Woolf felsefeyi hayatı olarak seçmiş. Yani aslında yaşamını felsefe olarak yaşıyor. Düşününce nasıl da zor bir hayatı var öyleyse, diyor insan. Çünkü felsefe insanı yorar, beynen ve fiziken bitik duruma getirir ki muhtemelen Woolf bu yüzden intihar ediyor. Düşünceleri ve yazıları çok derin ve yazılarından anladığım kadarıyla bazen bunların arasında sıkışıp kalıyor, çıkabilmenin tek yolunu ölüm olarak görüyor. Babası onu örgün eğitime göndermediğinden kendini kitaplara veriyor, sürekli okuyor kendindeki eksikliği bu şekilde kapatmak istediğinden. Öyle ki daha sekiz yaşındayken Homeros’un İlyada’ sını hiç zorlanmadan okumuş. Halbuki benim kitaplığımda bir kaç yıldır okunmayı bekliyor. Bir türlü cesaret edemiyorum.. Ve kadın.. Woolf en çok kadını önemsiyor hayatında. Yıllardır benimde sık sık üzerinde düşündüğüm eşitlik kavramı üzerinde hayatını tüketiyor gibi. Onun için kadın demek birçok şey demek..
•
Woolf anlaşılmalı, okunmalı. Her zaman üstüne bastığı şeylerden biri olan insanın kendisini ve kadını anlaması için, okunmalı. Keyifli okumalar
Ahmet Altan 'ın yine muhteşem cümleleri, insanları kendilerinden daha iyi tanıyormuşcasına yaptığı tespitleri, bir hayatın aslında ne kadar çabuk ve tahmin edilemez şekilde değişebileceğinin çarpıcı gerçekliğini
