Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ruhlarımızın oluşturduğu bir ütopyadayız. Bu cennette, ikimiz, sadece ikimiz varız. Baharın rengarenk açan tüm çiçekleri bir arada, Etrafımızda, havada uçuşan dallar, kuru yapraklar var. Güzelliğinle kaplı, aşkınla büyüleyen bir cennetteyiz. Sen kraliçesin, bende şövalyeyim. Yüzün bir sanat eserinin en güzel haliyken, Ben çok sevdiğim cennetinde,
"Maddecilik şiiri ortadan kaldıramaz. Bir gün gelecek şiir ve sanat gene varlıklarını, özgürlüklerini, güçlerini duyuracaklar. Cennette sağlıklı bekleyen birer güçlü melek şimdi onlar. Yeryüzünde kirli ruhların üstün geldiği, pısırık ruhların da duruma yas tuttuğunu gördükçe bıyık altından gülüyorlar. Şiir mi batacak? Sanat mı silinip kalkacak yeryüzünden? Hiçbir zaman! Basitlik mi alacak onların yerini? Ne münasebet! Hayır. Şiir, sanat hâlâ yaşıyor; yalnız yaşamakla kalmayıp insan ruhuna egemen oluyorlar, insan ruhunu yüceltiyorlar. Onların mübarek etkisi her yerde yaygın olmasa hepimiz cehennemde olurduk şimdi… Kendi basitliğimizin, küçüklüğümüzün cehenneminde!"
Sayfa 516Kitabı okudu
Reklam
472 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
İnsanları Sevmelisin ile başlayan ve başta Alman ve Yahudi olmak üzere Avrupalı mültecilerin trajedisinin anlatıldığı dörtlemenin son kitabı Cennetteki Gölgeler. Önce Almanya sonra da diğer Avrupa ülkelerinden pasaportları hatta kimlikleri olmadığı için sürekli sınır dışı edilen, hapse ve toplama kamplarına atılan mültecilerin en büyük hayali kıta
Cennetteki Gölgeler
Cennetteki GölgelerErich Maria Remarque · Everest Yayınları · 201851 okunma
Entelektüel/aydın deyince, tarihte uzun müddet toplumun en eğitimli ve kültürlü insanları olan din adamlarını saymıyoruz, Saymıyoruz, çünkü onların derdi, dünyanın adaletsizliğiyle uğraşmak yerine, tanrıların gözüne girerek cennette yerlerini garantilemek.
Bir başka konuk, özgün Kur’an’ın -Kitabın Anası- Yaratılış’tan önceye dayandığını ve cennette saklanıldığını anımsatarak yazının bir sanat türü sayılmasına öfkeyle karşı çıktı. Bir başkası, Kur’an, insan ya da hayvan kalıbına girebilen bir tözdür diyen Basralı Şahiz’den söz açtı, kutsal kitaba çifte yüz yakıştıranların düşünceleriyle uyumluydu bu görüş. En sonunda Farah temel öğretiyi açıkladı. Kur’an (dedi) tanrının niteliklerinden biridir, tıpkı O’nun dillerde gezen takvası gibi; bir kitaba geçirilmiş, dile getirilmiş, yürekte anılmıştır, o dil, o harfler, o yazı insan elinden çıkmadır ama Kur’an elegeçmezdir ve öncesiz-sonrasızdır.
…Maddecilik şiiri ortadan kaldıramaz.Bir gün gelecek şiir ve sanat gene varlıklarını, özgürlüklerini, güçlerini duyuracaklar. Cennette sağlıklı bekleyen birer güçlü melek şimdi onlar. Yeryüzünde kirli ruhların üstün geldiğini, pısırık ruhların da duruma yas tuttuğunu gördükçe bıyık altından gülüyorlar. Şiir mi batacak? Sanat mı silinip kalkacak yeryüzünden? Hiçbir zaman! Basitlik mi alacak onların yerini? Ne münasebet! Hayır. Şiir, sanat hâlâ yaşıyor; yalnız yaşamakla kalmayıp insan ruhuna egemen oluyorlar, insan ruhunu yüceltiyorlar. Onların mübarek etkisi her yerde yaygın olmasa hepimiz cehennemde olurduk şimdi… Kendi basitliğimizin, küçüklüğümüzün cehenneminde!
Sayfa 516 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
GENÇ ŞAİRLERE ÖĞÜTLER
Bu çalışmanın değişik yerlerinde Joachim du Bellay, Nerval, Charles Baudelaire ve Mayakovski gibi dört önemli şair ve kuramcının genç şairlere öğütleri yer aldı. Onları bir araya toplamakta yarar var. Bunlara, Dağlarca'nın öğütlerini ve gerek şair, gerek şiir araştırmacısı olarak elli yıla yakın bir süre şiir üstüne çalıştığım için, kendi
Sayfa 633
Şiirin ölmediğini, sanat aşkının yok olmadığını biliyorum. Maddecilik şiiri ortadan kaldıramaz. Bir gün gelecek şiir ve sanat gene varlıklarını, özgürlüklerini, güçlerini duyuracaklar. Cennet’te sağlıklı bekleyen birer güçlü melek şimdi onlar. Yeryüzünde kirli ruhların üstün geldiğini, pısırık ruhların da duruma yas tuttuğunu gördükçe bıyık altından gülüyorlar. Şiir mi batacak? Sanat mı silinip kalkacak yeryüzünden? Hiçbir zaman! Basitlik mi alacak onların yerini? Ne münasebet!
Şiirin ölmediğini, sanat aşkının kaybolmadığını biliyorum. Maddecilik şiiri ortadan kaldıramaz. Bir gün gelecek şiir, sanat varlıklarını, özgürlüklerini, kuvvetlerini açıkça gösterecekler. Cennette sağ salim bekleyen birer güçlü melek şimdi onlar. Yeryüzünde kirli ruhların üstün geldiğini, pısırık ruhların da durmadan yas tuttuğunu gördükçe gülüyorlar. Şiir mi kaybolacak? Sanat mı silinip kalkacak yeryüzünden? Asla! Basitlik mi alacak onların yerini? Ne münasebet! Kıskançlıkla böyle düşünmeyin. Hayır. Şiir, sanat hala yaşıyor, yalnız yaşamakla kalmayıp insan ruhunu kuşatıyor, insan ruhunu yüceltiyorlar. Onların kutsal etkisi her yerde yaygın olmasa hepimiz cehennemde olurduk... Kendi basitliğimizin, küçüklüğümüzün cehenneminde!
Sayfa 409Kitabı okudu
Bir gün gelecek şiir ve sanat gene varlıklarını, özgürlüklerini, güçlerini duyuracaklar. Cennette sağlıklı bekleyen birer güçlü melek şimdi onlar.
Reklam
"Birincisi, cennette değil; acaba Tanrı beni oraya gönderir mi diye üzülüyor. İkincisi, henüz dünyada olduğu için, acaba Tanrı onu hemen öbür dünyaya postalar mı diye korkuyor."
Şiirin ölmediğini, sanat aşkının yok olmadığını biliyorum. Maddecilik şiiri ortadan kaldıramaz. Bir gün gelecek şiir ve sanat gene varlıklarını, özgürlüklerini, güçlerini duyuracaklar. Cennette sağlıklı bekleyen birer güçlü melek şimdi onlar. Yeryüzünde kirli ruhların üstün geldiğini, pısırık ruhların da duruma yas tuttuğunu gördükçe bıyık altından gülüyorlar. Şiir mi batacak? Sanat mı silinip kalkacak yeryüzünden? Hiçbir zaman! Basitlik mi alacak onların yerini? Hayır. Şiir, sanat hala yaşıyor; yalnız yaşamakla kalmayıp insan ruhuna egemen oluyorlar, insan ruhunu yüceltiyorlar. Onların mübarek etkisi her yerde yaygın olmasa hepimiz cehennemde olurduk şimdi... Kendi basitliğimizin, küçüklüğümüzün cehenneminde!
Bir gün gelecek şiir, sanat gene varlıklarını, özgürlüklerini, kuvvetlerini belli edecekler. Cennette sağ salim bekleyen birer güçlü melek şimdi onlar.
Sayfa 455Kitabı okudu
Mutlu mesut üçlü ilişki cennetinde patlak veren bela nedir öyleyse? Düşüş, Yasa ve Yasanın çiğnenip mutlu bir masum hafif meşrepliğe geçilmesini devreye sokan tek eşli evlilik midir bela, yoksa “cennetteki bela”, huzuru bozan ve Gildayı evliliğe kaçmaya zorlayan iki adamın rekabetçi kıskançlığı mıdır? O halde filmde varılan sonuç,“evlilik cehenneminde mutlu olmaktansa cennette biraz bela yeğdir” önermesi midir?
Sayfa 67 - Encoe. Ekim 2014Kitabı okudu
204 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.