Büyük bir hevesle başladığım bir kitaptı ama hoşuma gitmedi. Eser Dalkavuk Firuz ve Mu'teriz Kârdân'ın karşılıklı konuşmalarından oluşuyor. Dalkavuk; arkadaşına dalkavukluğun utanılacak bir şey olmadığını, aksine bir meslek ve bir sanat olduğunu, hatta önemli bir sanat olduğunu anlatıyor. Dalkavukluğu diğer mesleklerle ve sanatlarla kıyaslıyor, ne kadar zor ve marifet gerektiren bir iş olduğunu anlatıyor. Konu güzel olabilir ama eser çok sıkıcı. Hem de bu kadar kısa olmasına rağmen. 141 sayfalık bir kitap ama asıl metne geçmeden önce yazar, eser ve eserin Türkçeye tercümesi hakkında yaklaşık 50 sayfa bilgi verilmiş, eserin başka hangi eserleri etkilediği anlatılmış(bu bölümler eserden daha güzel sanki, bana öyle geldi). Asıl metin kısmından önce bir de Mütercimin Mukaddimesi(yani çevirenin önsözü) bölümü geliyor. Eser 60. sayfada başlıyor. Firuz ve Kârdân karakterlerin eserin orijinalindeki adları değil. Asıl metindeki adları Tychiades ve Simon'muş fakat eseri Türkçeye çeviren kişi orijinale çok sadık kalmayıp bazı isim ve kavramları değiştirmiş. Eseri kendi dilinde okuyabilseydik o da böyle sıkıcı mı gelirdi bilmiyorum.