Martin Eden
Yarı-otobiyografik roman türünde bir başyapıt.
Martin Eden KİMDİR?
Basit ifadesiyle; Kaba saba bir denizcinin sevdiği kıza duyduğu aşkı için giriştiği rafine bir yazarlığa uzanan bir yontulma hikayesi. Ancak bu basit ifade yeterli kalmayacaktır. Lakin kaba-saba konuşan/davranan sınıfına has bir
Çalışma hayatının genel kanunları
— Çalışmak için uygun gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en uygun zamanıdır.
— Çalışmak için uygun yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en uygun yeridir.
— Bir günde ve bir zamanda yapman gereken bir işi (bir dersi, bir görevi) ertesi güne bırakma. Çünkü her günün derdi gibi işi de kendine yeter.
— Bir zamanda yalnız tek bir iş yap, yalnız bir ders, bir kitap, hatta bir bölüm üzerinde çalış. Tâ ki, dikkatin ve kuvvetin yayılıp zayıflamasın. Bir zamanda birden fazla iş yapayım diyen, hiçbirini tam ve temiz yapamaz.
Bu kitabı okuduğumda birçok cümlenin altını çizdim. Aslında henüz bitirmiş sayılmam. Tekrar tekrar dönüp bakıyorum. Bir alıntı var ki çok beğeniyorum. “Gök kubbe altında yepyeni hiçbir fikir yoktur. En yeni fikir, eski bir fikrin yeni bir elbise giymişidir.”
Başlık başlık ele alacağım ve en azından içerik olarak bizi neler bekliyor genel bakış ile görmüş oluruz.
1-Başarılı Olma Yolunun Tehlikeleri ve Düşmanları: Tembellik, kötü arkadaşlık, kötü örnekler.
2-Başarılı Olmanın Şartları: İradeli olmak.
3-Terbiyenin Ruh ve Karakter Üzerindeki Etkisi
4-Başarı ve Verimli Çalışma
5-Çalışma Hayatının ve Genellikle Başarılı Olmanın Kanunları
Ali Fuat Başgil, Türk hukukçu ve siyasetçi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi anayasa profesörü, senatör ve milletvekilidir.
Belki bir solukta okunabilir ama benim bir soluğum yetmeyecek.
Gençlerle BaşbaşaAli Fuad Başgil · Yağmur Yayınları · 202115,7bin okunma
Elimizdeki bu çok kıymetli eser; Üniversite eğitimine Fransada Grenoble Üniversitesinin Hukuk Fakültesinde başlayıp mezun olan ,bir taraftan Paris Hukuk Fakültesinde doktarasını tamamlayan bir taraftan da Paris Edebiyat Fakültesi Felsefe Kolu ile Paris Siyasi İlimler Mektebinden de diploma alan aynı zamanda Lahey Devletler Hukuku Akademisinin
Her işin ve mesleğin kendi bünyesine mahsus çalışma ve işleme usul ve kaideleri vardır. Ve bunu meslek sahipleri bilir. Bir de fizik ve fikri her nevi iş ve çalışma hayatının ve umumiyetle muvaffak olmanın, düşünen aklın şaşmaz kanunları halinde, birtakım umumi ve rasyonel düsturları vardır ki, ben burada bunlardan benim bildiğim kadarını hülasa
Fakat dış tesirlerden bağımsız olursa, kendi başına yaşayabilecek bir şey onda kendini gösterirse, bu şey ölmeyebilir. Olağan koşullarda her an ölmekteyiz. Dış tesirler değişmekte ve biz de onlarla birlikte değişmekteyiz; yani benlerimiz'den çoğu ölmektedir. Eğer insan kendi içinde, dış koşullardaki değişmelere dayanabilecek daimi bir ben geliştirirse, bu ben, fizik bedenin ölümünden sonra yaşayabilir. Bütün sır, bir kimsenin bu hayat için çalışmaksızın, gelecekteki bir hayat için de çalışamayacağıdır. İnsan hayat için çalı- şırken, ölüm için ya da daha ziyade ölümsüzlük için çalışmış olur. Bu nedenle, ölümsüzlük için çalışma genel çalışmadan ayrılamaz. İnsan, birini kazanırken diğerini de kazanır. O, basitçe, hayattaki kendi ilgileri uğruna, olmak için çaba gösterebilir. Sadece bu şekilde bile ölümsüz hale gelebilir. Özellikle bir gelecek hayattan söz etmiyor ve bunun mevcut olup olmadığını incelemi- yoruz, çünkü kanunlar her yerde aynıdır. İnsan, tanıdığı kadarıyla kendi hayatını ve başkalarının hayatlarını, doğumdan ölüme kadar incelerken, hayatı, ölümü ve ölümsüzlüğü yöneten bütün kanunları da incelemektedir. Kendi hayatının efendisi haline gelirse, ölümünün de efendisi olabilir.
Kimseye karşı kin tutma ve kimsenin başarısını ve mutluluğunu kıskanma, fakat imren. Sen de öyle bir başarı ve mutluluğa erişmeye çalış. İmrenmek yükselmenin şartıdır. Kin ve kıskançlık ise iç huzurunun, sağlık ve mutluluğun iki azgın düşmanıdır.
Allah’ın selâmı, râhmeti ve bereketi hepimizin üzerine olsun.
Zaman nedir? Zamanımızı nasıl değerlendirmeliyiz? Bu konuda neler yapmalıyız? Büyük İslâm âlimleri zamanı değerlendirme konusunda nasıl hareket etmişler? gibi soruların cevabını bulabileceğimiz çok güzel bir eser. Giriş bölümünü saymaz isek kitabı iki bölüme ayırabilirim. İlk bölümde; yolda yürürken, yemek yerken, uyurken.. hayatın her safhasını idrâk etmeye çalışan İslâm âlimlerinin hayatlarından örneklerle dolu bir bölüm ele alınmış. İkinci bölümde ise (Ekler bölümü)
- Zamanın Kıymetine Dair Vecizeler/ Bediüzzaman Said Nursî
- Çalışma Hayatının Genel Kanunları / Ali Fuad Başgil
- Mümine Tavsiyeler / Mehmet Zâhid Kotku
- Zamanın Kıymetinin Bilelim / Mahmud Es’ad Coşan
- Zamanda İsraf / Osman Nûri Topbaş
- Zaman Bilinci / Bünyamin Erul
- Zamanı Yaşamak - Zamanda Yaşamak - Zamanla Yaşamak / Gürbüz Deniz
alt başlıkları altında zaman konusu güzel bir şekilde ele alınmış ve tavsiyelerle dolu bir bölüm olmuş.
Zamanın önemine binâen;
“Asra (zamana) yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnâdır.” (Asr, 1-3) sûresi yeterli olacaktır.
Rabbim cümlemizi zamanın kıymetini bilenlerden eylesin.
Es-selâm...
Zamanın KıymetiAbdulfettah Ebu Gudde · OTTO Yayınları · 20165,7bin okunma
Okuyucum! Her işin ve mesleğin kendi bünyesine has çalışma ve işleme yöntem ve kuralları vardır. Ve bunu meslek sahipleri bilir. Bir de fizikî ve zihnî her türlü iş ve çalışma hayatının hele de başarılı olmanın, düşünen aklın şaşmaz kanunları halinde, birtakım genel ve rasyonel kanunları vardır.