Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kayboluşumun beşiğini sallıyorum bu akşam Büyüyor yavaş yavaş Sırtında parmak izleriyle zamanın Bir tekir kedi ile beraber Seyrediyorum hayatı: O meleklerin cebinden düşen anahtardı, Son zikrin halkası Allah’ın son hatırası O bizim kaçırdığımız fırsattı Uğurböcekleriyle parmak uçlarında Küçümserdi hep ona olan aşkımı Gözünün
Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata
Reklam
Bir küçücük oğlancık, bir gün okula başlamış. Pek mi pek akıllıymış. Okulu da pek büyükmüş. Ama akıllı çocuk, sınıfına dışarıdan kestirme bir yol bulmuş. Buna çok sevinmiş. Artık okulu ona kocaman görünmüyormuş. Bir zaman sonra, bir sabah öğretmen demiş ki; "Bugün resim yapacağız." "Ne güzel ! " demiş çocuk. Resim yapmasını
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Bu kitabı enfes bir zevkle okumamı itiraf edebilirim.Ve bu kitap bana bazı şeyleri hatırlattı ama onları izah etmeyeceğim.Çünkü,bu bana özel şahsi hatırlatmalar olsa gerek :) Atay’ın, hikâyelerinde kurguladığı kahramanlar aracılığıyla toplumdan kendini soyutlayan, yalnızlaşan ve bunun neticesinde içselleşen problemli insanları anlattığını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,4bin okunma
Ey oğul! Artık Beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize, hoş görmek sana. Çatışmalar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Kötü söz, şom ağız, haksız yorum bize, bağışlamak sana. Bölmek bize, bütünlemek sana. Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelâmlısın! Amma bunları
Girit yine silâha sarıldı. «Tuh!» dedim, «lanet olsun şansıma be... Şu Girit bir türlü bizi rahat bırakmayacak mı?» Yumaklarla dulları bıraktım, bir tüfek aldım, öbür başıboşlarla birleştim ve Girit yolunu tuttuk. Zorba sustu. Şimdi kumlu, sakin bir kıyının önünden geçiyorduk, dalgalar bu kıyının çevrelediği körfeze girip yayılıyor, ama
Reklam
Aşık Veysel ŞATIROĞLU D. 25 Ekim 1894, Şarkışla, Sivas - Ö. 21 Mart 1973, Sivrialan, Sivas. Aramızdan ayrılışının 43. yılı. Saygıyla anıyoruz büyük ustayı. Ruhun şad olsun. Kendi anlatımı ile yakalandığı çiçek hastalığı ve hayatı boyunca oluşan görme sorunu: "Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok
sanırım kim olduğumu merak edip duruyorsun, ama sürekli bir adı olmayanlardanım. adım sana bağlı. aklından ne geçerse bana öyle seslen. çok eskiden olmuş bir şey düşünüyorsan; diyelim biri sana bir soru sordu, sen de yanıtını bilmiyordun. benim adım bu. belki de bardaktan boşanır gibi yağmur yağıyor. benim adım bu. ya da biri senden bir şey
102 syf.
10/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Yalnız yaşamamın ikinci haftası bitmek üzere. Demek yaşlılığa giden yolu sessizlikle katedeceğim, ediyorum. Yaz tatili denen şeyin bu sene bana en büyük getirisi, sonsuz sayfalar dolu kitapların odamın her yanını işgal edişi oldu: pencereler ve balkon kapısı açık, dodi ya kapı arkasında ya da kapı önündeki sandalyede uyuyor: aşağıya bakarsam incir
Seslerde Başka Sesler
Seslerde Başka SeslerFaruk Duman · Can Yayınları · 1997143 okunma
Sanırım kim olduğumu merak edip duruyorsun, ama sürekli bir adı olmayanlardanım. Adım sana bağlı. Aklından ne geçerse bana öyle seslen. Çok eskiden olmuş bir şey düşünüyorsan; diyelim biri sana bir soru sordu, sen de yanıtını bilmiyordun. Benim adım bu. Belki de bardaktan boşanır gibi yağmur yağıyor. Benim adım bu. Ya da biri senden bir
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.