Yarın bir gün el evine gidince kuzu kuzu ayva da soyardı, şeftali de toplardı. Tatlı tatlı gülümsedi Büyükhanım. Hele şimdi rahatlarını yaşasınlardı ve yeter ki onlara bir şey olmasındı, Büyükhanım bütün ayvaları toplamaya razıydı.
Annem beni her zaman ki gibi kitap okurken gördüğünde; bırak elinden kitapları, dantel oya yapmayı bırakıyorsun, bir faydası olacakmış gibi kitap okuyup duruyorsun diye kızardı. Ben de tatlı bir dille çeyiz hakkındaki düşüncemi onunla paylaştım.
Kimya hatun : Anneciğim bir kadının çeyizi, tahtalar arasında götürdüğü bez yığını değildir. İffet, sadakat, anlayış ve sevgiden büyük çeyiz mi olur?
Annesi: ama kızım onlar el emeği göz nurudur. Konu komşu ne der sonra?
Kimya Hatun; el emeği göz nuru derken ömrümüzün değerli vakitlerini öldürüyoruz, gözlerimizin ferini kaybediyoruz üstelik konuya komşuya göre mi yaşayacağız, inancımıza göre mi yaşayacağız?
Önceki dönemde yaşayan müslüman kadınların )Allah hepsinden razı olsun) adetlerinden birisi de erkek evden çıktığı sırada evin hanımının veya kızının ona şöyle demesiydi: “Allah’tan kork ve haram kazançtan uzak dur. Çünkü bizler açlığa ve sıkıntıya sabrederiz ama ateşe sabredemeyiz.” Bir gün peygamber efendimizin hanımları bir araya gelirler ve
DOĞRU ZAMAN
Amerikalı zengin bir işadamı, Meksika’ya yaptığı bir iş seyahati sırasında küçük bir kıyı kasabasına uğrar. Limanda gezerken, ağzına kadar balık dolu küçük bir teknenin içinde oturan bir balıkçı dikkatini çeker. Balıkçıya yaklaşır ve merakla sorar:
“Merhaba, bu balıkları yakalamak ne kadar zamanını aldı ?”
Balıkçı, hepsini üç
Anketi yapan: İhsan Aygün
Beşinci cevap: Sabahattin Ali
...Edebiyata nasıl başladınız?
Kitap okuyarak.
...Bizim eskilerden okuyup sevdikleriniz?
...terkib-i bentler,... Fuzuli ve Galip Dede'dir.
Yabancılardan okuyup sevdikleriniz?
...Bugün bilhassa Sovyet ve Amerikan muharrirleri arasında severek ve düşünerek okuduğum romancılar vardır.
Eski edebiyatımız hakkında fikirleriniz, bu edebiyatın bugüne tesirleri olmuş mudur?
Eski edebiyat her içtimai hadise gibi, devrinin mahsulüdür... Yeni şairlerimizin halkla olan münsabetleri ve yazılarının içi, özü,... Bunlar, gürül gürül akan hayat nehrinin yanında vızıldayan ve bu suya alakaları ancak onu kirletmek şeklinde görülebilen sineklerdir.
Bugünkü edebiyatımız hakkında...
...İyi veya fena yazan birkaç şahıs var ki birbiriyle münasebettar bile değiller. Şiir olsun, nesir olsu, yazanın,kafasının dar ve ukala hududunu aşabilip halka yükselen ve şekil, ruh, fikir itibariyle bir kuvvet ve başarma gösteren ve etrafında bir fikir grubu toplayabilecek olan Türkçe bir forma bile okumadım.
Genç neslin en kuvvetli şair ve yazarları?
Bu boğucu hava içinde birer ışık gibi parlamak isteyen ve edebiyatımızın katili olan ananelerle dövüşen birkaç genç var gibi...,...beklendiği kadar kuvvetli şeyler çıkarmadıkları için isim söylemeyeceğim.
Son dil cereyanını nasıl buluyorsunuz?
Kitle ile anlaşmak ve birleşmek için yazılarının her hareket güzel ve doğrudur
Yücel, Sayı 8, Ekim 1935
Piçler tek kişilik ailelerdir. Anne, baba ve çocuğu tek bedende yaşatırlar.Aile boyu insanlar olan piçler, ruhlarının ceplerinde taşıdıkları anne, baba ve çocuğa özgü acı, kaygı ve zevkleri eksiksiz hissedebilirler. Daimi çocuklar olarak babaları gibi kendilerini cezalandırır, anneleri gibi kendilerini affederler. Biyolojik aileleriyle ilişkilerinin karmaşıklığı anne, baba ve çocuk üçlüsünü eritip içmelerine neden olmuştur. Çünkü enselerindeki delikte çelik bir tıpa vardır ki bunun adı ailelerinin hayal kırıklığıdır.Çelik tıpanın acısını dayanılabilir kılan da piçin içindeki ailedir. Her piç hayalindeki aileyi kurar ve sonsuza dek mutlu yaşamak ister. Oysa psikoloji kitaplarına göre kişinin ailesini zihninde yaratması bir hastalık, sonsuza dek mutlu yaşamakta edebiyat kitaplarına göre masaldır. Ancak bilindiği gibi piçlerin kitaplarla arası birkaç kilometreden fazladır.