1961-1964 tarihleri arasında Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastane personelini yetiştirmek için Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından görevlendirilen öğretmen Bedia Tuncer sadece personellerle ilgilenmekle kalmayıp hastaların hislerini yazı ile dile getirme yeteneklerini seziyor ve yine kendi ifadesiyle " Onların dünyasını tanımak, bana onların hiç de sanıldığı gibi tamamen unutulmaya mahkum insanlar olmadığı gerçeğini kabul ettirdi." diyerek onların sevgilerini, nefretlerini, üzüntülerini, acılarını, özlemlerini dile getirdikleri şiirlerini derliyor ve bizi onların iç dünyasıyla buluşturuyor.
Şiirler hastaların isimleri gizli bir şekilde yayımlanıyor ve hastaların tam olarak hangi sebepten orada olduğunu bilemiyoruz ama okurken bunu yazanın psikolojisi eminim benden sağlıklıdır dediğim çok yer oldu :)
Keyifli okumlar.