Sabah bir şeye canım sıkıldı. Her zamanki gibi gürleyip yağıyorum. Sinirim bir türlü geçmiyor. Akşam oldu öfkem bir türlü dinmedi. Mona Rosam beni aldı, başımı dizlerine koydu. Saçlarımı okşadı ve şöyle dedi; "Sen devrimcisin arkadaş; bunlarla uğraşacak vaktin yok!" Ben karımı seviyorum arkadaşlar. Hanım dediğin, erkeğini erkek yapar
Bir kerahat vakti dayanamayıp uyumuşumda rüyamda korkunç yılanlar görmüşüm gibi baktım kadına. Başımda bir ağrı. Etini gösteriyordu kadın. Tırnakları ojeli. Yüzü makyajlı. Modern. Zavallı. Aciz. Kimsesiz. Rüyasız. Devletsiz. Rüyasız. Devletsiz. Etini gösteren modern kadın bu asrın kölesidir. Kölenin kölesi olunur mu? Kadına haysiyeti ve hürriyeti ancak İslam veriyor. Modern dünya aşağılık ve köle olarak kullanıyor kadını. Ne yazık ki kadınların çoğu modern dünyanın sunduğu imkanları 'özgürlük' sanıyor. Ya Rabbi, tarihte hiçbir Firavun kölesini bu şekilde kandırmamıştır.
Onlara kırmızıyı mı yoksa beyazı mı tercih ettiklerini soracak olsan, sanki tüm düya gözünü dikip cevabını bekliyormuş gibi, sesini alçaltıp, gösterişli bir tarzla: "Kırmızıyı seçmek benim alışkanlıklarımdandır," diye cevap vereceklerdir.
Kadın, benim olmasa da mutlaka bir erkeğin olmalıydı. Evet, bir erkeğin. Sıradan herhangi birinin değil. Sıradan insanlar zaten birbirini buluyordu hayatın içinde. Oysa kadınlar ve erkekler yalnızca birbirlerine aitlerdir. Kadınlar ve erkekler...
VATİKAN 1994
(HALİFESİZ BİR TÜRK'ÜN SEYİR DEFTERİNDEN)
Papa Senyiyer Meydanı'nda olağan pazar konuşmasını yapıyor
Uzaktan gelen Hristiyanlar sevinçten uçuyor
Benim aklım Britanya ordusundaki Hintli Müslümanlara gidiyor
Hintli Müslümanlar halifeye silah gönderiyor
Halife silahları Kuvayı Milliye'ye teslim ediyor
Kuvayı Milliye başını alıp gidiyor
Papa Senyiyer Meydanı'nda olağan pazar konuşmasını yapıyor
Uzaktan gelen Hristiyanlar sevinçten uçuyor
Roma istasyonunda Somalili bir Müslüman benden sigara istiyor
İki tane veriyorum, adamın gözleri yaşarıyor
Bir de halife gelse ne güzel olur
BEN DENİZE HALA İNANIYORUM
Fondaki şarkı bitti yavrum
Pilotun apandisiti patladı
Uçak düşüyor
Ve birlikte ölmek kulağa hoş gelse de
Ben atlamayı tercih ediyorum
Olur ya denize düşerim
Bir gemi geçer
İZMİR'DE SÜRTEN BİR ÇOCUĞA
Elveda küçük serseri gözüm arkada kalmayacak
Sokakların insafına bırakıyorum seni
Dibine kadar kilitlenmiş cami kapılarına
Polis ve magandalara bırakıyorum
Varsın öyle olsun küçük serseri
Tiner çekip şoförlerin koynuna gir
Varsın büyüsün taş yüreğin
Tanrı daha büyük
İslam, toplumsal faaliyetlerle cinsel anarşiyi iç içe geçiren ve böylece kadını orta malı haline getiren Batılı görüşün aksine, toplumdaki gelişmenin artmasıyla birlikte insanların ve özellikle de kadınların kişiliklerini koruyup sağlamlaştırmak açısından cinsellikle toplumsal katılım olgularını birbirinden ayrı düşünmüştür.