İnsan kullanan, Anlayışsız, Sevmeyi bilmez, beceremez, Güven kırıcı, Tahammül edilemez, Azrail ben... Cebrail sen.
Allah Teâlâ, insanlara bildirmek istediği emirlerini ve yasaklarını vahiy denilen özel bir yolla haber vermiştir. Vahiy, Allah'ın peygamberlerine iletmek istediği mesaj- larını, doğrudan doğruya veya Cebrail (a.s) vasıtasıyla bildirmesine denir. Tüm ilâhî sahifeler ve kitaplar bu şekilde peygamberlere gönderilmiştir.
Sayfa 10
Reklam
Onu etkilemiş olan bel­ki de, melek Cebrail'in Muhammed Peygamber'e vahyettiği (dön­me Yahudi Simon'un "en güzel kitap" olarak söz ettiği) Kuran'ı okumasıydı. Menocchio "gökyüzünün doğasını", Kuran'ın İtalyan­ca çevirisinin birinci cildine eklenmiş olan, Haham Abdullah ibn Sallam ile Muhammed arasındaki gayri resmi konuşmada buldu­ğuna inanmış olmalıydı:
Sayfa 154Kitabı okudu
İsmin çoğulu Esma sözcüğü üzerinde durmak istiyorum: ingilizcedeki name sözcüğünün namos'tan geldiği düşünülür, namoi, yasa, sınır demektir. Her ne kadar arapça'da gizliden gelen ses alanındaki n.m.s'den türetilse de namus vahiy meleği cebrail'in bir diğer adıdır. Çünkü vahiyi, yasayı getirir. Bu çocuğa da isim sözcüğü arapçasıdır ve yasa anlamına da gelir.
Râvîler derler ki, Cenâb-ı Hak, Cebrâîl'i, Âdem'e gönderdi; işit, dinle, bak, dedi. Âdem aklı, îmânı ve hayâyı bilsin; bakalım bunlardan hangisini seçecek, buyurdu. Âdem bu üçünden aklı seçip aldı; Cebrâîl hayâ ile îmâna, siz geri durun, dedi. Çünkü O(Âdem) aklı alıp ötekilere, siz geri durun dedi. Bunun üzerine îmân, ayağa kalkarak hayâya şöyle dedi: Hak Teâlâ bana şöyle emretti: Akıl nerede olursa, sen de orada ol, dedi. Bunun üzerine hayâ da: Cenâb-ı Allâh sana emrettiğinin aynısını bana da emretti dedi. Îmân nerede olursa, ben de orada olurum. Ancak akılla, îmânla mutlu olurum, dedi. Âdem aklı seçip almakla îmân da, hayâ da ona yâr (dost) oldu.
Esbâb-ı Nüzül Cilt 1
Esbâb-ı Nüzül Cilt 1
HZ.ÖMERE NEDEN FARUK LAKABI VERİLDİ? Medine’de bir yahudi ile bir münafık ihtilâfa düştükleri konuda Hz. Peygamber’e başvurmuşlar, ancak Hz. Peygamber’in yahudi lehine hüküm vermesi üzerine münafık ayrıca Ömer’e gitmekte ısrar etmiştir. Konu hakkında Hz. Peygamber’in verdiği kararı öğrenen Hz. Ömer münafığı öldürmüş, bunun üzerine Nisâ sûresinin 60. âyeti nâzil olmuş ve Cebrâil Hz. Ömer’i “fârûk” diye adlandırmıştır ﴾NİSA 60.AYET﴿  Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Onu tanımamaları kendilerine emredildiği halde tâgūtun önünde mahkemeleşmek istiyorlar. Şeytan da onları büsbütün saptırmanın yollarını arıyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.