Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Anlama, her akıllı insanın kendi hayatını anlamlandırarak biçimlendirme hedefi doğrultusunda gerçekleştirmekte olduğu bir sanattır.
Sayfa 7 - İSAM YayınlarıKitabı okuyor
"Edebî eserler kurgu adı altında, içinde bulunduğumuz gerçeklik dünyasından ayrı tutuluyor olsalar da, aslında belki bunun tam tersidir: Edebî eserler tam da kurguları sebebiyle şu veya bu nesneyi değil, nesnelerin bize görünebilir olma imkanını tecrübe ettirerek 'gerçeklikle nasıl buluşabildiğimizi' bize bildirirler."
Reklam
"Hermenötik, ucu açık bir anlama sanatı olarak, insanın kendisini, kullandığı kavramlarla oluşturduğu entelektüel rüyanın bir nesnesi haline getirmeme çabasıdır."
Kelimeler arasındaki bağ tıpkı örgüdeki motifler gibidir. Arada, bir boşluk bırakmak motifin ortaya çıkmasını engeller. || Burhanettin Tatar
E.D. Hirsch'in haklı olarak söylediği gibi, okumanın en temelde bir tercih sorunu olması yani okurun tercihlerine göre metnin anlam potansiyellerinin açığa çıkması kaçınılmaz bir husustur. Ingarden, metnin yalnızca anlamını hedefleyen okuru "pasif okur" olarak adlandırmaktadır. Buna karşın, metnin anlamını bir tür "geçit" ya da "eşik" olarak ele alıp metnin gösterdiği gerçekliği/varlık alanını tecrübe etmeye çalışanları ise "aktif okur" olarak görmektedir.
Sayfa 29 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
205 syf.
·
Puan vermedi
Hermenötik nedir? Kudreti nedir? Cesareti nedir? Neler yapabilir? Nerelere ulaşabilir? Bilmiyordunuz. Ama bu kitabı okuyunca bileceksiniz. Bu kitabı tanıdınız. Şimdi sorumu soruyorum: Ali Osman nerede?
Din, İlim ve Sanatta Hermenötik
Din, İlim ve Sanatta HermenötikBurhanettin Tatar · İslami Araştırmalar (İSAM) · 201416 okunma
Reklam
Günümüzde temel islam bilimlerinin, dini inancın paradoksal düşünme tarzını korumaya çalışırken, büyük ölçüde batı düşünce ikliminde yeşeren veya bu iklim içinde metodolojik kimliklerine erişen sosyal bilimlerle yüzleşmesinde köklü sorunlarla karşılaştığı açıktır. Çünkü söz konusu sosyal bilimler, her şeyden önce, "olgu" yu ön plana çıkaran zaman ve mekanı esas alan dini inancın paradoksal yapısıyla ilişkisi olmayan bir düşünme tarzını benimsemektedir. Daha açık bir deyişle sosyal bilimler, zaman-mekan algısını temel alan tarihselciliğin perspektifinden hareketle olguları anlamaya ve yorumlamaya çalışmaktadır.
Sayfa 88 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
Neyi anlıyorsun?
Dünyayı anlayabildiğiiz kadarıyla, Kuranı anlayabilirsiniz . Dünyayı anlamayan insan, kuranı anlayamaz. Prof dr Burhanettin Tatar
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Üniversitede öğrenciyken değişim programıyla bir yıl Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde eğitim görmüştüm. Ve orada İslam felsefesi dersini Burhanettin Hoca'dan almak nasip olmuştu. Gerçekten farklı bir bakış açısı sunmuş, farklı bir vizyon kazanmamı sağlamıştı. Bence tam anlamıyla mistik bir filozof kendisi. Ve bu yüzden kısa ama derin bir anlam barındıran İslam Düşüncesine Giriş kitabı ile buluşmanızı tavsiye ederim. Terim ve kavramlar sebebi ile kitabın dilini biraz akademik bulabilirsiniz ama yine de akıcı bir üslupla yazılmış. İslam düşüncesi denen diyolojik ortama bu dinin muhatabı ya da değil herkesin katılmasını heveslendirmek için yazılmış. "Düşünce" ile "Düşünülmüş şey" arasındaki farkı ortaya koyarak biz okurlara da farkındalık kazandıran bir kitap olmuş. .
İslam Düşüncesine Giriş
İslam Düşüncesine GirişBurhanettin Tatar · Dem Yayınları · 200931 okunma
''Schleiermacher, hermenötiğin temel görevinin metinlerdeki zor pasajları anlaşır hale getirmek veya doğru anlamanın önündeki zorlukları kaldırmak değil, doğrudan anlamayı mümkün kılan şartları ve onun yorumlama tarzlarını açığa çıkarmak olduğunu ileri sürmüştür. Bu bağlamda Schleiermacher, gerçekte birbirinden bağımsız olmayan iki sürece
Reklam
''Kant Saf Aklın Tenkidi'nde Eflatun hakkında konuşurken onun kendisini anladığından çok daha iyi anlamanın mümkün olduğundan söz eder. Yargının Gücünün Tenkidi'nde deha anlayışıyla bu iddiasını temellendirmeye çalışır. Bütün bunların bizi ulaştırdığı düşünce şudur: İnsanın ürettiği şey onu üreteni aşar, yani eser onu ortaya koyandan bağımsızlaşarak kendi tarihini oluşturur. Bu yaklaşımı mantıksal sonucuna götürdüğümüzde insanın kendi ürettiği şeyin etkisine sonradan maruz kalabileceği düşüncesine ulaşırız. Her ne kadar insan, özgür iradesi ve kararları doğrultusunda kendisini 'tarihsel ürünler içinde' dışarıya yansıtsa da, yansıttığı bu ürünler kendi bağlamlarını aşarak farklı bir tarihsel bağlam teşkil ederler. Böylece insanlar ürettikleri bağlamları kendilerine tarihsel yurt edinerek hem kendilerini hem de ürettikleri eserleri tarihselleştirirler. Sonuç olarak Kant, üreten ve üretilen varlık olarak insanın tarihselliğinin aktif ve pasif boyutlarına dikkat çeker.''
Felsefi hermenötik ve Yazarın Niyeti
Geçmiş anlam, ancak anlamın içinde ortaya çıktığı orijinal tarihi ufuk ya da bağlamın yeniden teşekkülü ile kavranabilir. ~Burhanettin Tatar
1780 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat: Tatkaçıran/oyunbozan içerir. Çokkültürlü Toplum Çokkültürlü Öykü: Sait Faik Öykücülüğünde Ermeni İmgesi Ulaş Başar Gezgin 6-7 Eylül Saldırıları’ndan önce son nefesini veren Sait Faik’in (1906-1954) anlatılarının önemli bir bölümünde, çokkültürlü bir İstanbul ya da İstanbul Adaları betimlenir. Bu çokkültürlüğünün Türk çoğunluk
Bütün Eserleri
Bütün EserleriSait Faik Abasıyanık · Yapı Kredi Yayınları · 200973 okunma
Dilin asli boyutu, onu kullanan insana gönderme yapmaktan çok varlığı ifşa etmesinde yatar.
150 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.