Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
, işgalcilerin yanında cehaletle de savaşılması gerektiğini düşündüğünden
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
ve
Vâ-Nû
Vâ-Nû
Bolu’nun bir kasabasında öğretmenlik yapmak için yola koyuldular. Nâzım Türkçe, Vâ-Nû Fransızca öğretmenliği yapacaktı ama ikisinin de ortak amacı gericilikle mücadele etmekti. Ne var ki Bolu halkı içerisindeki kamplaşma en az İstanbul’daki kadar keskindi. Bir grup körü körüne padişah taraftarıyken azınlıkta kalan diğer grup yüzünü Mustafa Kemal’e ve aydınlığa çevirmişti.”
Sayfa 12 - Okan ÇilKitabı okudu
Reklam
Cehalet, sesimizi çıkarmadığımız, onunla mücadele etmediğimiz oranda kuvvetlenir. Bizim cehaletle olan mücadelemiz onu yok edene kadar bitmeyecek.
Sayfa 156 - İnkılâp Kitabevi
Cumhuriyetimiz­de halâ rastlanan cehaletle mücadele etmek gerekiyordu.
Bu Memleketi Kurtarmak İçin
Hayır, rızkını vermediğimiz, veremediğimiz müddetçe ne çocuk, ne nüfus isteyemeyiz. Karnını doyuramadığımız, sıhhatini koruyamadığımız, tahsilini temin edemediğimiz her çocuk, "bu memlekete yüz milyon lazım" diyenlerin gözüne, onları gaflet uykularından uyandırmak için sokulmuş birer parmaktır. Bize yarının hastanelerini, darülacezelerini, cezaevlerini dolduracak cahil, mesleksiz, serseri yüz milyonun lüzumu yok! İnsan gibi yaşamak, hayatın nimetlerinden istifade etmek imkânlarına, hiç olmazsa bu sakat tedbirleri tavsiye edenler kadar sahip yirmi milyon vatandaş, daha faydalıdır. Bunun için işi kabuğundan değil, çekirdeğinden ele almak, evvelâ bu memlekette sefaletle, cehaletle içtimaî müsavatsızlıkla, hulasa bütün gerçek taraflarla hep birden mücadele etmek lazımdır. Hiçbir içtimai mesele tek başına var olamaz, hepsi birbirine zincirleme bağlıdır. Zincirin bir halkasını ele alıp üst tarafını unutursak, köylerde on çocuk doğurup bilgisizlik, bakımsızlık, sefalet yüzünden ancak ikisini yaratabilen anaları, sıtmadan, veremden ölen, trahomdan kör olan yetişkinleri düşünmeden, "fazla çocuk doğurmuyoruz da ondan küçük ve geri millet olarak kalıyoruz" diye bağırırsak, gülünç vaziyete düşmüş oluruz. Bize yeni bir hayat getirecek yeni bir nesil, yeni bir hamle, yeni bir dünya görüşü gerek... Ama istediğimiz bu yeni hayal yukarda söylediğimiz, çocukların sattığı cinsten, sefil ve korkunç bir "Yeni hayat!" değil...
Sayfa 128 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bir avuç insan olarak kocaman bir cehaletle mücadele ediyoruz. Tabiki kazanmamız çok zordu!
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Atatürk'ün Okulların Müfredatına Konulmasını İstediği Kitap
İlk olarak 1923'te "Hayatın Mimarları" ismiyle Sırpça basılan kitap, 1925'te "Beyaz Zambaklar Ülkesinde" ismiyle Bulgarca'ya ve 1928 yılında da Türkçe'ye çevrilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle okulların müfredatına konulmuş ve okutulmuşur. Finlandiya... Bataklık ve kayalıklarla dolu verimsiz toprakları olan bunun
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Koridor Yayıncılık · 200799,8bin okunma
364 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Okuma şenliği
Türkiye'nin en önemli projelerinden biri olan köy enstitülerinin misyonlarindan biri köylüleri kalkındırmakti. Sadece temel bilimler değil,köy yaşamında gerekli olan birçok bilgi bu okullarda verilirdi. O yıllarda Türkiye'nin gelişimine inanılmaz katkı sağlayan bu okulların başına neler geldiği hepimizin malumu. Bu konulara girmeyeceğim. Sadece
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Remzi Kitabevi · 19801,122 okunma
Cehaletle mücadele ederken tüm zorlukları sırtlamak zorundayız.
Hayır, rızkını vermediğimiz, veremediğimiz müd­detçe ne çocuk, ne nüfus isteyemeyiz.Karnını doyu­ramadığımız, sıhhatini koruyamadığımız, tahsilini te­min edemediğimiz her çocuk, " Bu memlekete yüz mil­yon lazım!" diyenlerin gözüne, onları gaflet uykuların­dan uyandırmak için sokulmuş birer parmaktır. Bize ya­rının hastanelerini, darülacezelerini, cezaevlerini dol­duracak, cahil, mesleksiz, serseri yüz milyonun lüzumu yok! Bize, insan gibi yaşamak, hayatın nimetlerinden is­tifade etmek imkanlarına, hiç olmazsa bu sakat tedbirle­ri tavsiye edenler kadar sahip yirmi milyon vatandaş, da­ha faydalıdır. Bunun için, işi kabuğundan değil, çekirdeğinden ele almak, ewela bu memlekette sefaletle, ceha­letle, içtimai müsavatsızlıkla, hülasa bütün geri taraflarla hep birden mücadele etmek lazımdır. Hiçbir içtimai mesele tek başına var olamaz, hepsi birbirine zincirle­me bağlıdır. Zincirin bir halkasını ele alıp üst tarafını unu­tursak, köylerde on çocuk doğurup bilgisizlik, bakımsız­Iık, sefalet yüzünden ancak ikisini yaşatabilen anaları; sıt­madan, veremden ölen, trahomdan kör olan yetişkinle­ri düşünmeden " Fazla çocuk doğurmuyoruz da ondan küçük ve geri millet olarak kalıyoruz!" diye bağırırsak,gülünç vaziyete düşmüş oluruz. Bize yeni bir hayat getirecek yeni bir nesil, yeni bir hamle, yeni bir dünya görüşü gerek.Ama istediğimiz bu yeni hayat, yukarıda söylediğimiz çocukların sattığı cins­ten, sefil ve korkunç bir "Yeni hayat!" değil.
437 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.