Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kesintisiz İlişki İçin Kesilen Ticaret
Türkiye “İsrail”le ticareti durdurdu! Bakanlığın duyuru metninde; ticaretin, “ateşkes gerçekleşinceye ve insani yardımların geçişine izin verilinceye kadar” kısıtlı bir durdurma kararı olduğu da vurgulanıyor… Buraya döneceğiz. Önce katliamın sekizinci ayına girerken bu karar nasıl ve neden geldi, buna bakalım… Katar, Mısır ve ABD
1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı,
Her 1 Mayıs günü, işçi ve emekçilerin özgürlüğü soluduğu o tek günde neden özgürce o günü kutlanılmasına izin verilmiyor? Evet, küçük patronların her 1 Mayıs gününde sevimsiz yüzlerini buruşturmaları anlaşılır bir şey de, ''BÜYÜK PATRON'UN'' 1 Mayıs gününü bayram ilan edip, işçilerin o günü dilediği gibi kutlamalarına müsaade edilmemesi anlaşılır bir şey değildir. Neden her bayram devletin kolluk güçleriyle dalaşmak zorunda bırakılıyoruz ki? Sanırım devletin anlayışı, harika bir bahar sabahında o muazzam çiçek bahçesine bak ama girme, koklama!
Serkan Dağlı
Serkan Dağlı
Reklam
.... 1 Mayıs İşçi Bayramı Anlam ve Önemi Nedir? 1 Mayıs küresel ölçekte kutlanan ve sıklıkla İşçi Bayramı ya da Uluslararası İşçi Bayramı olarak anılan, emekçilere ve işçilere ithaf edilmiş bir bayramdır. 21 Nisan 1856 tarihinde Avustralya’nın Victoria eyaletindeki taş ustaları, günde sekiz saatlik ve haftada kırk saatlik iş günlerinin kabulu
2. Meşrutiyet Dönemi
Osmanlı İmparatorluğu'nda 2. Meşrutiyet, 1908 yılında II. Abdülhamid'in baskıcı yönetimine son vererek parlamento ile anayasal bir düzene geçişin gerçekleştiği dönemi ifade eder. II. Meşrutiyet, Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk kez 1876-1878 yılları arasında ilan edilmiş olan Meşrutiyet'in yeniden hayata geçirilmesidir. 31 Mart Vakası ve Hareket Ordusu'nun baskısı sonucunda II. Abdülhamid, 23 Temmuz 1908'de Meşrutiyet'i yeniden ilan etmek zorunda kaldı. Yeniden tesis edilen Meşrutiyet, Osmanlı toplumunda büyük bir heyecan ve umut dalgası yarattı. Yeniden oluşturulan Meclis-i Mebusan, Osmanlı halkının seçilmiş temsilcilerini bir araya getirdi ve hükümetin yönetiminde daha büyük bir rol oynamalarına olanak tanıdı. Ancak, 2. Meşrutiyet dönemi, iç ve dış siyasi belirsizliklerle ve çatışmalarla dolu geçti. İttihat ve Terakki Partisi ile diğer siyasi gruplar arasındaki çekişmeler, siyasi istikrarsızlığa neden oldu. Ayrıca, Balkan Savaşları gibi dış olaylar, Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarını hızla kaybetmesine neden oldu. Sonuç olarak, 2. Meşrutiyet dönemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi, sosyal ve ekonomik dönüşümünde önemli bir dönüm noktasıdır. Ancak, çeşitli zorluklarla karşılaşması ve istikrarsızlık yaşaması, Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunu hızlandıran faktörlerden biri oldu. Bu dönem, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş sürecindeki önemli bir aşamayı temsil eder.
Sixteen Tons Nedir Biliyor musunuz?
"Bazı insanlar der ki insan çamurdan yapılmıştır Zavallı adamcağız kas ve kandan yapılmıştır Kas ve kan ve deri ve kemikler Zayıf bir zihin ve kuvvetli bir sırt Onaltı ton yüklersin, eline ne geçer Daha da yaşlanıp daha da borca batarsın Aziz Peter beni çağırma çünki gidemem Ruhum şirkete zimmetli Güneşin ışıldamadığı bir sabah
Aliye
İpsiz sapsız bir yer burası. Ama insanları öyle değil. Görülmeyen iplerle birbirlerine bağlanmış gibi hepsi sanki. Nereye çekersen iplerini, hepsi birden oraya hareket ediyorlar... İplerinin başındaysa televizyon kutularıyla bastırılmış, son kullanma tarihleri geçmiş kokuşmuş zihniyetler var. Karşıdan karşıya dahi üç kere sağa bakıp geçerler yani,
Reklam
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak?
Barnabas İncili’nin akibeti nereye varacak? 1983 Kışında, Şırnak'ın Uludere kazasına bağlı "Kela Memo" mevkiinde av köpekleriyle avlanmaya çıkan Timurhan Ağa ve adamları bir ara köpeklerini kaybederler. Köpeklerinin yeraltı gibi bir yerden seslerini işitirler. Mağara gibi bir yerden girdiklerinde aşağıya doğru yol olduğunu
Süreklilik ve Kopuş… Nietzsche Tanrı’nın öldüğünü ilan etmişti 19.yy’da. Ölüm, bir sürecin , niceliksel sayımsızın nitel sıçramasına olan dönüşüdür. 10 dereceden 20 dereceye geçiş, bir nicel süreçtir. 0’dan 100’e geçiş nicelden nitele geçişin göstergesel ifadesidir. Bu minvalde Ortaçağ karanlığından çıkan Tanrısal gelenek(Baba-Kral) bir anda ortadan kalkmaz. Nietzsche’nin Tanrı öfkesi- babasının rahip olduğunu unutmadan ve babasının ölümünden sonra duyduğu büyük üzüntüyü gözardı etmeden- veya Tanrı nefreti, beklentinin olumsuzlanmış ifadesi olarak okunabilir . Nietzsche’nin Tanrı’ya olan öfkesini İsa’nın:” Tanrım beni neden terk ettin” ifadesinin özdeşik yankısı olabilir. Hristiyanlığa olan düşmanlık ve Tanrı’ya olan sonsuz öfke, bir beklentinin boşa çıkmış yakınması olarak okunabilir mi? Varlık’a ilişkin olmayan, Varlık’ın konusu dahi olmamalı. Baba’ya olan öfke, Tanrı’ya olan öfkenin -baba ölümünü kabullenememek ile -Tanrı’nın ölümünü kabullenememek ile özdeşleşmiş ifadesi olabilir mi? Özcesi Nietzsche inançlı bir filozof olarak okunabilir mi?
Sözde Ermeni Katliamı
Tarihi belgelere ve realetiye tamamen aykırı, Ermeni ve Kürt bölücülerin bilindik akıl dışı tezviratları. "Ermeni katliamı yapıldı, toplu mezarlar kazıldı, milyonlarca Ermeni öldürüldü ve bu mezarlara gömdüler" diyolar. Peki bugün bu milyonların toplu mezarları neden çıkmıyor? Bu kadar kişi öldürüldüyse bi yerden çıkar elbette. Milyonlarca yıllar önceki cesed bile bulunup kimliği teşhis edilirken bu sözde toplu mezarlar neden çıkmıyor bugün peki? Ama tam tersine Doğu Anadolu da Türk köylerine saldıran Ermeni çetecilerin katlettikleri, kazzıklara oturdukları Türk toplu mezarları çıkıyor. Bunlar ortadayken hala mesele Türk olunca, Ermeni-Kürt masallarına hümanizm kılıfı giydirip "insan hakları savunuculuğu yapan Ermeni ve Kürt ırkçılarının gerçek amaç ve niyetleri ortada. Ayrıca Sözde Ermeni soykırımı AHİM de red edilmesine ve böyle bir olayın olmadığını kabul etmesine rağmen hala bunu dillendirenler Türk halkına psikolojik suçlu ve potansiyel katil damgası vuracaklarını sanıyolar sözde. Türk mevzu bahis olunca, sözde insan hakları savunucuları, sol-liberaller birden bire Türk'e karşı ırkçı hisleri kabarıyor. Son olarak alıntı yaptığı "kaynak" da kollektif, yani kimin yazdığı belli olmayan bir toplama. Bu gibi komik delillerle büyük bir ulusu potansiyel suçlu ilan etmek hem komik, hemde bunu delil kabul edip paylaşmak, paylaşan için içler acısınası bir durum.
Ebru

Ebru

@marksistimge
·
25 Mayıs 2023 22:15
Türk devleti ve Türk ulusu, 1910'larda Ermeni, 1920'lerde ve 30'larda Kürt ulusunun seri ve toplu cinayetlerinin üzerinden inşa edildi. Bu tarz bir inşayı koruyabilmek ve süreklileştirebilmek için de bütün refleksler ve mekanizmalar, aynı temelde sonraki onyıllarda güçlendirildi. Sorumlusu elbette Türk halkı değil, Türk resmi ideolojisinin kurucu ve uygulayıcı iktidarlarıdır, İttihat ve Terakki'dir, Kemalizm'dir.
Sayfa 8 - SunuşKitabı okudu
ABD’de israili telin eden öğrenciler GAZZE’den yana taraf olduklarını ilan ediyor; Dayak yiyor, bedel ödüyor lakin vicdanlarının sesine kulak vermekten geri durmuyor. GAZZE’de katledilen MÜMİNLERLE İMAN BAĞI OLAN GENÇLER! Daha büyük gösteriler için ne zaman ayağa kalkacaksınız?!
İhsan Şenocak
İhsan Şenocak
Reklam
gece olunca usulca başka bir köşeye çekilip ağlayan yıldızlar var bu gökyüzünde! kırılıp dağılan aynaların içinde başka bir bulut yaşar, bir deniz parlar sebelenen hayallerin gölgelerinde.. hissedilenleri gizleyen gizemli bir hali her zaman vardır bu sokakların, öyle ki büyük gömlekler yanlış bedenlerde delaşır durur ve doğanın kanunudur; çiçekler büyür, atlar uyur.. derin bir rüyadan uyanınca insan, aldığı ahın perdesini kendi penceresine çeker.. ben o perdeyi bir ara geri açtım, seni ilk gördüğüm anı hatırlamak için cumhuriyeti kendi içimde defalarca ilan ettim.. yanlış olur, yalnız olur, her şey olur bu memlekette ama sensiz olmaz..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.