Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Merhaba arkadaşlar! Bugün size #sonnokta adlı bir eser ile geldim.
Küçük bir çocuk olan Asya’nın gözü önünde babası önce annesini öldürüyor sonra da kendisini. İki ölüm bir anda sadece acı mı bırakır arkasında. Olay şöyle ise siz düşünün baba katil, anne eşinden gördüğü zulme dayanmadığı için gitme kararına karşılık ölüm ile cezalandırılmış bir
225 syf.
10/10 puan verdi
Kitap çok güzel herhangi bir alıntı eklemek istemiyorum çünkü kitabın her sayfası alıntılama yapmaya değer onun içim herkes okumalı ama sindire sindire
Konusu: Tanıtım bülteninden;
Karabibik sekiz on dönümlük toprağını ekip biçerek, kızıyla beraber kıt kanaat yaşamaya çalışan bir köylüdür. Hayallerini süsleyen tek bir şey vardır, bir çift öküz. Nabizade Nâzım bu kısacık hikâyesinde Anadolu köylüsünün neredeyse bütün bir hayatını ustalıkla yansıtmıştır.
İnceleme: “Nabizade Nâzım'ın Karabibik'i edebiyatımızda hem gerçekçilik ve natüralizmin hem de köy romanının başarılı ilk örneğidir.”
Köy hayatı tüm doğallığıyla çok başarılı bir şekilde ortaya konmuş. Köy halkının dili, yaşam tarzı, geçim kaynağı öyle güzel ve başarılı bir şekilde aktarılmış ki okurken çok keyif aldım. Kitap günümüz Türkçesine aktarılırken de tüm bu doğallığı korunmuş, özüne sadık bir hikaye olmuş. Kısacık ama sıcacık bir öykü olan Karabibik’i çok beğendim. Keşke daha uzun olsaymış dediğim bu kitabı kesinlikle sizlere de tavsiye ediyorum ve keyifli okumalar diliyorum.
Her kitap gibi ilk sayfasından başladım okumaya. Sırasıyla 1 2 3 4 5.. anlayamadım ama bir tuhaflık vardı sayfaları arası çok kopuk ve anlamsız geldi. Sonradan fark ettim ki kitabın çift sayfaları Ekmel Bey'in , tek sayfaları ise Derya Hanım'ın ağzından yazılmış günlüklerdir. Paralel bir şekilde okuyunca karmaşık geliyor fakat önce çift sayfaları sonra tek sayfaları okuyarak kitabı bitirdim. Bu konuda herhangi bir açıklama yapılmamış olmasını tuhaf bulsam da kitabın en ilgi çekici yanı buydu. Ekmel Bey de Derya'da hayatı pişmanlıklarla kaos'la ve karamsarlıkla geçen iki insan. Kitabın içeriğini pek iç açıcı bulmadım. Ama yine de akıcı bir dille yazıldığını söyleyebilirim.
Dikkat spoiler içerir.
Tahmini olarak Alaska civarında ki Klondike ve Yukon yörelerinde geçen, soğuk hava ve kışla ilgili oldukça güzel hikayelerin olduğu bir derleme. İlk olarak ihtiyar dostunun dediğine uyumayıp sıfırın altında elli derecede yola çıkan adamın, ıslanıp ateş yakması ama ikinci seferde ateş sönüp, kibritleri bitince, köpeğini öldürmeye kalkması ve onu da beceremeyince ölmesini anlatan bir hikaye ile başlıyor. Sonrasında sırf macera için yola çıkan 2 farklı kişinin, gezi ekibini sürekli sabote etmesi ve dağdaki kulübede yola devam etmeyip kalma kararı alması, ama gün geçtikçe tembelleşmeleri, sürekli yemeleri, birbirinden şüphelenmeleri, en sonunda birbirlerini öldürmeleri anlatılıyor. Sonrasında da genel olarak içerisinde Malemute Kid ve Prince'in olduğu hikayeler anlatılıyor. Kulübeye gelen bir adamın gitmesine göz yumması, sonra polisin gelmesi ve adamın suçlu olduğunu söylemesi, kulübedekilerin onu ihbar etmemesi, sadece rahibin doğruyu söylemesi, Kid'in ise işin gerçeğini anlatıp aslında adamın çaldığı paranın kendisinden çalınan para olduğunu söylemesi, ya da samur ustası denilen bir adamın bir kadın erkek çift ile yola çıkmadan önce Kid'den borç alması, bir süre sonra ölmek üzereyken dönüp yaşadıklarını anlatması, aslında adının Naass olması ve o kadın olan Ulga'nın kendi yavuklusu olması, onu yakalamak için bütün dünyayı gezmesi anlatılıyor. Son olarak da arkadaşlarına Altın aramada yardım eden ama sonra ihanet edip yemeklerini çalıp yiyen adamın suçlanan arkadaşını kurtarmak için kendini Kızılderililere feda ettiği bir hikaye anlatılıyor. Oldukça güzel hikayeler içeren güzel bir eser.
Dikkat spoiler içerir.
Bradley Soames adında bir adam Optrix adında bir şirketin sahibidir. Güneşe çıkamayan bu adam Lucifer adını verdiği dünyanın en gelişmiş bilgisayarını yapmış, İnterneti çift yarık deneyi ile fotolar vasıtasına indirgemiş ve pek çok icatta bulunmuştur. Yardımcılarından Amber Grant de 8 yaşındayken siyam ikizi kardeşinden
Sizlere Twısted serisinin son kitabı ile geldim. Ve en merak ettiğim çift bu kitaptaydı
Alex ve Ava dan sonra tabi. Bu çift onların yerini aldımı sorusuna cevabım pek yok. Yani bilmiyorum. Evet çok güçlü bir erkek karakterdi ama Alex daha başkaydı sanki. Onların aşkını daha çok sevdim. Ayrıca kitap sonunda herkesin hayatında neler olduğunu yada olacağını okuduk Hoşuma gitti. Sevdim kitabı.
“Başka bir adama dokunursan onu öldürürüm. Başka bir adamın sana dokunmasına izin verirsen onu öldürürüm. Sana dokunmayacağımı söylersen.. Lanet olsun ki, o zaman ben ölürüm.”
Stella moda bloğu yöneten ve bir dergide asistan olarak çalışıyordu. Sosyal medya hesabını büyütmek için sahte sevgiliye ihtiyacı vardı. hiç beklemediği birinden gelen sevgililik teklif karşısında şaşkınlıkla kabul eder.
Christian Harper, Stella Alonson’a olan aşkını asla kendisine itiraf edemez. Tehlikeli geçmişi ve Stella’dan sakladığı sırlar yüzünden kendini kötü hisseder ama sahte sevgili olduklarında artık ondan uzak duramaz hala gelir. Gizli sırlar ortaya çıkarken ikiliyi ayrılık bekler. Ama Stella’nın gizli sapığı ikilinin ilişki dinamiğini değiştirir.
Nobel Edebiyat Ödülü ile adını duyduğum #jonfosse nin ülkemizde yayımlanan kitaplarını hemen almış ve ilk olarak #sabahtanaksama adlı kitabı okumuştum.
Geçtiğimiz günlerde de #üçleme adlı kitabını #cevirmen #BanuGürsalerSyvertsen in tertemiz çevirisi ile okudum. #Kitap dilimize Norveççeden çeviri.
Alida ve Asle adlı iki genç sevgilinin sokakta
Bir Adam Yaratmak; Üstad'ın bir eseri değil de şaheseri. Bir tiyatro eseri. Kısa ama öz. İçeriği dolu bir eser.
Eser ilk defa 1937 - 1938 kışında İstanbul Şehir Tiyatrosun'da temsil edilmiştir.
Üstad'ın Tohum tiyatro eseri pek beğenilmemiş ama Bir Adam Yaratmak eseri çok beğenilmiş. Ve eser içeriği ile beğenilmeyecek gibi değil.
Yine eski İstanbul'dan anlatmış biraz Üstad. Ve ruh halime göre bir kitap seçmişim okumak için. Tabi bu da beni ayrı düşündürdü.
Eser konusu olarak ölümü ele almış. Bir evlat ve babasının ölümünü düşünmekte. Ve düşünmekten de yorulan, kurtulmak isteyen bir karakteri okuyoruz.
Tabii Üstad kitaba adını verdiği Bir Adam Yaratmak. Bunu da kitaptaki her sahnede çok iyi anlıyoruz. " Bir adam yaratmak... Ona bir kafa, bir çift göz, bir burun, bir ağız uydurmak. Ona göre bir beyin yapmak ve göğsünün içine bir kalp takmak. Saat gibi işlesin..."
Üstadın satırlarında yolculuk etmek, kitabı okurken kendimizi bulmak. Ölümü ele alıp, ölümü düşünmek. Sonrasında Bir adam yaratmak. Ve yaşadığımız hayat ile Allah'a doğru gideceğimizi okuyoruz.
Serinin genel yorumudur;
Ötanazi okulu adında, en azılı suçluların ve psikolojik sorunları olan insanların denek olmayı kabul ederek götürüldükleri bir okul var. Ve bu okulda Yeşil adında yarı Türk, yarı Amerikan, herhangi bir suçu olmamasına rağmen bu okulda tutulan bir kız bulunuyor. Bilmediğimiz bir sebepten dolayı herkes Yeşil'in
