Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
Geçenlerde Cemal Süreya bir kez daha kurşuna dizildi, bizzat gözlerimle şahit oldum. Bu kurşunları atanların çoğu da arkadaşımdır, sevdiğim
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Türk Edebiyatı'nın çok sevilen şairlerinden Cemal Süreya'nın doğum tarihinin belirsizliği üzerine kendine farklı doğum günü belirlemesi gibi bir gün yaşıyorum. Biraz sakin ve bir o kadar da belirsiz, hoyrat. Ve meşhur Üvercinka şiirini yazdıran kadının kim olduğunun bilinmemesi gibi bir hayat...
Asıl adı ise Cemalettin Seber'dir mesela bunu
Cemal Süreya, öykü yazarı Tomris Uyar’a aşık olduğunda, kendisi henüz Ülkü Tamer’le evliydi. İkisi de evliydi ve birbirleri için boşandılar.
İlk tanışmalarını şöyle anlatmıştı
Cemal Süreya;
“Kendisini tanıdığımda ben evliydim, o da evliydi. Ankara’da tanıştık, Sanatseverler Derneği’nde -hiç unutmuyorum-… O bana herhalde bir arkadaşıyla, yani
Çöp bayırlarının göğünde yıldız gibi parıldayan yazıdır:
"Kondu mahallesine kahve, otel, orospu her zaman önce gelir."
Belediye Meclisi üyesi Kürt Cemal