M.Burak SOLAK
@buraksolak
Sosyolog - Hava Trafik Kontrolörü
Ege Üniversitesi - YL
İzmir
1995
7 kütüphaneci puanı
240 okur puanı
Ağustos 2015 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
“Neo Liberal İslamcı egemenliğinin gündelik hayatta kendini gerçekleştirmesini sağlayan şeyin gündelik hayatın her alanında ‘uygulanabilir olanın sınırlarını tayin eden’ kültürel hegemonya olduğu aşikardır.”
Sayfa 24Kitabı okudu
Kapitalizmin sonuçlarından biri, zengin ve fakir arasında açık ve büyüyen bir farktır. Bu eşitsizlik, mekansal olarak zengin dış mahallelerin ve etrafı çevrili güvenlikli sitelerin gelişimi yoluyla gerçekleşmektedir. Etrafı çevrili güvenlikli siteler, düşük gelirli mahallelerde ve gecekondularda yaşayan fakirlerin izinsiz girişlerine karşı zenginlerin mülkiyetini korumak için tasarlanmıştır. Eğer eşitsizlik büyümeye devam ederse(Marksistlerin öngördüğü gibi) zenginler ve fakirler arasında daha fazla mekansal ayrılmanın ortaya çıkmasını bekleyebiliriz.
Sayfa 169
Wallerstein'a göre uluslararası sömürü bölüşümü, devlet sınırları ile değil dünyada ki ekonomik işbölümü ile tanımlanır.
Sayfa 161
Okur Takip Önerileri
...Onlar yaşamak için yeterli yeteneklere sahip değillerse yok olurlar ve en iyiside onların yok olmasıdır.
H.Spencer
Sayfa 43 - Batı ''hümanizm'' anlayışının geldiği kökler ...
Modern dünya, içinden hiçbir kaçış yolu olmayan rasyonel sistemlerin demir kafesidir.
Sayfa 1
Hayat; silah başında öldüğümüz sürekli bir savaştan başka şey değil.
Sayfa 66
Aşık bir erkeğin, sevdiği kadını ele geçirmek için yeryüzünün bütün değerli şeylerinden vazgeçebileceğini biliyoruz. Oysa bu kadın, aşık erkeğe , bir başka kadının verebileceğinden farklı bir şey vermemektedir.
Sayfa 51 - İnsanın asıl amacı sevdiği kadını elde etmek istemesidir. Bu doygunluğa ulaşıldığı zaman tutkuda azalacaktır.
Bir kadının, sırf kafası ve kültürü yüzünden bir erkeğe aşık olduğunu söylemesi saçma ve beyhude bir iddiadır; ya da yozlaşmış bir mizahın sonucudur.
Sayfa 44
İnsanlar babalarından çok zamanın çocuklarıdır. Marc Bloch
Sayfa 86Kitabı okudu
Orada kendi deneyimimle şunu gördüm ki, kahkaha en korkunç silahmış: Kahkahayla her şeyi öldürebilirsiniz, öldürmeyi bile.
Sayfa 199Kitabı okudu
Yoksulluk iyi birşey değildir. Ama korkulacak yoksulluk gönül ve yürek yoksulluğudur.
Sayfa 190Kitabı okudu
Aşk bir ruh kangreni; o kadar çabuk ilerliyor ki. Daha şimdiden ne haldeyim. Zamanı saatleri, dakikalarla değil, güneşin doğup batmasıyla değil, seninle ölçüyorum: Onu gördüm, göremedim, göreceğim, göremeyeceğim, gelecek, gelmeyecek…
Sayfa 311Kitabı okudu
Elinden hiçbir iş gelmeyen insan yoktur.
İnsan kendi hayatını düzenlemek, tabiatı değiştirmek için yaratılmıştır. Sen karnını şişirip şişirip sonra da kabahati tabiatta buluyorsun. Senin de kanatların vardı ama çıkarmadın.
Sayfa 494Kitabı okudu
Kaç yıldır aşkı bulmak için sabrediyor, yüreğimdeki sevme gününü harcamıyordum. Ne kadar bekledim! Ama ne iyi etmişim: Bir insanın varabileceği en büyük mutluluk budur.
Sayfa 533Kitabı okudu
Kim demiş hayat zevk ve mutluluktur.
''İnsan kendi dilediği gibi değil, Tanrının emrettiği gibi yaşaması doğru bir yol ama...'' Oblomov düşündü:'' Hayır, insan istediği gibi yaşayamaz, doğrudur. Yoksa insan en derin zekanın bile içinden çıkamayacağı bir çelişmeler karanlığına düşer. Bir gün bir şeyi istersin, ertesi gün tutkuyla , ölesiye ona bağlanırsın daha ertesi gün onu istediğine utanırsın, arzun yerine geldiği için ona lanet edersin. İşte insan hayatta kendi istediğinin peşinden giderse böyle olur. Bastığımız yeri yoklayarak yürümeliyiz; bazı şeylerden gözlerimizi çevirmeliyiz, mutluluk hülyalarına kapılmamalıyız, mutluluk elimizden kaçarsa isyan etmemeliyiz; hayat budur işte... Kim demiş hayat zevk ve mutluluktur. Ne saçma düşünce! Hayat hayattır, bir ödevdir, ödev dediğinde çetin bir iştir. O halde ödevimizi yapalım...''
Sayfa 304 - İş BankasıKitabı okudu