazı kitaplar vardır bir kenarda durur ve doğru zamanda okunmayı bekler, Adı: Aylin tam da böyle bir kitap oldu benim için. Dilinin yalınlığı ve hikayenin akıcılığıyla kafamın çok bulanık oldugu bir dönemde içimi aydınlattı adeta. Aylin'i çok sevdim, çok benimsedim. Özgüveni, uçarılığı, zekası... derken sanki uzun zamandır onu tanıyormuşum gibi hissettim. Kitabı okurken Aylin'in hayatındaki ivmeyi takip ediyoruz. Deliliği önce yükselen bir grafik çiziyor, başına buyruk davranıyor; sonra ise olgunlaşıp yetişkinlere yaraşır şekilde ilişkiler kuruyor. Tam artık uslu durmaya karar verdiğinde Joe ve onun kızları nedeniyle yeniden delirmeye başlıyor. Aylin'i o kadar benimsedim ki kızlarını boğmak istedim okurken. Bu sorunlar da bir yerde sonun başlangıcı oluyor diyebilirim ama bence iyi de yapıyor Aylin. zaten ışığı cılız, yıldızı düşük insanlar başkalarının parıldamasından her zaman rahatsız olurlar. Aylin de inadına parıldıyor, elimde olsa Aylin'i alnından öpecektim kontrolü kaybeden ilişkisinde vitesi boşa alırken... Kitabın sonunda öleceğini bilmeme rağmen gerçekten bir yakınımı kaybetmişçesine üzüldüm. Hatta bitince kitabın başlangıç bölümünü yeniden okuyup cenaze bölümünü tamamladım, sanki ben defnettim onu. Ama olsun, Aylin hayatı çeyrek porsiyonlarda yaşayıp da yaşadığını zannedenlerin inadına dolu dolu yaşadı. O çok güzel bir renk tonu olup çok güzel bir iz bıraktı. Umarım gittiği yerde mutludur.
Adı: Aylin
Adı: AylinAyşe Kulin · Everest Yayınları · 201919,7bin okunma
Reklam
402 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Patasana yıllardır varlığından haberdar oldugum ancak bir türlü sırası gelip de okuyamadıgım bir kitaptı. Bu kitap da Ahmet Ümit’in diğer kitapları gibi cinayet ekseninde şekilleniyor. arkeoloji, aşk ve terör gibi üç güçlü yan hikaye kurguyu zenginleştiriyor ve böylelikle klasik bir cinayet romanı olmaktan çıkıyor. Şahsen arkeolojiye ilgi duyan birisi olarak kitaptan keyif aldım. Hatta bir noktadan sonra bir geçmiş bir günümüz derken cinayeti unuttum. Kitabın sonuna dogru iki zaman diliminde de kaosların eş zamanlı ortaya çıkışı bütünsellik açısından iyiydi. Lakin ne yalan söyleyim kötü bir finaldi, yazar adeta vites düşürmüş. Cinayetin temelinin dayanagını çok cılız buldum. Güzel başladı ama kötü bitti, yine de fena değildi.
Patasana
PatasanaAhmet Ümit · Doğan Kitap · 201024,3bin okunma
172 syf.
·
Puan vermedi
Uzun zamandır okumak istedigim bi kitaptı, sonunda okudum ama açıkçası hiç begenedim. Sürekli tekrarlanan bok püsür, kardeşlerim, filan vb kelimelerden fenalık geldi. Kabul ediyorum serseri bir çocugun agzından yazıldıgı için günlük dil kullanılması gayet normal ama bir noktadan sonra edebi anlamda hiç keyif vermiyor bence. Bir de yorumlarda distopya oldugu yazılmış ama buna katılmıyorum. Yıllardır birçok distopya okuyan bir okur olarak söylüyorum ki distopyalarda bir kurgusallık ve sistemin yer aldıgını, bireyin bunun içinde nerede oldugunu vb gözlemleriz, zaman ve mekan kavramları net olur. Burada söz konusu bir sistem kesinlikle yok, birey topluma yabancılaşıyor ama bunun sebebi sistem vs değil. Bu nedenle distopya oldugunu da düşünmüyorum. Kısacası begenmedim ve hayal kırıklıgı yasadım.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200993,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
424 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
İlk kez Elif Şafak okudum. Kitabı sürükleyici idi diyemem ama dili oldukça yalındı ve kitap aktı gitti. Alt metinde verdiği sosyo-kültürel,ekonomik, dini vb mesajlar hikayeye gayet başarılı bir şekilde yerleştirilmişti. Peri’nin yaşadığı her anlamda arada kalmışlık, kadın olabilme çabası, suçlu psikolojisi, yarım kalmışlık gibi kavramlar hikaye boyunca süregelen şekilde net aktarılmıştı. Bazıları öznel olsa da bazıları genel geçer yükümlülükler olduğu için, yazarın içinde bulunduğu coğrafyayı iyi tanıdığını düşünüyorum. Azur’un dersinin olduğu bölümleri biraz sıkıcı bulsam da kitap için olmazsa olmazdı; o nedenle kötülemem doğru olmaz. Bir de üçüncü ana şahsiyet gibi gösterilse de kitapta Mona’ya yeterince pay verilmediğini düşünüyorum. Genel anlamda Peri’yi hatalarıyla ve arada kalmışlığıyla çok benimsedim, zira bizden birisi o. Hepimiz hatalarımıza zincirliyiz ve anahtar belki de avcumuzun içinde...
Havva'nın Üç Kızı
Havva'nın Üç KızıElif Şafak · Doğan Kitap · 201616,4bin okunma
420 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Daha; Hakan Günday’ın okuduğum ikinci kitabı. Kinyas & Kayra’daki melankolik, depresif ve sert üslubun mirasçısı gibi. Adeta diğer kitapta olduğu gibi yazar, hayatın soğuk bir cesede benzediğini ve katılığını; kişisel bilgi yoğun ve derin kültürel altyapısı içerisinde okuyucuya yediriyor. Onun bu “sorunlu” havasını seviyorum, tıpkı “pazarlık yaparken son fiyat bu diyen bir Kapalıçarşı esnafı gibi” okuyucuya gerçekliğin en saf halini sunuyor. Altını çizmek istediğim çok fazla cümle var ancak bütün kitabı işaretleyemeyeceğim için vazgeçtim ve kitabın beni içine çekmesine izin verdim. Bir okuma listesine bağlı kalmaksızın, tesadüfen yalın kitaplar okuduğum bir dönemde araya Hakan Günday sıkıştırmak okuma ritminin canlılığı açısından güzel oldu. İnsan kaçakçılığında madalyonun iki yüzünü de görebilmek, nefret ettiren bir sürecin tanığı olmak, ülke olarak tam da ortasında yer aldığımızı bilmek farklı bir okuma deneyimiydi. Gaza’nın küçük yaşta suça karışması, iç sesinin susmayışı, her çocuk gibi masum yanının olması, giderek zalimleşmesi... Diğer yandan depodakilere uyguladıgı psikolojik şiddet, hayatta kalma içgüdüsü, toplumsal hiyerarşi, liderlik içgüdüsü gibi bir nevi psikolojik deneyselliği gözlemleyebiliyoruz. Teknik olarak ise yalın ve akıcı diline ilaveten Resim sanatına ilişkin bilgilerin varlığı ve bunların ilgili bölüme referans vermesi hoş bir detaydı. Şimdi psikolojimi düzeltebilecegim bir kitaba yöneliyorum. İyi okumalar :)
Daha
DahaHakan Günday · Doğan Kitap · 202313,9bin okunma
Reklam
Reklam
52 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.