Gerçekten çok ama çok güzel bir kitaptı. Konusu, olay akışı ve yazarın anlatımı falan hepsi gerçekten güzel bir denge içerisindeydi.
Kitaptaki tüm karakterleri ayrı ayrı sevdim, kimseyi sevmeme gibi bir durumunuz olmuyor.
Diğer birçok kitaba nazaran bu kitapta üçüncü şahısların arabozuculuğu yoktu ve bu cidden harikaydı; evet, böyle de kitap yazılabiliyor ve kendini mükemmel bir konu ile gayette iyi okutturabiliyor, lütfen diğer yazarlar da bunu denesin.
Çok eğlenceli bir kitaptı ama nadir de olsa hüzün de barındırıyordu. Ailevi, naif bir konusu vardı, öyle entirikalar falan yoktu.
Kendinizi kitabın akışına bırakıyor, hızlıca okuyorsunuz. Danny karakteri ısırmalıktı. Jessica'yı bir bakıma anlıyor ama yine de artık kendini Jack'in kollarına bırak yahu, diye paylıyorsunuz. Bu kitapta en sevdiğim şey gerçekten üçüncü şahısların sorun yaratmamasıydı, hele ki ailelerin anlayışlı, sevecen tavırları tüm kitaplardan oldukça farklıydı ve güzeldi.
Kitabın konusu; oteller zinciri olan Jack, kadınların artık onunla parası için birlikte olmasından bıkmıştır. Serveti için değil, onu sevecek bir kadın bulmak ister ve bunun için daha sade bir hayat yaşıyormuş gibi davranır.
Bekar bir anne olan Jessica zorlu bir şekilde geçimini sağlayan ve erkeklerin onu kullanmasından bıkmış bir kadındır. Artık kendine söz vermiştir; parasız ve karıyeri olmayan hiçbir erkekle birlikte olmayacaktır.
Bu ikisinin yolları Jessica'nın garson olduğunu cafede kesişir. Jack'e göre hayatının kadınını bulmuştur, Jessica'ya göre de 'sadece arkadaş' kalmaları gerekiyordur.