Yine seni düşünür bu kalp
İnce sızısı geceye inat bilir
Zamana gerek yok anlar
Özlemesi için zamana ihtiyaç duymaz
Her şeyden bir parça sen bulur
Her şeyden bir parça sen yaratır
Her şeye bir tutam sen ekler
Sonra başlatır cümbüşü yürek yerinde
Cırcır böcekleri çalar en duygulu parçayı
Ateş böcekleri ay olur siyah gökyüzüne
Arılar bin çiçekten
"Yeryüzünde birçok Beth var; utangaç ve sessizler, kendilerine ihtiyaç duyulana kadar köşelerinde oturur ve başkaları için içtenlikle yaşarlar. Öyle ki şöminedeki küçük cırcır böceği cırlamayı kesene ve güneş gibi ışıldayan tatlı varlığı arkasında sessizlik ve gölgeler bırakarak yok olana kadar kimse onların bu fedakarlıklarını görmez."
Ev sessizlik içindeydi, ölümün kadifeden ayakları gezinir gibi. Gürültü yapılmıyor, herkes alçak sesle konuşuyordu. Annem, aşağı yukari bütün gece yanımda kalıyordu. Ve ben onu düşünüyordum. Kahkahalarını, konuşmalarını. Dışardaki cırcır böcekleri bile sakalının çıkardığı hırt hırt sesini taklit ediyorlardı. Onu düşünmekten kendimi alamıyordum : Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanin birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.
Yeryüzünde birçok Beth var; utangaç ve sessizler, kendilerine ihtiyaç duyulana kadar köşelerinde oturur ve başkaları için içtenlikle yaşarlar. Öyle ki şöminedeki küçük cırcır- böceği cırlamayı kesene ve güneş gibi ışıldayan tatlı varlığı arkasında sessizlik ve gölgeler bırakarak yok olana kadar kimse onların bu fedakârlıklarını görmez.