Kitabı okuduğum süre zarfında - ki nereye gitsem onsuz gitmedim, gidemedim, oğlumla beraber neredeyse bir bavulla dolaşıyor olsak da- Afrika cangıllarında, kendimi o yapış yapış sıcaklarda, o bulanık sularda hissettim, bende Erwan ve Gregoire'ın yanı başındaydım devamlı - hayran kaldığım, Afrika'da geçen, Gregoire'ın hayatının çözüldüğü bölümlerden bahsediyorum-. Uzun süredir bir kitap beni bu kadar içine dahil edememişti. Grange'ın zekasına, okuduğum her kitabından sonra olduğu gibi kere daha hayran kaldım.
Lontano'dan sonra çok da ara verilmeden okunmalı diye düşünüyorum zira bu kitapta ara ara Lontano'ya ait hatırlatmalar yapılsa da, benim gibi uzun süre ara verenlerde olduğu gibi bence yeterli olmayacaktır bu hatırlatmalar. Kongo'ya Ağıt'ı, Lontano'dan çok daha başarılı buldum, hem bu kitapta Afrika bölümlerini okumak çok heyecanlı ve çok keyif vericiydi,- su gibi akıp gitti resmen- hem de tüm düğümler bu kitapta çözüldü- kendinizi "hadi canım, yok artık" gibi tepkiler verirken bulmanız da muhtemel-. Bu karışık görünen ancak mükemmel bir şekilde düğümlenen olaylar öyle bir içine alıyor ki sizi hayran kalmamak elde değil.
Tek eleştirim isimlerin fazlalığı olacaktır, yazar başarılı hatırlatmalar yapsa da, bir süre sonra bu kimdi diye düşünebiliyorsunuz. Ancak bu yersiz bir eleştiri de olabilir ;) çünkü kitabın başarısı bu kadar karakterin varlığına da bağlı sanki.
Gerilim macera okumayı seviyorsanız bayılacaksınız , sevmiyorsanız da bu iki kitaba şans verin, eminim seveceksiniz hatta bayılacaksınız.