Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle “Bu: Bir Avrupalı!” Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş,
Ben öldüm
Ben öldüm..! Birileri iyi bilirdik desin birileri helal etsin hakkını.. Ben öldüm Çanakkale de Düşmanı sırtlarken yarasını sarmak için.. Birileri pahalı ayakkabılar giyerken, Yalın ayak gezen çocukların solgun bakışlarında, Yemene giden koç yigitlerin arslan gibi haykırışlarında, Ben öldüm..! Yıkamayın beni Öyle atılsın toprak üstüme, ah
Reklam
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- “Bu bir Avrupalı!” Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi,
MEÇHUL ASKER...
Meçhul asker derler, yaban ellerde. Bir ecdat türküsü, boş gönüllerde. Kanını döktüğün ar namus nerde? Adını Mehmetçik, koyduk mehmedim. Binlerce can verdin Bir ah demedin.
MEÇHUL ASKER...
Meçhul asker derler, yaban ellerde. Bir ecdat türküsü, boş gönüllerde. Kanını döktüğün ar namus nerde? Adını Mehmetçik, koyduk mehmedim. Binlerce can verdin Bir ah demedin.
ATATÜRK Ölümsüz ölmez kahraman Mustafa Kemal Atatürk Geldi 30 Ağustos İnan Mustafa Kemal Atatürk Ömrü geçmiş her cephede
Reklam
SİMİT! SİMİT! TAZE GEVREK SİMİT! Yıl 1927... Balıkesir’de geniş bir avluya bakan sıra sıra odalardan meydana gelmiş, her odada bir ailenin oturduğu bir yer... Bir gün akşam karanlığında, bahçe kapısının eşiğinde bir şamata kopar... Üstleri başları lîme lîme olmuş iki kişi; gözleri bir bezle bağlı bir kör, bir kolu ve bir bacağı kopmuş tahta bir
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana
Her bir savaşı en dehşet verici anları ve gerçekliği ile selamlıyoruz. Dumlupınar, Çanakkale, Sarıkamış ve Amele Taburları… her birinin kitap içinde bir gerçekliği var. Özelikle Rum Vasili’nin Sarıkamış Harekatı’nda yaşadıkları Yaşar Kemal anlatımıyla insanın kanını donduruyor. Evet, yanlış okumadınız bir Rum belki de bizim topraklarımızın savunması için Sarıkamış’ta çarpışmış. Ah Anadolu senin yoktur dinin,ırkın!
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana
4 Nisan 1953
- Alo Dumlu. - Evet, Dumlu. - Ben Üsteğmen Suat. - Evet, efendim ben Selami - Selami nasılsınız, biz geldik, şimdi bana durumu anlat. - Efendim dizellerden yara aldık, manevra dairesinde yangın çıktı, bataryayı sıfıra alarak kıç torpido dairesine geçtik, şimdi manevra dairesi su ile dolu. - Kaç kişisiniz orada? - 22 kişiyiz. - Diğer dairelerle irtibatınız var mı? - Yarım saat evvel kıç batarya dairesi ile konuştum, şimdi cevap vermiyorlar. - iverak etmeyin Kurtaran gerar biz buradayız. - Efendim manometre 267 kadem gösteriyor Х doğru mu? - Selami Kurtaran geldi şimdi kurtarma işine başlanıyor, ben biraz sonra yine gelirim. - Peki efendim... Denizaltındaki subay ve astsubay ve erlerin tümüne korkunç gerçek söylendi; kendilerini su yüzüne çıkaramayacaklarını buna imkân olmadığını bildirildi. Artık kendilerine başta söylenen "gerekmedikçe konuşmayın ve sigara İçmeyin " telkininin yerine "konuşabilirler, türkü söyleyebilirler ve isterlerse sigara da içebilirler" denildi. Bunu duyan kahraman denizcilerimizin son sözleri "Sizler sağ olun! Vatan sağ olsun!" oldu. O andan itibaren oksijen bitinceye kadar 72 saat hayatta kaldılar ve "Ah, bir ataş ver cigaramı yakayım, sen sallan gel ben boyuna bakayım..." türküsünü söyleyerek büyük bir tevekkülle son nefeslerini verdiler. Son sözleri "Vatan Sağ Olsun!" diyerek şehit olan 81 denizcimiz bugün Çanakkale Boğazı nın derinliklerinde ebedi uykularındalar. Vatan sağ ve onlara minnettardır, huzur içinde uyusunlar!
Çanakkale Ruhu
Çanakkale Şehitliği’ni gezip de gözyaşlarıyla toprağı sulamayan insan yoktur. Çünkü ağlamamak imkânsız. Kazanılması imkânsız görülen bir savaşın zaferle sonuçlanması gibidir burada dökülen gözyaşları. O an acı çekmez insan; kıyılır, hüzünlenir, susar ama hissettiği şey acı değildir. Biraz gurur, biraz minnet, biraz şükran, biraz aidiyet ve çokça
180 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.