Üç kısa hikayeden oluşan kitap. Tadımlık, hafif, güzel vakit geçirten bir eser.
İlk hikaye, Fransız Devrimi sırasında hapishaneye düşen iki aşığın, hapishanede, o umutsuz ortamda tutuklu bir papaz eşliğinde birbirleriyle evlenmelerini anlatıyor. İkinci hikaye oldukça kısa, bir fabrika işçisinin çirkinliği yüzünden dışlanmış biriyle etkileşimini gösteriyor, bu biraz daha ara hikaye gibi olmuş. Son hikayede ise, doğuştan burnu olmadığı için toplum tarafından dışlanan bir kadının, çocuğunu Birinci Dünya Savaşına göndermemesi için devletle giriştiği mücadeleyi konu alıyor.
Bu kitabı arkadaşınızla kahve içmek için sözleştiğiniz saatten bir saat önce kafeye gidip buluşacağınız saate kadar bitirebilirsiniz. Ben öyle yapardım.