" Korku ve insan,korku ve insan talihi, insanın insana hücumu,o hiç yere düşmanlık. Fakat neyi anlatabilirdim? İnsan insana ,insanlara hangi derdini anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir, insan insanla konuşamaz"
"Gerçekliğin en açık biçimde çarpıtılması böylelerine kolayca benimsetilebiliyordu, çünkü kendilerinden istenenin iğrençliğini hiç bir zaman tam olarak kavrayamadıkları gibi, toplumsal olaylarla yeterince ilgilenmedikleri için neler olup bittiğini de göremiyorlardı. Hiç bir şeyi kavrayamadıkları için hiç bir zaman akıllarını kaçırmıyorlardı."
"Oğlum bak,bir hökümet,bir kaymakam,bir muhtar, bir onbaşı ,her kimse bir şeyi yok dedi mi, o şey yoktur! Var diye kuru kuru direkleşip durmazsın!Bunu iyi öğren!"
"Mesele memurların yaptığı işte değil,onların mevcut olmasında. Şimdi sen o tozlu odada oturdukça kendi kendine 'Benim burada ne lüzumum var?' diyeceksin.Yanlış!..Mademki sen bir kere hükümet kapısından içeri adımını attın,artık lüzumlusun. Sen olmasan muhakkak bir yerde eksiklik çıkar"
"Mesele memurların yaptığı işte değil,onların mevcut olmasında. Şimdi sen o tozlu odada oturdukça kendi kendine 'Benim burada ne lüzumum var?' diyeceksin.Yanlış!..Mademki sen bir kere hükümet kapısından içeri adımını attın,artık lüzumlusun. Sen olmasan muhakkak bir yerde eksiklik çıkar"
Nasıl desem, Sefiller hem Fransız tarihine bir yolculuk ve Paris'in farklı yüzlerini tanıtan bir ayna, hem başta ahlak ve vicdan olmak üzere insani değerleri sorgulama aracı hem de aşkın, sevginin en masum hallerini hissettiren bir roman. Roman kelimesi bile az kalıyor sanki onu tanımlamama. İnsanoğlunun ne bencil ne adi bir varlık olduğunu ve bu yüzden dürüstlüğün insana avantaj değil her zaman dezavantaj kazandırdığını iliklerinize kadar hissettiriyor. Size tavsiyem okumadan önce Fransız ihtilali yani 1789'dan 1848 yılı arası Fransız tarihi hakkında kısa bir bilgi edinmeniz. Çünkü bu sayede anlatılan bir çok şeyi daha iyi anlıyorsunuz. Çoğumuz sanıyor ki ihtilalden sonra herkes eşit ve adil mutlu mesut yaşadılar. Fakat yok öyle bir şey, sonra kralcılar tekrar başa geçiyor sonra cumhuriyetçiler farklı farklı zamanlarda tekrar devrimler gerçekleştiriyorlar. Bu sayede öğrendim ki şu ana kadar Fransa'da 5 farklı cumhuriyet dönemi yaşanmış. O kadar güzel bir kurgu var ki hayran kaldım kitap boyu. Bir Fransız olsam çok çok daha etkilenirdim kesin. Bir diğer önerim de ciltler arasına zaman koymadan okumanız.
SefillerVictor Hugo · Bordo Siyah Yayınları · 200387,5bin okunma