Yok canım
Duygu Demirer
Çirkin kadın doğuştan sahip olması gereken bir özellikten yoksundur. Belki de günümüzde birçok kadının bütün gereksiz makyaj malzemelerini kullanma sebebi de açığa çıkmaktadır. Onlar zorunlu olarak güzel olmalarının gerektiğini düşünür ve kendilerince eksik gördükleri yani onları çirkin yapan noktaları makyajla kapatıp masallardaki güzel prensese dönüşmeyi hayal ederler. Çünkü ancak güzel olurlarsa çoğu masalın kadınlara sunduğu evlilik ve onun getirdiği sosyal statü gibi önemli faydalardan yararlanabilirler.
Arkadaşlar Rt yapalım Yardım İçin
AİLESİNDEN HABER ALAMAYANLAR BU LİSTEYİ KONTROL EDİP BULUNANLAR BANA DÖNÜŞ YAPSINLAR ⚠️🚨‼️🚨⚠️
Birçok ilimizde meydana gelen deprem felaketinde yaralanan vatandaşlarımızdan; Mersin Şehir Hastanesine getirilen;
1- Selma ALEV (Hatay) 50 yaş, sol kol kesilebilir, HT VAR.
2- Gönül KARTAL (Hatay) 47 yaş, boyunda ağrı, ht yok.
3- Zeynep YÜKSEK
Dışarı
İki elma ağacı, yanında yeni dikilmiş kiraz ağacı fidesi, öbür yanında yazın domates, biber ekilen ufak bir boşluk. Tahta çitin içindeki küçük bahçe bu kadar. Tek katlı evde ise iki oda, bir mutfak, bir de salon, bunun haricinde kendi yattığı küçük oda var. Çocuk odası kadar, bir yatak bir de küçük dolap zor sığıyor. İzinsiz dolaşabileceği alanın
GÖRÜCÜ
İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum.
--Anne! Ben geldim!
Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu.
--Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben.
Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Felsefe, Psikoloji ve Edebiyat ve Savaş Dönemi Anlatımı Aynı Kazanda
Siz hiç “Fenomenoloji” kavramını duydunuz mu? Psikolojide de karşılığını bulan bu felsefi terim gerçekliğin kendiliği diye bir şey olmadığını savunur. Yani nesnel gerçeklik ya da tek bir doğru yoktur. Ne kadar çok bakış açısı varsa o kadar doğru vardır.
İşte bu kitapta tam da bunu görüyorsunuz. Aşka bakış daha doğrusu kadın-erkek ilişkisini tarafların algıma tarzı, burjuvazi, evlilik, savaş, hayat ve bir çok konu her bölümde farklı bireylerin farklı bakış açılarından gösteriliyor. Ve asla hiçbirini tam olarak haklı ya da haksız olarak değerlendirmek mümkün değil. Çünkü alt orta sınıftan gelen bir kadınla, toplumun kaymak tabakası olarak nitelendirilen bir aileden gelen bir adam ile yoksulluğun en dibinde -gerçek manada çukurda- yaşayan bir kadının bir araya gelip aynı çizgide buluşmaları mümkün olsa da aynı doğrultuda ilerlemeleri asla olası değil. Bu açıdan kitap gerçekten zekice kurgulanmış ve Macar Edebiyatı ile tanışmak için ideal bir kitap.
Herkese iyi okumalar…
Not: İyi ki bu kitabı övmüşsün canım 
fazi
Züleyhanâme..
Mülteciyim vuslattan ömrümün nehrine ikinci 𝓑𝓪𝓱𝓪𝓻 vaat midir?
Susuyorum artık, ciğer acımı harflere yürek sızımı cümlelere yükledim. Aldım cümle kadınların yalnızlığını dönüşü olmayan bir yola çıkıyorum, çıkınımda gözyaşlarım adımlarında sevda düşlerinin izleri gidiyorum Yusuf..
Geride Züleyhanâmemi bırakıyorum yani Aşkın Meali mektuplar.
Seni
