Hapishanelerin amacı (...) elbette bir katili iyileştirmek değildir, onu yalnızca cezalandırmak da değildir (yanında,içinde,çevresinde her şeyi olan bir insan nasıl cezalandırılabilir?) Buraların tek amacı,bayağı olmakla birlikte tek mantıklı amaç, bir katilin yeniden cinayet işlemesine engel olmaktır. Yeniden topluma kazandırma? Af? Bir masal, bir şaka. Zalimler doğru yola getirilemez.
Sayfa 113 - İletişim
_İslam = Arapçılıktır. Asimilasyonla inananı araplaştırır. Her müslüman halk, araplaşmaya mahkumdur. Kuran’ın kendisi, Araplar için Arapça olduğunu söyler.(Şura 7) İnsanın tüm yaşantısı, giyimi, yemesi, içmesi, gezmesi, eğlenmesi, sevmesi, düşünmesi ve inanması “çöl bedevîlerinin kabile kanunu” ölçütlerine göre ayarlanmaktadır. İslamlaşarak milli
Reklam
Aptal puma sendromu denen bir sendrom vardır.Pumalar avlarını kovalarken, yakalama ihtimalleri olmasına rağmen birden durur.Puma neden durdu diye merak edersiniz Aslında puma ince bir enerji hesabı yapmıştır.O avı yakalamak için harcadığı enerjinin, o avı yediğinde alacağı enerjiden az olacağını hesaplamıştır.Onun için koşmayı bırakır. Tüm canlıların amacı enerjilerini en iyi şekilde kullanmaktır.Yoksa yaşamda ayakta kalamazlar.
Ülkemizde uyarılar genellikle yasak ve ceza ifadeleri ile yazılırken, özdenetimli toplumlarda uyarılar daha çok rica ve bilgilendirme amaçlı yazılır. Mesala bizde, "Burada yüzmek yasaktır." yazılır, özdenetimli toplumlarda, "Burada yüzmek tehlikelidir" diye. Dış odaklı toplumlarda, "Bu tuvaletleri öğrencilerin kullanması yasaktır", özdenetimli toplumlarda, "Bu tuvaletler öğretmenler içindir" yazar.
İnsanlar akılları erdiği andan itibaren kendilerini arzuladıkları bir şeylere yönelirken bulmakta, böylece kendilerini oldum olası(amaçlı) olarak duymaktadır. Bunu çok derinlerde yatan ve kesinlikli bir hakikat sanarak, çevrelerinde olup biten her şeyde ve her varlıkta da bir tür amaçlılık, ya da yönelmişlik olduğunu düşünürler. Öyle ya, doğal çevrelerinde kendilerinin yaratmadığı onca varlık, besin ya da obje vardır. Ve bunların hepsi adeta insanların amaçlarını (arzularını,gereksinimlerini) karşılamak için bulunmaktadır. Demek, bir güç bu şeyleri insanların amaçları için yaratmış olmalarıdır. İnsanlar giderek tüm evrenide bu insan merkezi amaç kavrayışı çerçevesinden görmeye başlarlar. Tanrıyı böylece, tıpkı kendilerini algıladıkları gibi, belli bir amaç ya da program uyarınca yaratan bir güç gibi hayal eder, ona insanlara özgü olduğunu sandıkları( öfkelenmek, cezalandırmak, bağışlamak,karar vermek vb. ) sayısız niteliği yakıştırırlar.
Sayfa 100Kitabı okudu
Aslında bir toplumdaki levhalara bakarak da o toplumu anlarsınız. Ülkemizde uyarılar genellikle yasak ve ceza ifadeleriyle yazılırken, özdenetimli toplumlarda uyarılar daha çok rica ve bilgilendirme amaçlı yazılır. Mesela bizde, "Burada yüzmek yasaktır." yazılır, özdenetimli toplumlarda "Burada yüzmek tehlikelidir." diye. Dış odaklı toplumlarda " Bu tuvaletleri öğrencilerin kullanması yasaktır." özdenetimli toplumlarda " Bu tuvaletler öğretmenler içindir ." yazar.
Reklam
420 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.