Kusursuzu, güzeli, doğruyu aramak bütün hayatlarını doldurmuş; hayatlarının anlamı, yaşamalarının nedeni olmuş. Sonra tam bulduklarını sandıkları anda bir de bakmışlar ki, doğru sandıkları yanlış, kusursuz sandıkları eksik, güzel sandıkları çirkinmiş.