Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ayrılık... ayrılık... yine ayrılık... yine ayrılık... Ah, sanki nefes mi alıyorum? Canımın bir parçası kopuyor da, ağzımdan yere dökülüyor.
Sayfa 13 - ZEKİYEKitabı okudu
Gitti canımın en değerli parçası, gitti yaşama sevincim, gitti sevdiğim. Veda etmeden gitti, bir kerecik öpmeden gitti..
Reklam
Canımın Bir Parçası...
Sana Leyla dedim. Suna dedim şiirlerde şarkılarda... Gerçek adın bir fısıltı gibi kaldı ağızlarda dudaklarda... Sezai Karakoç
Dünyada bırakamayacağım hiçbir şey yok. Ne deniz, ne ağaç, ne şehir, ne ev, ne kadın, ne de ben. Bu kalıbım, bu zarfım, bu kafesimle ben. Onların hepsini bırakabilirim. Fakat şuurumu, bilmek, duymak, var olmak şuurumu bırakamam. Razıyım bir toz parçası olayım. İnsanlar üzerime basarak geçsin. Canım acısın, duyayım. Canımın acıdığını duyayım. Razıyım bir kertenkele olayım. Kızgın yaz günlerinde bir bahçe duvarına tırmanayım. Tırnaklarımı tuğlalara geçireyim. Yeşil ve ıslak sırtımı güneşe vereyim. Fakat güneşle sırtım arasındaki öpüşmeyi duyayım. Tuğlaların incecik zerrelerini sayayım. Kovuklardaki böceklerin, bir boru içinden bakar gibi bana baktıklarını göreyim ve düşüneyim. Razıyım bir nokta olayım. Fakat o noktaya bütün kâinat, bütün mevcudiyle dolsun. Ben yok olamam. Ağlarım, tepinirim, çatlarım, çıldırırım, ölürüm, fakat yok olamam!
Gitti canımın en değerli parçası, gitti yaşama sevincim, gitti sevdiğim. Veda etmeden gitti, bir kerecik öpmeden gitti... Kızdı bana, kızdı babama, kızdı bu kavgayı başlatanlara, kızdı da gitti. Hiç haber alamadım o günden sonra, çünkü onu sevenler de yüz çevirdi bana.
Spoiler! (Her okuyuşumda ağlıyorum)
"'Kazandın demek, ha?' dedi dalga geçer gibi. 'Cyra Raiden'ı mağlûp etti, öyle mi?' Acıyla kahkaha atmaya çalıştı läkin yüzünü buruşturdu. Tüm bu olanlardan sonra onun için üzülmeyeceğimi sanırdım ama yanılmışım. Kalbimin bir parçası kesilip atılıyordu sanki. Ellerimi uzatıp başını tuttum ve kucağıma doğru
Kent Kitap
Reklam
Ne kadar da acı... Ölesiye sevdiğim kişinin Başka kollarda yaşlanması Ne kadar da acı... Canımın parçası dediğim insanın Başka insanlarla yuva kurması Ne kadar da acı... Her gece onunla düş kurduğum kişinin Başka bedenlerde hayat bulması NE KADAR DA ACI... -rrvns(ileti bana ait nasıl olmuş?)
Ah, sanki nefes mi alıyorum? Canımın bir parçası kopuyor da, ağzımdan yere dökülüyor. 📚:
Vatan Yahut Silistre
Vatan Yahut Silistre
🖋️:
Namık Kemal
Namık Kemal
Jeongguk, canımın en güzel parçası. Kokunu sakla benim için, tadamadığım her günün akşamında çocukluğuma yatak olan çölünde biriktir. Döneceğim elbet, dönecek günahkârın.
Ayrılık... Ayrılık... Yine ayrılık... Ah, sanki nefes mi alıyorum? Canımın bir parçası kopuyor da ağzımdan yere dökülüyor.
Reklam
Bir gün canımın bir parçası kızım olursa…
“Bir gün bir kızım olursa onu çok seveceğim. Ona kendini, kusurlarıyla beraber bedenini, zaaflarına rağmen kişiliğini sevmeyi öğreteceğim. Bir erkeğe âşık olmadan önce kendine âşık olacak benim kızım. Arkadaşları tarafından daha çok sevilmek, onay almak için istemediği şeyleri yapmayacak. Eleştirilmekten korktuğu için boyun eğmeyecek zorbalara, çünkü ben ona kendi kalbine bakmayı öğreteceğim. Ben ona kendi iç kaynaklarına yönelmeyi öğreteceğim, sevgiyi dışarıda aramak yerine kendi kendini sevmeyi, yaralandığında kendi yaralarını saracak güce sahip olduğunu öğreteceğim. Hayatta sıkıntıların olduğunu, hep olacağını ama tünelin ucunda görünen cılız ışığı göstereceğim. Tünel ne kadar karanlık ne kadar soğuk olursa olsun orada yalnız olmadığını hissettireceğim,ben ölsem bile elim kızımın omzunda olacak hep, ben ona kendi kendine destek vermeyi de öğreteceğim. Ayağına taş değmesin yavrum demeyeceğim mesela , bu farazi bir istek ve hiç gerçekleşmeyecek. Ben kızımı gerçekleşmeyecek isteklerin boş hayalleriyle büyütmeyeceğim. Ben kızıma ayağına taş değdiğinde o taşı oradan kaldıracak güce sahip olduğunu, o taş yüzünden takılıp düştüğünde parçalanan diz kapaklarını öpecek kişinin yine kendisi olduğunu öğreteceğim. Ben kızımı öyle bir seveceğim ki o sevgi almak için başkalarından ,kendi olmaktan vazgeçmek zorunda kalmayacak. Ben kızımın içine şefkat dolu bir anne ekeceğim. O anne hayat boyu yanında olacak.”
Sayfa 82 - Müptela Yayınları
Razı değilim Allahım! Yok olmaya, kalmamaya, gelmemiş olmaya, mevcut olmamaya razı değilim. (Sükût, müzik.) Bu dünyada bırakamıyacağım hiçbir şey yok. Ne deniz, ne ağaç, ne şehir, ne ev, ne kadın, ne de ben. (Eliyle göğsüne çarpar.) Bu kalıbım, bu zarfım, bu kafesimle ben. Onların hepsini bırakabilirim. Fakat şuurumu, bilmek, duymak, var olmak şuurumu bırakamam. Razıyım bir toz parçası olayım. İnsanlar üzerime basarak geçsin. Canım acısın, duyayım. Canımın acıdığını duyayım. Razıyım bir kertenkele olayım. Kızgın yaz günlerinde bir bahçe duvarına tırmanayım. Tırnaklarımı tuğlalara geçireyim. Yeşil ve ıslak sırtımı güneşe vereyim. Fakat güneşle sırtım arasındaki öpüşmeyi duyayım. Tuğlaların incecik zerrelerini sayayım. Kovuklardaki böceklerin, bir boru içinden bakar gibi bana baktıklarını göreyim ve düşüneyim. Razıyım bir nokta olayım. Fakat o noktaya bütün kâinat, bütün mevcudiyle dolsun. Ben yok olamam. Ağlarım, tepinirim, çatlarım, çıldırırım, ölürüm, fakat yok olamam. (Sükût, müzik.) Her şey benim olsun, vereyim, gökler, yıldızlar, gökteki samanyolu, ay, dünya vereyim. Fakat aklım bana kalsın! (Acı acı ulur) Aklım bana kalsın! Aklım!..”
358 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.