Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyükanne herkesin iki aklı olduğunu söyledi. Akıllardan biri bedenin yaşaması için gerekli olan şeylerle ilgiliydi. Bedene gerekli olan barınak, yiyecek ve benzeri şeyleri nasıl bulabileceğini düşünmek için bu aklı kullanmak gerekirdi. Eşleşmek ve çocuk sahibi olmak için de bu aklı kullanmak gerektiğini söyledi. Bu aklı taşıyabildiğimiz kadar
"Çocuğun mu var, derdin var!" diye hayıflandı kadın.. "Daha başından aldınız o çocuğu! Onu kabullendin ki sana diğer çocuklara da sabredebilme, bakabilme; güneş misali yuvaya doğma ilmi yüklendi içinize.." diye bir ses fısıldadı yan tarafından. " Kaç yasındasın" diye sordu yaşlıca olan "21" diye
Reklam
Eğer bu adam derse ki: “Ben falcılık yoluyla olsun, tıp açısından olsun, bazı şeyleri inceledim. Denemelerim sonucu, bunların kimisinin doğru olduğunu gördüm ve içimden de bunun doğru olabileceği kanaatine vardım. Böylece bunların kabul edilemez olmadığını, kaçınılması ve uzak durulması gereken şeyler olmadığını gördüm. Oysa Nübüvvet yoluyla
Darmadağın
Hava tüm gün 40 dereceden fazlaydı. İçimden "bu Mersin sıcağı da temmuz ayında daha fena oluyor" derken birden kapı çaldı. Oysa kimseyi beklemiyordum. Kapıyı açtığımdaysa karşımda birisini beklerken bir zarf görmüştüm. Pembe bir zarf. Merakla içini açıp okumaya koyuldum. 3 sayfa mektup vardı içinde. Özensiz bir el yazısı, yanlış imla
Varoluş sancıları herkeste varolmuş
XIX İLKGENÇLİK İlkgençlik yıllarımda sürekli düşünmekten, hayal etmekten hoşlandığım şeylerin neler olduğunu söylesem, sanırım kimse inanmaz bana. Çünkü bunlar ne yaşıma ne de toplumsal durumuma uygun şeylerdi. Ama kanımca insanın toplumsal konumuyla ahlaki konumu arasındaki birbirini tutmazlık, gerçekliğin en şaşmaz belirtisidir. Kendi içime
Sixteen Tons Nedir Biliyor musunuz?
"Bazı insanlar der ki insan çamurdan yapılmıştır Zavallı adamcağız kas ve kandan yapılmıştır Kas ve kan ve deri ve kemikler Zayıf bir zihin ve kuvvetli bir sırt Onaltı ton yüklersin, eline ne geçer Daha da yaşlanıp daha da borca batarsın Aziz Peter beni çağırma çünki gidemem Ruhum şirkete zimmetli Güneşin ışıldamadığı bir sabah
Reklam
144 syf.
8/10 puan verdi
Mutlu Mesut Kasabalardan Her Daim Kıllanmışımdır
Yok canım, ne sorunum olacak mutlu kasabalarla değil mi ama? Kafayı mı yedim ben? Siz onu film, dizi yapımcılarına, senaristlere, böyle kurgular yapan yazarlara söyleyin. Bilinçaltımıza işlemiş artık, sürekli sırıtan komşular, düzenli bahçeler, huzurlu aileler temalı yapımlar görünce otomatikman "birazdan işler boka saracak kesin"
Stepford Kadınları
Stepford KadınlarıIra Levin · İthaki Yayınları · 2022779 okunma
“Aşk tüm çirkin ve düşük özellikleri, Güzel ve yüksek özellikler olarak değiştirmektedir. Aşk gözlerle değil Eros’ un okuyla büyülediği kör bir akılla başlar. Aşkın aklı yargılama özelliğinden yoksundur. Bu şekilde gözleri olmayan aşk, aceleyle sevdiğine doğru kanatlanır. (İşte bu yüzden aşk, sabırsız çocuk gibidir.) Ve bu nedenle her zaman yanlış seçimler yapar. Çocukların oyun oynarken hile yaptıkları gibi, Aşk da hilebaz ve yalancıdır.”
schelmisch...
Aşk tüm çirkin ve düşük özellikleri, Güzel ve yüksek özellikler olarak değiştirmektedir. Aşk gözlerle değil Eros’ un okuyla büyülediği kör bir akılla başlar. Aşkın aklı yargılama özelliğinden yoksundur. Bu şekilde gözleri olmayan aşk, aceleyle sevdiğine doğru kanatlanır. (İşte bu yüzden aşk, sabırsız çocuk gibidir.) Ve bu nedenle her zaman yanlış seçimler yapar. Çocukların oyun oynarken hile yaptıkları gibi, Aşk da hilebaz ve yalancıdır. Bir Yaz Gecesi Rüyası, William Shakespeare
Bir Yaz Gecesi Rüyası
Bir Yaz Gecesi Rüyası
William Shakespeare
William Shakespeare
Geri191
1.378 öğeden 1.366 ile 1.378 arasındakiler gösteriliyor.