184 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Maya Kitap bizleri, Mitolojik Hikayeler dizisi ile kavuşturdu sonunda. Böyle bir diziye tüm mitoloji sevenlerin ihtiyacı vardı diye düşünüyorum. Dizinin ikinci kitabı, İskandinav Mitolojisi'ne ayrılmış. İyi de olmuş, kabaca mitolojiyi tanımak isteyen ama uzun olduğu için eli Neil Gaiman'a gitmeyen okurlar bunun tadına bakabilirler. Kitabın içeriği yeterli genişliğe sahip; Odin'in gözünü feda etmesinden başlayıp Iduna'nın kaçırılmasına değinip Skrymir'den bahsedip Ragnarök'le bitiriyor. Aralarda da okurken keyif alacağınız birkaç Loki yaramazlıkları var. Neil Gaiman'ın İskandinav Mitolojisi'ni okumuş olanlar için bu kitap tekrar gibi gelecektir. Ben bahsettiğim diğer kitabı da yakın zamanda okuduğum için aralarındaki cümle benzerliklerini bile fark edebildim. Ama gerek yazarın akıcı dili gerekse çevirinin kalitesi kitabı sıkıcı olmaktan kurtarmış. Giriş kısmında mitolojiyi genel hatlarıyla açıklamış yazarımız, bahsedilen Dokuz Diyar'ın konumlarını çizimlerle göstermiş ve bu diyarları, diyarların hükümdarlarını ve özelliklerini de yeterince detaylı bir şekilde anlatmış. Bu bilgiler kitaba başlamadan bir zemin hazırlamanıza yardımcı oluyor, bu yüzden Önsöz'ü ve Giriş kısmını okumadan geçmeyin derim. Ekleyebileceğim veya eleştirebileceğim başka konu yok sanırım. Umarım Maya Kitap bu diziye Yunan mitleriyle devam eder, hasret kaldık Troya'ya. Keyifli okumalar dilerim :)
Dokuz Diyar
Dokuz DiyarMary E. Litchfield · Maya Kitap · 2019160 okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Moby Dick’ten sonra heralde “bu kadar uzununu yazabiliyorum, bakalım kısa ve öz olanında ne kadar etkili olacağım” diye düşünmüş olacak ki Melville amca, 50 sayfada her duyguyu yaşatmayı tercih etmiş. Öfke, acıma, merhamet, kararsızlık, kararlılık, isyan, direniş... Pasif direniş diyince akla ilk gelmesi gereken isim Bartleby. Yok diyor arkadaş, yapmam diyor, o kadar. Bunu bir inatla da demiyor oysaki, yapıyorsa yapıyor, yapmıyorsa yapmıyor, tertemiz. Gerçi toplum böylesine bir netliğe ve böylesine bir direnişe o zamanlarda da şimdi de hazır olmadığından, kafasına plastik mermi veya biber gazı yemese bile sonu iyiye gidecek gibi durmuyor bu katibin. Anlatan da Wall Street godamanlarından, kendince anlayışlı bir yapıya sahip olduğunu düşünen ama fakirliği, düşmüşlüğü hiç tatmamış, empati yapmaya çalışan ama görüp geçirmişliği olmadığından çok da başarılı olamayan bir adam. 50 sayfalık en özlü kitaplardan biri, ne varsa klasiklerde var. Bu arada kitapta Hasan Ali Yücel’in çeviri edebiyatına ve klasiklerin dile kazandırılmasına dair bir yazısı var önsöz olarak. Her ne kadar dil bilmeyen insanlar için yazıda bahsettiği çevirinin önemi yadsınamayacak olsa bile en başarılı çevirmenin bile kitabın özünü tam olarak koruyabildiğini düşünmediğimden yazıdaki fikirlere kısmen katılmaktan öteye geçemedim. Bir de kitabı okumadan önce Umut Sarıkaya’nın öyküyü Naber’de çizmesi üzerine görselli olarak okuduğumdan her sayfada karakterlerin o karikatürlerdeki betimlemeleri geldi gözümün önüne, başarılı iş çıkarmış.
Katip Bartleby
Katip BartlebyHerman Melville · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212,4bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Okuduğum kitaplar arasında İran kültürünü  tanımak için tek önerebileceğim kitap. Kitap aynı köyde oturan, aynı kahramanların farklı maceralarını anlatan 8 ayrı hikaye gibi ama hepsinin bütünü romanı oluşturmuş. Bu anlamda okuduğum en enteresan kitaptı. Hem hüzünlü, hem absürt öğelerin olduğu kitapta büyülü gerçekçilik havası var. Kitabın önsözü bence müthişti ve çevirinin de müthiş olduğunu, çok emek harcandığını düşünüyorum.  Yazar Gulam Hüseyin Tebriz doğumlu ama Türk kökenli...  Oğuz Atay sevenlerin de bu kitabı seveceğini tahmin ediyorum, çünkü önsözde benzetme var.
Bayel Ağıtçıları
Bayel AğıtçılarıGulam Hüseyin Saedi · Yapı Kredi Yayınları · 2017192 okunma
Çevirmenin önsözü:
Önsözler aptalcadır halbuki, gereksizdir, hele çevirmenin önsözleri hiç çekilmez; hayranlık ifadeleri, malumatlar, bir sürü yarım yamalak yorum yapıp sonra da 'asıl yorumu okuyucuya bırakıyoruz'lar...
Çevirmenin önsözü:
Godot'yu Beklerken, yazarından daha ünlü pek çok yapıttın biri, Don Quixote gibi Fahriye Abla gibi, Hamlet gibi... Farkı, çok kısa sürede bir "klasik" olmasında, şanssız o yüzden de: Tüm klasikler gibi, o da herkesin bildiği, kimsenin okumadığı bir kitap..
Çevirmenin Önsözü - Dinle ve Hisset
James Joyce, edebiyatına hayran bir okurun gelip Finnegan Uyanması hakkında samimiyetle dile getirdiği, "Sayın Joyce, farkındayım ki büyük bir eserle karşı karşıyayım ama anlayamıyorum. Ne yapmalıyım?" sorusuna, "O zaman sadece dinle ve hisset" yanıtını verir.
Sel YayınlarıKitabı okudu
Reklam
462 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.