benim için zor ama keşke senin içinde zor olsaydı
boşver,
ne de olsa senin kalbin yok
hançer saplasalar hissetmeyecek biri için
değer mi uğraşmaya
geceleri feda etmeye
kelimeleri harcamaya?
biliyorum, biliyorsunuz, değmez
"Kişisel gelişim kitapları adı üstünde bireyin gelişimine, kendisini fark etmesine bazı noktalarda eksikliklerinin farkında olup onları tamamlaması üzerine yazılmış kitaplardır." denilir.
Yüzlercesi varken kaçının nihai amacı bu şekilde yazılmıştır diye bir soru yöneltirsek bu sayının çok az olduğunu düşünüyorum(Şahsi fikrim).
Cüceloğlu'nun yazdığı bu kitap "Var mısın" daha başlar başlamaz içsel bir sorgulatmaya düşünmeye sevk ediyor.
Sohbet muhabbet üzerine yazılmış bu kitap bizi kendimizi tanımaya, özümüzü keşfetmek üzerine soru cevap şeklinde yazılmış tatlı bir kitap.
Sokrates der ki "Sorgulanmamış hayat, yaşamaya değmez!" Sorgulamak lazım ama neyi? Bu kitapta bunun cevabını da bulmak mümkündür.
Sonlara doğru kitap, film, müzik önerilerinin olması da biz okuyucular için güzel bir çalışma olmuş.
Son olarak da şu sözleri eklemek istiyorum:
"Yaşam bir danstır; amacımız değişen müzikle ahenk içinde dansın keyfini çıkarmaktır, sakın unutma!"
Carpe Diem...
Okunmasını tavsiye ederim keyifli okumalar
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202127,5bin okunma
Montoya hareketsiz kaldığında, Amelia kalçalarını çevirerek ve erkekliğinin dibine kendini tekrar tekrar çarparak devam etti. Montoya'nın gırtlağından yayılan hırıltı insani olmaktan çok hayvaniydi ve Amelia'nın sesin şehvetine kapılan vücudu buna cevap olarak sarsıldı.
Montoya güçlü elleriyle onu hareketsizleştirirken gözleri
maskenin arkasından yakıcı pırıltılarla bakıyordu. Güzel ağzı iyice gerilmişti.
"Neden kıpırdamıyorsun?" diye bağırdı Amelia.
"Çünkü patlamak üzereyim ve bunu sensiz yapmak iste- miyorum."
"Ben hazırım!" Amelia'nın sesi boğuktu. Rahmi neredeyse acı verecek kadar büzülüp kasılıyordu.
Montoya hiç çaba harcamadan onu kavrayarak dizlerinin üzerinde doğruldu ve erkekliğini daha da derine soktu. Ame- lia onun geniş omuzlarına sımsıkı sarılırken, boğazının tuzlu, sakallarla sertleşmiş genişliğine yapışıp emmeye başladı. Mon- toya pozisyonlarını tekrar tekrar ayarlarken oda etraflarında dönüyor, her hareketi Amelia'yı sonunda onu ısırma noktasma getirecek kadar iyice derine kaydırıyordu.
Montoya bir küfür savurarak onu kendisinden uzaklaştırdı.
"Bin," dedi sertçe.
Yatağın kenarına oturdu ve erkekliğini iyice içine gömerek Amelia'nın bacaklarını iki yanına açtı. Çok derindi. Ellerini yatağa dayayarak gövdesini destekledi ve erkekliğini istediği gibi kullanması için Amelia'ya sundu. Görüntüsü inanılmaz ölçüde erotikti; karnı gergin kaslarla örülüydü ve tüylü göğsü terden ıslanmıştı.
Ve maske. Maske Amelia'yı delirten karanlık ve baştan çıkarıcı bir gizem ekliyordu.
Amelia uzun boylu bir kadındı ama Colin daha da uzundu. Vücudu onunkinin iki katı genişliğindeydi ve hem soyunun hem de sürekli fiziksel hareketliliğin sertliğine sahipti.
Üstelik iyice kızışmıştı. Kalın damarları hızla akan kanla zonkluyordu ve acısını hafifletmek için erkekliğini sıkıca kav- ramak zorunda kaldı.
"Beni böyle görmek seni